Gözlerimi yerdeki adamdan çekip göz pınarlarıma takılan bir damla yaşı kanlı elimle sildim. Boğazıma düğümlenmiş acıyı yutkunmaya çalışarak zor bela ayağa kalktım. Başım çok fena dönüyordu. Dengede durmak için çabaladım. Okan tam elini uzatmış kolumdan kavrayacaktı ki öfkeyle yüzüne baktım. Gözlerime kısa bir an baktıktan sonra elini geri çekti.
Bir kaç sarsak adımdan sonra yolun ortasında durdum ve arabaya binmek üzere olan Demir Ilgaz'a doğru boğuklaşan sesimle bağırdım." Şu yer,gök şahidim olsun ki bir gün yaptıklarının bedelini sana ödeteceğim."
Sözlerimle birlikte bana arkasını dönmeden öylece açılan kapının önünde durdu.
Boğazıma takılan yumruyu güç bela yutup burnumu çektim."Sana daha söyleyecek çok şeyim var ama sözlerimin dokunacağı bir yürek yok sende. Sadece şunu söyleyeceğim. Dilerim Allah'tan bir gün akıttığın kanda boğulursun."
Bağırmaktan boğazım sızlarken bir cevap vermesi için bekledim ama o yüzüme bile bakmadan araca binip çekip gitti. Bir kaç saniye bomboş yolu izledikten sonra Okan yanıma geldi.
"Gidelim"
Bakışlarım hâlâ yoldayken kafamı hafifçe sallayıp arabaya doğru yürüdüm.
Titreyen elimle kapıyı açtıktan sonra koltuğa geçip oturdum. Okan da arabanın etrafından dolaşıp hemen yanıma oturup arabayı çalıştırdı.
Başımı geriye doğru yaslayıp sanki yuvalarından çıkacakmış gibi sızlayan gözlerimi kapadım.
Az sonra kucağıma bırakılan şeyle gözlerimi aralayıp önümdeki peçete kutusuna baktım."Elin kanıyor şunu eline bastırıp eve kadar idare et."
Gözlerimi devirip tekrar arkaya yaslandım. Okan demin yolda olan bakışlarını bana çevirdi.
"Güneş kendi canın için de gurur yapma istersen ha. Sar şunu eline."
Söyledikleriyle dudaklarımdan çıkan kıkırtı bütün arabayı doldurdu. Gergin dudaklarım yavaş yavaş düz bir çizgi halini aldığında ifadesiz bakışlarımı Okan'a çevirdim.
"Asıl sen ilgiliymiş gibi davranmaktan bir vazgeç istersen ha. Merak etme bundan çok daha kötüleriyle karşılaştım. Ölmem."
Gözleri saniyelik yüzümde dolanırken kaşlarını çatıp tekrar önüne döndü.
"Nasıl haberiniz oldu?"
Sorumla birlikte bakışları hala yoldayken beni cevapladı.
"Bunu yapan her şeyi an be an bize izletti."
Kaşlarım hayretle havalanırken yönümü ona çevirdim.
"Ne istiyormuş peki?"
İlerdeki virajı döndükten sonra gözleri kısa bir an beni buldu.
"Yakında yapılacak ihaleden çekilmemizi."
Diyip duraksadığında devam etmesi için
"Ee"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Kırmızı
RomanceKitapta; küfür, şiddet ve yer yer +18 sahneler mevcuttur. Ona göre başlayın. * Bu hikaye deniz gözlü adamla ay tenli kadının hikayesi. * Kolumu tutan eline b...