4

1.5K 242 49
                                    

Size Denizli'den bir manzara. Evimin önü bu halde.
Çok soğuk çok :)

Başlıksız buralara kadar geldik. Ama böyle olmaz. Bir an önce bulmamız lazım.
Hadi bizimkilerin yaşayacağı şu ilçeye bir isim bulalım. Başlığa da faydası olabilir.

Evet . İlçemizin adı ne olsun ?
Değerli fikirlerinizi bekliyorum .

Keyifli okumalar

&&

İdil yanındaki ananesi ile sokakta yürürken sessizdi. Arasın sinirlenerek evden çıkmasından sonra kadıncağız gözleri dolarak öylece kalmıştı . Onu sakinleştirmek ise İdile kalmıştı . Açıkçası bunu pek istemese de bir iki şey  söylemiş ve kafası dağılsın diye onu gezdirmesini istemişti. Bu teklif karşısında kadın mutlu olmuş ve torunu ile evden çıkmıştı. Geçtikleri sokaklarda onları görüp selam Veren  herkese İdili tanıştırmıştı kadın. Herkese torunum diyordu. Ve bundan gurur duyuyordu. Benimle yaşayacaklar artık demişti. Bu haberin ise çabucak yayılacağı çok belliydi.

" Bu sokağın sonu meydana çıkıyor ."

Zeliha hanım parmağı ile söylediği yeri işaret ederken İdil başıyla onu onayladı.

" Benim burdan sonra işlerim var. Sen meydana çıkarsın . Aradığın her şey orda vardır."

İdil onun ne işi olduğunu merak etse de yorum yapmadan yine kadını onayladı. Zeliha teyze torununun kolunu sıvazlayıp başka bir sokağa döndüğünde İdil nefesini vererek meydan denen yere doğru yürüdü. Sonunda vardığında ise şaşırmadan edemedi. Bu ilçeyi gözünde çok küçülttüğü anlaşılıyordu. Çünkü gerçekten de oldukça büyük ve geniş bir yerdi. İdilin görebildiği kadarı ile bir kaç kafe, giyim mağazaları, kuaför ve çeşitli alışveriş imkanlarının olduğu bir yerdi. Hatta bir uçta spor salonu da görmüştü İdil. Meydanda etrafına bakına bakına yürüyen İdil önünden geçtiği kütüphaneyi görünce gülümsemeden edemedi. Arasın burayı görmesini isterdi. Gülümseyerek biraz daha ilerledi. Sonunda gözleri aradığı tabelayı bulduğunda yutkunarak durdu. Ananesinin bahsettiği yerel gazetenin ofisiydi burası. Basım yerini bilmiyordu ama dışardan gördüğü kadarı ile küçük bir dükkan gibi duruyordu . Bir kaç yıllık deneyimine güvenmek zorundaydı ve cesaretini toplayarak cam kapıdan içeri girdi.

Onun girişi ile beraber içeride olan üç kişi de ona döndü. İki tanesi karşılıklı olan masa da oturuyordu. Önlerindeki bilgisayarlarla bir şeyler yaptıkları belliydi. Biri oldukça genç görünen bir erkekti. Kardeşine benzetti İdil. Diğer ise kendisi ile yaşıt gibi duran bir kadındı. Diğer üçüncü kişi ise ayakta duruyordu. Bir elinde kahvesi , bir elinde ise dergi vardı. Yüzündeki gözlük kemikli çenesine pek uymamıştı. Ama yine de yakışıklıydı. Bir kaşı havada merakla ona bakıyordu .

" Buyrun ?"

İdil asıl sorunlunun o olduğunu anlayıp dikleşti ve özgüvenli bir şekilde adama doğru yürüdü. Tam karşısına geldiğinde elini uzattı .

" Merhaba ben İdil. "

Adam elindeki dergiyi  yakınında ki başka bir masaya bırakarak kızın uzattığı elini  sıktı .

" Gencay "

İdil gülümseyerek elini geri çekti.

" Buraya yeni taşındım. Aslında iş arıyorum. Tabelayı görünce bir şansımı denemek istedim. "

Adam ilgi ile hemen arkasındaki masaya yaslandı. Yüzündeki gözlüğü çıkarıp kıza inceleyerek baktı. Ama bu bakış rahatsız edici bir bakış değildi. Adamda tam bir patron edası vardı.

İŞARETLİLER ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin