🌅
10 Ay ÖnceEce'den
Hande'nin attığı linke tıklarken heyecanla yerimde kıpırdandım. Ekran birkaç saniye sonra yüklendiğinde gözümün önüne ilk olarak çeşitli kar manzaraları düştü. Farklı farklı açılardan çekilmiş fotoğraflar o kadar güzel görünüyordu ki içim daha da bir heyecanla kaplandı. Otelin odalarını gösteren fotoğrafları açtım sonrasında. Lüks, oldukça göze hitaben eden bir dekoru vardı.
"Çok güzel..." diye mırıldandım. O sıra telefonuma Hande'den beğenip beğenmediğimi soran bir mesaj düştü. Hızlıca bayıldığımı anlatan bir cevapla yanıtladım onu.
Hande üniversitedeki yakın arkadaşlarımdan biriydi. Evliydi ve bir tane dünyalar güzeli kızı vardı. Hala sık sık görüşmeye çalışıyorduk ailecek. Tabi bu durum son zamanlarda biraz sekteye uğramıştı çünkü Tugay neredeyse eve bile gelmiyordu. Haliyle dışarı çıkıp kimseyle de buluşamıyorduk. Bu sabah Hande mesaj atmış tatile gideceklerini söylemişti. Bizi de davet ediyorlardı ve ben şimdiden heveslenmiştim bile.
Sayfada biraz daha oyalandıktan sonra mutfağa geçip akşam için bir şeyler hazırlamaya başladım. Bu tatil bana, bize iyi gelebilirdi. Yaşadığım acıları bir nebze olsun geride bırakabilir, Tugay'la da açılan aramızı düzeltebilirdik. Hem belki bu sefer onunla güzelce konuşma fırsatım da olmuş olurdu.
Belki anne olmama izin verirdi.
Hazırladığım kremalı makarnayı tabaklara koyarken kapının açıldığını duydum. Çok geçmeden Tugay mutfakta belirdi.
"Şimdi masaya yerleştiriyorum." dedim gülümseyerek ama o gülümsemedi.
"Çok yoruldum." deyip masaya çökercesine kendini bıraktı.
Pek iyi göründüğünü söyleyemezdim.
"Yemeği yedikten sonra biraz dinlenirsin."
"Yemeyeceğim." dedi bıkkınca. Kalbimi sanki birisi sıkıyormuş gibi canımı acıtırken çatalları tutan elim titredi. "Dinlenmek istiyorum."
"Ama yemek hazırlamıştım." Çaresizce çıkan sesimle kendime daha çok acıdım. Bir haftadır sürekli geç geliyor, yemek yiyemiyorduk zaten. Bir beş dakika yan yana olmamızı bile istemiyor gibiydi.
"Ece... Lütfen izin ver."
"Günlerdir birbirimizi görmüyoruz." dedim isyanla. Ben onu özlüyordum ama o yüzüme bile bakmaktan aciz gibiydi. "İki kelime bile etmiyoruz."
Ayağa kalktı ve bir şey söylemeden çıkışa yöneldi. Hızla yanına koşup kolunu tuttum.
"Ece, bağırma! Yeter."
"Bağırıyor muyum?" dedim büyük hayal kırıklığıyla. "Seninle zaman geçirmek istiyorum ama sen sürekli kaçıyorsun. Anlamıyorum. Bir yanlış mı yaptım, bir problem mi var aramızda... Bilmiyorum. Senden uzak kaldıkça-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)
Storie d'amoreBirbirlerine kalplerini tamamen emanet ederek çıktıkları evlilik yolunda Tugay'ın değişen tavırları, Ece'nin her seferinde kırılan kalbi sonucunda bu iki genci uzun bir ayrılık karşılamıştır. Yarı textingtir. Bölümler kısadır. Zaman geçirebileceğini...