Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☁️
Gözlerimi açtığımda bana Oğuz Karanın kusursuz yüzü eşlik etti. Hala uyuyordu. Kollarıyla sarmıştı beni. Kollarının arasından çıkmak isterken gözlerini açtı ve yanağıma minik bir öpücük kondururken sırıtıyordu.
"Rüya boynun morarmış. " dediğinde şefkatle bir öpücük daha kondurdu. "Özür dilerim. " diye mırıldandığında yüzümü ona çevirip bende onun yanağına bir öpücük kondurdum.
Gülümsediğinde yanağında oluşan gamzeyede bir öpücük kondurdum. Çok tatlıydı çok.
" Bugün ne yapsak? " dedi bana bakarken.
" Kahvaltıyla başlayabiliriz. " dediğimde gülümsedi ve üzerimizdeki örtüyü ittirdi.
"Hadi kalk üzerimizi giyinelim uykucu. " dediğinde yataktan kalktım. O banyoya giderken ben ise doğrudan giyinme odasına yöneldim. O gelmeden hızlıca üstümü çıkardım. Utanıyordum çünkü. Dün gece bana giydirip geri çıkardığı kırmızı sütyeni giydikten sonra siyah bir eşofman takımı seçtim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hızlıca giyindiğimde o da banyodan çıkmıştı. O banyodan çıkıp giyinme odasına yöneldiği de ben bakışlarımı ondan kaçırıp banyoya doğru ilerledim. Banyoya girdiğimde lavobada elimi yüzümü yıkadım ve dişlerini fırçaladım. Saçlarımı saç spreyiyle taradıktan sonra kendimi iyi hissetmek için renksiz görünen dudaklarıma lipgloss geçtim.
Son bir kez saçlarımı düzelttikten sonra banyodan çıktım. Odadaki makyaj aynasına doğru ilerlediğimde koltuğa oturdum. Makyaj masasının üzerindeki rimelden kirpiklerime biraz sürdüm. Dudağımda ki lipglossu silip doğal renklerde bir ruj sürdüm. Varlığı ile yokluğu bir renkti.
