38

1K 193 48
                                    

Hepinize Merhaba
Bölüm çok geç geldi farkındayım. Ama şu iki haftayı nasıl geçirdim bilmiyorum . İki çocuğum da yüksek ateşten hastane de yattı. Biri iyileşti derken diğeri hastalandı . Değil bölüm yazmak uyumaya vaktim olmadı. İlk fırsatta da yazdım .

Lütfen bana küsmeyin canlarım .

Bir de Allah'ını seven şu İdilin anne ve babasının adını yazdıysam ilk bölümler de falan hatırlayanlar bana yazsın. Ben hatırlayamadım.

Hepinizi seviyorum
Keyifli okumalar

38

İdil hissettiği aşırı sıcaklık ile yerinde kıpırdandı. Çok uykusu vardı ama uyanmak istemiyordu. Daha rahat bir pozisyon almaya çalıştı ama belinde onu saran bir engel vardı. Gözlerini açmadan kaşlarını çattı. Halen uyanamamış olan beyni yavaş yavaş yerine geldiğinde Sinan ile beraber uyuduğunu hatırladı. Kaşları gevşerken az önce ayrılmak istediği sıcaklığa daha çok yaklaştı. Onun yaklaşması ile belindeki kollar daha da sıkılaştı . Saçlarının arasında hissettiği dudaklar ile gülümsedi. Uykusu açılmaya başlamıştı. Yavaşça gözlerini açtı. Pencereden sızan ışık ile tekrar gözlerini kapatan İdil yavaşça ışığa alışmayı bekledi. Sonrasında ise boş boş pencereden görünen gökyüzünü izledi. Durdukça açılan idil adamın kollarının arasında olmaktan nasıl huzurlu olduğunu düşündü. Oysa ki Buraya gelmeden önce çok mutsuz ve üzüntülüydü. Tek derdi kardeşini korumaktı. Oysa şimdi hayatında hem ananesi vardı hem de aşkı bulmuştu.

" Günaydın ."

İdil ensesine kondurulan öpücük ve ardından duyduğu kalın ses ile gözlerini kapatıp açtı. Güne Sinan ile başlamak İdili gülümsetmişti. Bir an her gün böyle olduğunu düşündü. Bu mutluluğa kalbi dayanmayabilirdi. Kendi düşünceleri yüzünden yanaklarının yandığını hissettiğinde Sinan'ın sesini duydu tekrar.

" İdil ?"

İdil adamın sorgulayan sesine karşı boğazını temizledi.

" Günaydın ."

Sinan kollarını biraz gevşeterek kızın ona doğru dönmesini sağladı. Sonunda yüz yüze geldiklerinde Sinan uzun süre kızın yüzünü izledi. İdil de onun sessizliğine ayak uydurup onu izlerken adamın kendisine doğru eğilip dudaklarını öpmesi ile kısa bir an karşılık verip kendini geri çekti. Onun geri çekilmesi ile Sinan kaşlarını çattığında hemen açıklama yaptı.

" Sabah sabah ağzım kokar Sinan ya miden bulanacak ."

Sinan onun açıklaması ile kısa bir an kaşlarını kaldırdı. Sonrasında ise birden gülmeye başladı. Onun gülmesi ile İdil kaşlarını çattı bu sefer .

" Neden gülüyorsun şimdi ? Yalan mı ? Sabahın köründe Gül mü kokacaktı ?"

Sinan daha da gülmeye başlayınca İdil sinirlenerek yataktan kalkmaya çalıştı ancak Sinan'ın onu saran kollarından kurtulamadı.

"Dur bi kızım ya ."

" Bırak. Bide gülüyorsun bana ."

Sinan sonunda gülümsemesini durdurup kendisine sinirle bakan kızın dudaklarına hızla eğilip sıkı bir öpücük kondurdu . Geri çekildiğinde İdil ağzında hissettiği ıslak öpücük ile bir an sersemledi . Sinan'ın " Evlenince ne yapacaksın İdil ? Her sabah dişini fırçalayıp yatağa geri mi geleceksin ? Çünkü ben her sabah bu güzelliği öpmeden yataktan çıkmayı düşünmüyorum ." demesi ile nefesi kesildi. Yanaklarının alev alması ile adamın kollarında olmaya devam ederken Sinan onun utanan ve heyecanlanan haline bakarak içini çekti. Onu öyle çok istiyordu ki kendini dizginlemek gün geçtikçe zorlaşıyordu. O da şimdilik yapabildiği tek şeyi yaptı ve yine sert bir öpücük bıraktı. Yüzünün her köşesini öptükten sonra yataktan hızla kalktı. Ne kadar öpse de doyamıyordu. Halen yatakta yatan kıza arkasını döndü. Önünde kurulan çadırı görmesini istemedi. Zaten utançtan kıpkırmızı olmuştu kız.

İŞARETLİLER ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin