🌅
"Buyurun, geçin lütfen." Genç adamın nazik tavrıyla kapıyı kapatıp içeriye şöyle bir göz gezdirdi. Sade döşenmeye çalışılmış bir odaydı. Hemen sağ tarafında bir masa ve önünde iki tane koltuk vardı. Sol taraf ise daha genişti. İki karşılıklı çapraz konulmuş deri koltuklar ve ortada bir sehpa vardı. Sehpanın üstündeki sürahinin içindeki suyu sanırım hastalarına ikram ediyordu."Merhaba." dedi başını dik tutarak. Masanın önüne kadar ilerleyip ayağa kalkmış doktora selamlaşmak için elini uzattı. "Ben Tugay Özdemir."
Doktor da karşısındaki adamın elini tutup "Ozan Dündar." dedi nezaketen. El sıkışmaları bittiğinde yavaşça yerlerine çöktüler. "Gelmenizi dört gözle bekliyordum Tugay bey."
"Tugay deyin lütfen." dedi hala etrafa göz atarken. Ters bir şey yakalasa direkt burayı terk edecekmiş gibiydi. "Ece Özdemir'in kocasıyım... Biliyorsunuz zaten sanırım."
"Elbette... Açıkçası başlarda çift olarak geleceksiniz sanmıştım ama biz Ece hanımla yalnız devam ettik."
"Hakkımda ne söyledi?"
Genç adam başını olumsuzca sallayıp defterini masanın üzerine açtı. "Kişisel konuşmalarımızı size aktaramam."
"O zaman o deftere bir şey yazma." dedi uyararak.
"Nedenmiş Tugay bey?"
"Ben askerim... Tersten okuyabiliyorum, hareketleri de takip edebiliyorum. Psikolojik sorunumu siz söylemeden defteri takip ederek öğrenmek istemiyorum."
Ozan şaşkınca karşısındaki adama bakakaldığında güç bela kendini toplayıp defterini geri kapattı. "Peki buyurun, başlayalım."
"Karımla ayrılıyoruz ama siz zaten bunu biliyorsunuzdur." Elini saçlarından geçirip derin bir nefes aldı. "Ben ayrılmak istemiyorum... Belki buraya gelirsem düzelirim diye düşündüm."
"Öncelikle günlük hayatınızdan başlayalım lütfen."
Tugay sıkıla sıkıla devam ettiği konuşmayla üzüntüsünü geçiremedi. Bir saat kadar görev aldığı yerler hakkında konuştu ama diline karısının ismini alamadı.
Bir saatin sonunda hala içinin ferahlamadığını fark etti. Çünkü yarın davaları vardı.
🌅
Tugay: Neredesin?
Tugay: Niye gelmiyorsun?
Tugay: Bana gel dedin ama kendin yoksun Ece
Tugay: Yarım saat sonra dava başlayacak
Ece: Hevesli olmana sevindim
Ece: Ayrıca geldiğin için de teşekkür ederim
Tugay: Sen neredesin?
Tugay: Gelmeyecek misin?
Tugay: Yoksa vaz mı geçtin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)
RomansaBirbirlerine kalplerini tamamen emanet ederek çıktıkları evlilik yolunda Tugay'ın değişen tavırları, Ece'nin her seferinde kırılan kalbi sonucunda bu iki genci uzun bir ayrılık karşılamıştır. Yarı textingtir. Bölümler kısadır. Zaman geçirebileceğini...