Yeni bir bölümle daha birlikteyiz..
Bu kitabı yazarken hep hüzünlü oluyorum. Hüzünlü olunca kelimeler daha kolay birleşiyor ve bölümler oluşuyor.
Gününüz nasıl geçti?
Umarım güzel bir gün geçirmişsinizdir.
Şimdi derin bir nefes alın ve Defnenin dünyasına girin..17/06/2021
Koltuğun üzerindeki sırt çantamı sırtıma takıp evin kapısına ilerledim. Hastaneye yerleşmeye gidiyorduk. Baran aşağıda arabada beni bekliyordu bir çok eşyam arabadaydı.
Evin her köşesinde gözlerimi gezdirdim.
Annem önceden hep evi temizlerdi ve her neden diye sorduğumda ölsem evime gelseler kirli mi desinler tabiki temizleyeceğim derdi. O da biliyordu o zamanlarda öleceğini.."Dediğin gibi yaptım anne, evin her köşesini temizledim. Kimse ben öldükten sonra bana kirli demeyecektir.." gözlerim yanmaya başladığında gülümsedim.
"Evime üzgünce veda etmek hiç bana göre değil. Gülümsemeliyim.." Baranla uyuya kaldığımız koltuk, yemek yediğimiz masa, kitaplar okuduğumuz köşe, filmler izlediğimiz televizyon ve aile çerçevelerin'in olduğu kısım.
Aklıma gelen şeyle çekmecelere doğru koştum. İçersinden Baranla çekildiğimiz fotoğrafın çerçevesini çıkarıp duvarda ailemle olan fotoğrafların yanına astım.
"İşte şimdi tamam.." kendime gülerek tekrar kapıya ilerledim.
"Bu evde yaşamak güzeldi.." kapıyı ardımdan çekip kilitledim ve merdivenlerden inmeye başladım.
Sonunda sokağa çıktığımda Baranın arabasına bindim.
"Çok bekledin mi?"
"Hayır. Sadece 2 saat kadar." Benimle alay ettiğinde o gülüyordu ben ise somurtuyordum.
"5 dakika beklemişimdir en fazla. Üzülme hemen." diyerek arabayı çalıştırdı ve hastaneye doğru sürmeye başladı.
Stresliydim hiç olmadığım kadar.. Ölüm önceden ne kadar korkmadığım bir şey ise şu anda tam tersiydi, korkuyordum üstelik bunu belli etmemeye çalışmak o kadar zordu ki.
"Sakin ol, her şey çok güzel olacak." diyen sesi ile iç dünyamdan çıktım.
"İyiyim merak etme." diyerek endişesini dindirmeye çalıştım, ne kadar başarılı olduğum tartışılır.
Araba hastanenin önünde durduğunda o benim siyah çantamı taşırken bende sırt çantamı taşıyordum. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Kapıdan geçmeden önce elimi tutmuş ve ilerlemeye devam etmişti.
Baran elimi tutmuş önden ilerlerken yaşadıklarım yüzünden ona haksızlık ettiğimin farkındaydım. Ne yapayım? Ben bencildim. Öleceğimi bile bile onunla olarak en büyük bencilliği yapmıştım zaten..
Asansör yardımıyla Selma ablanın önceden söylediği kata çıktık ve hemşirelerin yardımıyla odaya girdik.
"Selma hanım birazdan gelir siz yerleşin isterseniz." diyerek ayrılan hemşire kapıyı kapattıktan sonra odada göz gezdirdim.
Beyaz duvarlar, açık mavi dolaplar ve yatak vardı. İçerisi biraz soğuktu doğrusu.
Baran elindeki çantayı alıp içindekileri dolaba yerleştirir iken içeri Selma abla girdi. Artık ona abla diyordum, sürekli hasta olmak doktorlarla yakınlık kurmama sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFNE YAPRAĞI /TAMAMLANDI/
RomanceÖlmek istemeyen bir kadın ve kendi hayatını ona vermek isteyen bir adam ne kadar mutlu olabilirdi? Yağmurun altında yaptıkları dans onları mutlu eder miydi? Peki ya onları ölüm ayırsaydı ne olurdu? Sizce hayat onlara ikinci şansı verir miydi? Bu pla...