41. Bölüm

334 33 118
                                    

Sınır: +20 oy ve +7 kişiden +100 yorum.

...

Min Yoongi

"Her şeyi anlat! Devlete verdiğini söylemiştin silahları! Neler çevirdin en ince ayrıntısına kadar anlat!"

Namjoon'un sinirle konuşmasıyla adam burnundan güldü.

Eve girdikten sonra adamı koltuğa oturtmuş ve her ihtimale karşı ellerini ve ayaklarını bağlamıştık.

"Beni kandırdığını nasıl anlamadım? Güzelliğine kandım sanırım." deyip Lavin'e bakmasıyla Taehyung öne atıldı.

"Gebertirim seni! Ona bakmayı kes!"

Lavin Taehyung'un kolunu tutup onu geri çekince derin bir nefes aldım. Her geçen saniye alehimize işliyordu. Bir an önce bu adamı konuşturup gerçekleri öğrenmeliydik.

Jungkook tutuklanmıştı, onu kurtarmamız gerekiyordu. Hina'dan hâlâ bir haber alamamıştık, muhtemelen polisler onu da uyandığında sorgulayıp tutuklayacaklardı.

"Konuş artık!"

"Ne anlatmamı istiyorsunuz?" diye rahatça konuşunca ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.

Resmen oyun oynuyordu bizimle, onun yüzünden vakit kaybediyorduk.

"Bu adam şaka mı yapıyor?!"

Hyejin'in sinirle konuşmasıyla derin bir nefes aldım ve "Stres yapma Hyejin." dedim.

"Çok kolaydı sanki!"

Gözlerimi kapattım ve sakinleşmek için çabaladım. Haklıydı, kolay değildi ama onun düşük riski vardı. Ne kadar şuan yanımızda olmayıp bizi göremiyor olsada sesimizden gerginliğimizi anlayıp kendi de geriliyordu.

"En azından çabala."

"Her şeyi en başından anlat. Bizi nasıl buldun, neden bizi seçtin?"

"Bunları zaten konuşmadık mı?"

"Yeniden anlat! Anlat ki suçsuzluğumuzu kanıtlayalım."

"Adım Park Gunwoo. Eski polisim."

"Polis miymiş? Adam mafyaydı. Ne polisliği?"

Hyejin şaşkınlıkla konuşunca bir şey demeden adamı dinlemeye devam ettim.

"Gerçi eski mi sayılırım bilmiyorum. Bundan yıllar önce ortağımla beraber bir çeteyi çökertmeye çalışıyorduk. Silah kaçakçıları. Silahları buradan alıp başka ülkelere satıyorlardı ama hiçbir iz bırakmıyorlardı. Çok çabaladık yakalamak için ama olmadı. Bir sürü hiçbir şey yapmadılar, sanki hiç varolmamışlar gibiydi ama sonra yeniden ortaya çıktılar. Yine silah sattılar ama bu sefer ülke içindeydi. O silahlardan biri Emniyet Müdürünün kızının ölümüne yol açtı. Bunu kabul edemedi tabii, yıllarca peşlerinde koştuğu çete yüzünden kızı ölmüştü. Sonra bana geldi ve kimlik değiştirip içlerine sızmamı söyledi."

Hepimiz çıt çıkarmadan onu dinliyorduk. Aklıma gelenle ayağa kalktım ve birkaç adım arkaya atıp "Seokjin hyung? Kaydediyor musun?" diye sordum.

"Evet Yoongi, merak etme. Eve girdiğiniz andan beri kayıt açık."

Bunu duyunca yeniden arkamı dönüp yerime oturdum.

"Birkaç kere daha teklif etti bana bunu ama hâlâ emin değildim. Bir ailem vardı benim. Kızım daha on yaşındaydı. Ya ona bir şey olursa diye korkuyordum. Sonra kabul ettim, nedenini sormayın bende bilmiyorum. Çok ani gelişti. Hemen ayarlamaları yaptı ve sahte kimlik çıkarttı benim için. Min Han ismini aldım o günden sonra. Kimseyle bir iletişimimin olmaması gerekiyordu. Bu yüzden başka bir eve taşındım. Karım ve kızım için de apayrı bir ev ayarlamıştı. Birden ortadan kaybolduk anlayacağınız. Çetenin içine girmek kolay olmadı, yıllarca çalıştım ama sonunda başardım. Silahların depolarını ve onların isimlerini tek tek müdüre söyledim. Sonunda yakalandılar ama müdür benim işime dönmemi istemedi. 'Bu silahları başka insanlar alıyor, onlar başkalarını satıyor, bu da insanların acı çekmesine sebep oluyor' dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Haklıydı ama benim ailemin yanında olmam gerekiyordu. Ben bu işlerle uğraşırken eşim ölmüştü. Kızım mecburen yanıma gelmişti, onlarla bir sorun olmamıştı çünkü en başta bir kızım olduğunu söylemiştim. Onu eğitmek istediler, ben ne kadar bunun olmasını istemeyip karşı gelsemde bir süre sonra dikkat çekmemek için göz yumdum. Eğer anlasalardı Jieun'ı acımadan öldürürlerdi. Jieun silahları sevmeye başladı. Onları eğlenerek kullanmayı öğreniyordu. Benim polis olduğumu ve bunun bir görev olduğunu biliyordu ama unutmuş gibiydi. Müdür bana böyle bir teklifle geldiğinde kızımı koruyabileceğimi düşünmüştüm. En azından ben yanında olurdum ve yanlış bir şey yapmazdı. O zamanlar bu mantıklı gelmişti ama sonra yanıldığımı anladım. Jieun bana farkettirmeden sevkiyat yapıyordu. Bu işi tek başıma yapamayacağımı anlayınca da sizi buldum. Müdürün araştırma yapmaları sayesinde sizinle tanıştık ve benimle çalışmayı kabul ettiniz. Yaklaşık iki yıl sonra ise öldüğüm haberini çıkarttım. Daha fazla bu işlerle uğraşmak istemediğim için, müdürün beni rahat bırakması için. Onun yüzünden hem ailemden oldum hem işimden hem de en yakın arkadaşımdan. Yıllarca beni hain bilip yakalamaya çalıştı ve en sonunda da kızımı yakaladı."

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin