Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☁️
" Hiçbirşeyim değil herşeyim olmanı istiyorum. " dedi ve ekledi. "Peki ya sen herşeyim olmak istiyor musun? "
"Bilmem ben kimsenin herşeyi olmadım, nasıl hissettirir bilmiyorum. " dedim ifadesizce konuşurken. Bana iyice yaklaşırken dudakları dudaklarımın dibindeydi.
" Herşeyim olmayı hissedeceksin o zaman. " dedi konuşurken dudakları dudaklarıma değiyordu. En sonunda dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Dudaklarıyla dudaklarım ahenkle dans ediyordu. Sanki yıllardır bu anı bekliyormuşuz gibiydi.
Eli belimi kavrarken beni iyice kendine çekti. Diğer eli ise saçımı okşuyordu. Bana kendimi dünyanın en güzel kelebeği gibi hissettiriyordu, sanki bir tek ben varmışım gibi. Tek başına bir topluluğu oluşturuyor ve beni izliyordu. Bana dünyanın en güzel varlığına bakar gibi bakıyordu. Beni dünyadaki en güzel dudakları öper gibi öpüyordu. Kollarımı boynuna sardığımda bir elim saçlarıyla oynuyordu. Şuan bizi bilerinin görüp görmemesi umrumda bile değildi. Umrumda olan tek şey dudaklarının beni sonsuz bir okyanusa götürmesiydi. Buna biraz daha devam edersek o okyanusta boğulacaktım ama okyanus o kadar güzeldi ki boğulmak hiçbirşeydi.
Çok geçmeden dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında, yanağımı ve boynumuda öptü ve benden ayrıldığında vestiyere yöneldi ve benim bej rengi kabanımı giydirdi. Kabanımı giydikten sonra elimi tuttu. Kapının yanında şemsiye aldı ve dışarı çıktığımızda. Şemsiyeyi açtı ve beni belimden kavrayıp iyice kendine çekti.
Yağmur yağıyordu ve biz dip dibe arabaya gidiyorduk. Arabatya geldiğimizde kapımı açtı. Arabaya bindiğimde kapıyı kapattı ve kendiside şemsiyeyi kapatıp arabaya bindi.
"Nereye gidiyoruz. "dediğinde yüzümü buruşturdum.
" Bugün doktor kontrolümüz var ya, yoksa unuttun mu? " dedim kırgınca elimi karnıma götürürken. "Ah bebeğim ne hayırsız baban var. "
"Kusura bakma ya unutmuşum şu aralar baya meşgulüm. " dediğinde kaşlarımı çattım.
" Tabi babanın en büyük meşguliyetlerinden biride Fatma'nın yanan eli. Fatma'nın eli senden daha önemli bebeğim. " dedim kıskançlıkla konuşurken.
" Şu dünyada en çok kıymet verdiğim iki şeyden biri bebeğimiz. " gülümsedim. İlki neydi acaba.
" Diğeri ne Fatma'mı? " dedim derin bir nefes vererek konuşurken. Hayaller kurup kendi kendimi sinirlendiriyordum, gerçekten bipolar falan olmuş olmam muhtemeldi.
"Sensin salak. " dedi gülerek ve ekledi. " Ama beni kıskanman baya hoşuma gitti. Sen beni hep kıskan çok tatlı bir şey oluyorsun. " dedi ve yanağımı sıktı.
