6. Bölüm

757 69 80
                                    

Sınuır: +13 oy ve +3 kişiden yorum.

...

1 Ay Sonra

Yataktan gerinerek kalktım ve gözlerimi ovuşturdum. Dün gece biraz yorucu geçmişti.

İstemeye istemeye yataktan ayaklarımı sarkıttım. Soğuk hava çoktan beni etkisi altına almıştı.

Ayağa kalktım ve banyoya gitmek için odamdan çıktım. Gözlerim hâlâ yarı kapalıydı. Ayaklarımı sürüyerek ilerlerken banyodan saçına havlu sürterek çıkan Jimin'le göz göze geldim.

Gülümsedi ve "Günaydın." dedi.

"Günaydın." diye mırıldanmamla gülüşü sinsi bir hâl aldı.

"Dün gece yorucu geçmiş anlaşılan. Yoongi hyung rahat durmadı mı?" demesiyle göz devirdim ve onu kapının önünden itip banyoya girdim.

Dün gece Yoongi'yle birlikte bir sevkiyata gitmiştim. Bir aydır beni bir yere götürmüyorlardı ama dün Namjoon'un söylemesiyle beni de yanına almıştı.

Hiç istekli değildi tabii ki. Götürmemek için elinden geleni yapmıştı ama Namjoon'un kararı kesindi. Başka çaresi kalmamıştı.

Yolda bana hiçbir şeye karışmamamı defalarca söylemiş olmasına rağmen oraya gidince tüm söylediklerini unutmuş gibi tüm işi bana yıkıp kendisi uyumuştu.

Beni o soğukta kamyonların başına dikmiş kendisi sıcak arabasında uyumuştu.

Aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyordu.

Üstümdeki kıyafetleri çıkarttım ve kendimi sıcak suyun altına attım. Vücudum gevşerken gözlerimi kapattım ve sırtımı arkaya yaslayıp rahatlamaya çalıştım.

Dünkü sevkiyat bana isimleri söyleyen Hwan'la alakalıydı. Onun silahlarını almış ve başka bir yere sevk etmiştik.

Normalde birlikte çalışıyorlardı ama neden böyle yaptıklarını anlamamıştım.

Yoongi'ye sorduğumda artık benimle konuşurken bir klasik haline getirdiği 'Seni ilgilendirmez.' cevabını vermişti.

Bende daha fazla ısrar etsemde cevap alamayacağımı bildiğimden üstüne gitmemeye karar vermiştim. Evde Jungkook'a sormak daha mantıklıydı.

Onunla tuhaf bir şekilde daha yakındık. Nedenini bilmiyordum. Sadece... yakındık işte.

İyi biriydi. Bu işlerde ne işi olduğunu anlamadığım tek kişiydi. Ve benimle düzgün konuşan da tek kişiydi. Diğerleri hâlâ bana tam güvenmiyorlardı.

Arada Jimin Yoongi'yle ikimize imada bulunuyordu o kadar. Uzun bir muhabbetimiz olmamıştı.

Taehyung ve Hoseok'la da iyi anlaşmış gibiydim. Gibiydim diyorum çünkü onlar bana Jungkook kadar yakın değillerdi. Benimle konuşurlarken temkinlilerdi. Gerçi Jungkook'da öyleydi ama onun hakkında bildiklerim daha fazlaydı.

Onunla yakınlaşma sebeplerimden biri en çok onunla vakit geçirmemdi. Genelde dışarı çıktıklarında benimle onu bırakıyorlardı.

Birgün diğerleri yokken onu bahçede tek başına içki içerken görmüştüm. Yanına gittiğimde bana göz ucuyla bakmış ve içki doldurup vermişti.

O an ondan bilgi alabileceğimi düşünmüş ve sarhoş olmamak için azar azar içmeye başlamıştım.

Birkaç dakika öylece karşımızdaki ormana bakmıştık. Bu sessizliği onun sorusu bozmuştu.

"Ailen hayatta mı?" demişti bana dönmeden.

Kendi ailem hayattaydı ama o beni Jieun sanıyordu. Bende buna göre cevap vermek zorundaydım.

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin