Barandan..
02/10/2021
Kitap basıldığın dan beri elime almak istiyordum. Odama giren annem göz yaşlarıyla yanıma geldi.
"Kitap nerede?"
"İşte." diyerek kitabı verdi, ilk sayfasından okumaya başladım sanki yazılanları hiç yaşamamış gibi. Göz yaşlarımla her satırı okudum. Kolumdaki beni besleyen serumu umursamayarak.
Bölüm1 -01/06/2021-
Yere düşen kalemimi alıp saçımdaki topuzuma taktım ve hazırlanmak için odama girdim. Bu gün yine doktor randevum vardı çünkü ben kanseri yenmiş biri olarak arada kontrollere gidiyordum yeniden kanser olma olasılığın yüksek olduğundan. Hazırlandıktan sonra odamdan çıkacak iken çarptığım kağıt yığını yere düşüp dağılınca bıkkınca bir nefes verip kağıtları toplamaya başladım, bir kağıt gözüme takılınca yerde oturdum ve kağıdı elime alıp göz gezdirdim. Gülümsedim, çünkü bu kağıtta ben kanser iken benim gibi bir karakter yarattığım kurgu vardı, kurguda ki kızı benim gibi kanser yapmıştım çünkü o kitabı yazmak birleri beni anlıyormuş gibi hissetmeme neden oluyordu. Ancak kitabın devamını getirmemiştim çünkü sonunu kendi hayatıma göre belirleyecektim ölüp ölmeyeceğini.. Yarattığım karakterimle tek farkımız onun bir aşk hayatı olmasıydı. Kağıtları toplayarak çalışma masamın üzerine yığdım ve evden çıktım. Hastaneye doğru yürürken kulaklığımdan yükselen şarkıya eşlik ediyordum. Bir arabanın üstüme doğru geldiğini görünce korkudan hareket edemedim, ben olduğum yerde korkudan hareket edemezken araba dar sokakta sağ tarafıma doğru kırdı ve durdu tek sıkıntı arabanın bir tekeri ayağımın üstünden geçmişti ve şu anda kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir acı yaşıyordum. Ben çığlık atarak yere düşerken arabadan genç biri inip yanıma doğru koştu. Ayağımın acısından konuşamıyorum sadece onun sorduğu sorulara kafamı sallayarak cevap veriyordum.
"Ayağını mı ezdim?!" adam telaşlı sesiyle konuşurken sadece kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindim.
"Tamam sakin ol. Seni hastaneye götüreceğim." diyerek telaşlı sesiyle benide telaşlandırıyordu. Ona asıl sen sakin ol demek istesemde ayağımın acısından konuşamıyordum.
Benden izin aldıktan sonra beni kucağına alıp arabanın arka koltuğuna bırakıp şoför koltuğuna geçti ve hastaneye doğru sürdü. O önde beni sakinleştirmek yerine telaşlandıran cümleler kurarken ayağımın morarmış olan kısımlarını bakarak ağlıyordum. Bu ağlama acıdan değildi çünkü kollarımdada bazı morarmalar vardı ve kanser olduğum zamanlarda aynı şey oluyordu en ufak düşmeme de her yerim dayak yemiş gibi morarıyordu. Benim ağladığımı duyan adam bir an sustu o susunca hastaneye geldiğimizi anladım. Bana yardım ederek hastaneye gitmeye yardımcı olduğunda zaten doktor randevum olduğu için benim doktoruma gitmeme yardımcı olmuştu. Odaya girdiğimizde beni karşılayan 6 yıllık doktorum Selma abla beni adamın yardımıyla muayene edildiğim sedyeye yatırdı. Selma abla beni getiren adam dönüp konuştu.
"Adınız neydi?" dediğinde adam hâlâ moramış ayağımdan gözlerini çekmeden konuştu.
"Adım Baran." dedi. Doktor onu kafasıyla onaylayıp bana döndü.
"Defneciğim ayağına bir şey oldu galiba Baran bey ayağındaki morarıklara bakıyor." onu kafamla onaylayıp ayağımın tekerle ezildiğini söyledim. Ayağıma bir kaç gün basmayacağımı söyleyip birşeyler sürdü ve elinde iki kağıtla masasına oturdu. Sedyeden Baranın yardımıyla kalkıp Selma ablanın önündeki tekli koltuklarından birine ben birine Baran oturdu, neden gitmediğini sorgulayamayacak kadar heyecanlıydım. Ayağımın acısını unutmuş sadece geçen gün hastanede yaptırdığım test sonuçlarını duymayı bekliyordum. Selma abla derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFNE YAPRAĞI /TAMAMLANDI/
RomanceÖlmek istemeyen bir kadın ve kendi hayatını ona vermek isteyen bir adam ne kadar mutlu olabilirdi? Yağmurun altında yaptıkları dans onları mutlu eder miydi? Peki ya onları ölüm ayırsaydı ne olurdu? Sizce hayat onlara ikinci şansı verir miydi? Bu pla...