29. Bölüm

583 56 211
                                    

Sınır: +25 oy ve +8 kişiden +105 yorum.

...

"Gerçekten aldırdın mı?"

Hafifçe aralamış dudaklarıyla donmuş gibi yüzüme bakıp hiçbir şey söylemedi.

"Bebeğimi, bebeğimizi... Öldürdün mü?"

Dilime getiremediğim şeyi zar zor söylerken gözlerini kapatıp açarak şaşkın bakışlarını yok etmişti.

"Bunun için mi geldin sadece?" dedi fısıltıyla.

"Soruma cevap ver. Yaptın mı gerçekten?"

Gözlerini kaçırıp dudaklarını yalayarak boş gözlerle tekrar yüzüme baktı.

"Aldırdın."

Başımı sağa sola sallayarak inkar etmeye çalıştım. Kıyamazdı öyle değil mi? Yapmazdı bize bunu?

"Yalan söylüyorsun. Bana sinirli olduğun için yalan söylüyorsun. Senin randevun öğleden sonraydı."

"Doktor bu sabah aradı 'Akşama işim çıktı yarın gelebilir misiniz?' dedi. Bende beklemek istemediğim için bu sabah aldırdım. Hatta hastaneden geliyorum."

Her kelimesi kalbimden bir şeyler söküp atarken hâlâ inanmamakta ısrarcıydım. O yapmazdı böyle bir şey. Kendi içindeki o küçük masuma bir şey yapamazdı.

"Yapmazsın ki sen?! Kıyamazsın ona!"

"Aldırmayıp ne yapacaktım?! Tek başıma mı büyütecektim?!"

"Ben varım, babası var o bebeğin!"

Sinirle bağırıp birkaç adım daha ona yaklaştım.

"Haftalardır annesini arayıp sormayan, terk ettikten sonra yaralı olduğunu bile bile, ne haldedir diyip bir kez merak etmeyen babasının, onun varlığını duyunca geleceğini ben nereden bilebilirdim?!"

"Benim senden hep haberim vardı! Yoksa hamile olduğunu nasıl bilecektim?!"

"Ama gelmedin! Gelmeyi geçtim bir kere bile haber yollamadın! Hina Jungkook'la buluştum diyince ben, sen bana bir haber, bir mektup yollamışsındır diye sanmıştım ama yok!"

"Sen bana ihanet ettin."

"Sana defalarca söyledim!"

Ağzımdan çıkan dört kelimeyi duyunca dudaklarını birbirine bastırarak kaşlarını çatıp bağırdı.

"Ben sadece ilk geldiğimde bir tek sevkiyatı söyledim o zaman da Jimin yaralandı! Ben onu öyle görünce zaten pişman olmuştum! O zamandan sonra ne kadar yapmak istesem de yapamadım!"

Omuzuna aştığı çantayı yere sinirle fırlatıp sesini dahada yükselterek devam etti.

"Senin için yapamadım, sana olan duygularım için..."

Mümkünmüş gibi her cümlesinde daha da yükselen sesi söyledikleriyle birlikte içimi titretmişti.

Birkaç adım geriye çekilerek ünitede duran küçük bibloyu eline alarak sert bir şekilde yere atıp paramparça olmasına neden oldu.

"Aşkım için yapamadım...Ben sana değil, ben işime, ülkeme, en çokta kendime ihanet ettim."

Eline geçtiği her şeyi yere fırlatırken ne yapacağımı bilemez halde sadece dolan gözlerimle onu izliyordum.

"Senden hep haberim vardı diyorsun ya bana! Benim bundan haberim yoktu! Benim canım senden haber alamadığım her gün ne kadar yandı biliyor musun?! Seni kandırmak için seninle birlikte olduğumu söylediğinde bile bu kadar çok canım yanmamıştı benim!"

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin