7. Bölüm

733 71 109
                                    

Yatakta oturup derin bir nefes alarak telefonumu elime alıp saate baktım. Sabaha karşı 04.21'i gördüğümde oflayarak telefonu kapatıp tekrar yatağa fırlattım.

Bugün Namjoon'u; Yoongi ve kendi dışındaki herkesi bilmediğim bir göreve yollarken konuştuklarını duyduğum için belki geldiklerinde konuşmalarından bir şeyler öğrenirim diye tüm gece uyumamıştım.

Ellerimi çıplak dizlerime sürterek ayağa kalkıp pencereye doğru adımladım. Bir ay geçmesine rağmen bir şey öğrenmemek canımı sıksa da pes etmeyecektin. Elbette bir gün her şeyi öğrenip onları hapise atacaktım.

Odanın içerisini ışığıyla dolduran ayı ellerimi göğüsümde birleştirip başımı cam kenarına yaslayıp öylece izlerken gelen gürültülü seslerle üzerimde kısa şortu ve atleti umursamadan odamdan çıkıp aşağı inmeye başladım.

Hepsi sinirle koltuğun etrafına toplanmışken ne olduğunu merak ederek yavaşça yanlarına adımlayıp Jimin ve Yoongi'nin arasında durdum.

Koltukta oturmuş sırıtarak bakan benim yaşlarımda olan kızla kaşlarımı havalandırdım. Kimdi bu?

"Kim bu?" dedim Yoongi'ye dönüp.

Göz devirip cevap vermeyince derin bir nefes aldım. Bari burada yapmasaydı şunu. Ama aniden tekrar bana dönerek gözlerini kısarak baştan aşağı beni süzerek çenesini oynattı.

"Bunları aldığında rafa geri koyduğumu hatırlıyorum."

Yaklaşarak kafasını eğip kimsenin duymayacağı bir şekilde kulağıma fısıldadı.

"Bende senin geri koyduğunu görünce tekrardan almıştım."

Aynı şekilde fısıltıyla söyleyip geri çekilerek yan bir şekilde gülmüştüm. Kaşlarını kaldırıp başını aşağı yukarı iki kez sallayarak geri çekilip tekrar önüne döndü.

Sinirlendi mi o?

Aynı şekilde bende önüme dönerken Jungkook'un gülerek bana baktığını gördüm. Gözlerimle kızı işaret ettiğimde omuz silkip bilmiyorum dercesine dudaklarını aşağıya  sarkıtarak kıza doğru döndü.

Bende ona baktığımda kız gözlerini üzerime dikip beni süzdüğünü gördüğümde yüzümü buruşturdum. Neydi bu şimdi?

"Anlat!"

Namjoon'un sert sesiyle kız ona dönüp yan bir gülüş attı.

"Anlatacak bir şeyim yok."

Sakince konuşması Namjoon'u daha fazla sinirlendirmiş olacak ki elini masaya vurup ayağa kalktı.

"Hwan'ın kimlerle işbirliği yaptığını anlat!"

Duyduğum isimle şok yaşarken gözlerim korkuyla açılırken kendimi toparlayıp bir şey belli etmemeye çalıştım. Bu Hwan bana isimleri veren Hwan olmalıydı. Yeraltında onun dışında başka bir Hwan yoktu çünkü.

Kız yeniden bana döndüğünde bir adım geri çekildim. Ya beni söylerse? Her şey mahvolurdu.

Gerçi beni tanımıyordu muhtemelen çünkü Hwan'la konuşan ben değildim ama yinede içlerine birinin girdiğini anlamış olmalıydı ve buradaki tek yabancı da bendim.

"İsim vermek zorunda değilim." deyip omuz silkmesiyle Taehyung sinirle nefes aldı.

"Söyle yoksa öleceksin!"

"Söylersem de öleceğim! Hwan beni sağ bırakmaz! Yani daha yaratıcı tehtitler bulmalısın!"

"Bak, bize isim verirsen burada kalabilirsin." diye uysal bir şekilde konuşan Jimin'le ona döndüm.

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin