40. Bölüm

426 34 73
                                    

Sınır dolmadan attık bu sefer, galiba çoğu kişi arayı çok açtık diye okumayı bırakmış:(

Önceki bölümü okumayı unutmayın ayrıca.

...

"Yorgun hissediyorum Yoongi." dedim kollarımı esnetip.

Gülerek yanıma gelip ellerini ceplerinden çıkarttı ve bana doğru uzattı. Ellerimi ellerinin üstüne koyduğumda baş parmağıyla okşayıp ayağa kalkmama yardımcı oldu.

Karnım çok hafif büyümüştü ve bu da beni heyecanlandırıyordu.

"Bebeğimiz büyüyor." dedim gülümseyerek.

Oda gülüp karnıma baktı ve elini üstüne koyup okşadı.

"Bebeğimiz galiba biraz uykucu."

Dudaklarımı büzdüm ve "Sana çektiyse demek ki." dedim.

"Ne güzel, bebeğimiz şimdiden bana benziyor. Umarım senin gibi inatçı olmaz."

Kaşlarımı kaldırdım ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Bu bir kavga sebebi. Farkındasın değil mi?"

"Farkındayım. Seninle tartışmayı özledim. Bu yüzden biraz sinirlendirmekten zarar gelmez dedim."

"Benimle tartışmayı istediğine emin misin? Her zaman kazanan ben oluyordum."

"Emin misin bebeğim?"

"Evet eminim. Her zaman ben kazanıyordum."

"Bence yanlış hatırlıyorsun ama neyse... bu bir kavga sebebi olmamalı."

"Korktum desene sen şuna?"

Benim gibi gözlerini kıstı ve "Senden neden korkayım ki?" dedi.

"Yine kaybedeceğini anladığın için korktun."

"Asla kaybetmem ben."

"Göreceğiz."

"Ne yani? Şimdi saçma bir sebep için kavga mı edeceğiz?" dedim suratımı buruşturup.

"Şimdi değil ama bir ara kesin ederiz ve o zaman kazanan kim görürüz." dedi beni gıdıklayıp.

Kahkaha atıp kendimi geri çekmeye çalıştım ama kolunu belime sarıp kaçmamı engelledi.

"Ya Yoongi! Bırak beni!"

Kahkahalarımın arasından konuşurken lafım sürekli bölünmüştü ama o asla durmuyordu.

"Yoongi bırak beni!"

Gülüp alnımı öptü ve kollarını sıkıca belime doladı. Ellerimi omuzlarına koydum ve yüzüne bakmaya başladım.

Yaklaşıp dudaklarımızı birleştirince gülümseyip karşılık verdim. Bir süre beni öptükten sonra ayrıldı ve alnını alnıma yasladı. İkimiz de nefes nefese kalmıştık.

"Seni çok seviyorum."

Dudaklarımı büzdüm ve "Galiba bizde seni çok seviyoruz." dedim.

"Bazen merak ediyordum, acaba Jieun olurken bambaşka bir karaktere mi büründü diye ama sen kesinlikle kendinmişsin. Jieun ve Hyejin aynı kişiler resmen."

"Bunu iltifat olarak alıyorum." dememle güldü ve dudaklarımı öpüp geri çekildi.

"Yoongi hyung, Hyejin!"

Jimin birden kapıyı açıp içeri girince göz devirdik.

"Yine yanlış bir zamanda geldim. Halbuki kapıda durup dinlemiştim biraz ama demek ki tam dinleyememişim." dedi gülerek.

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin