36. Bölüm

548 43 259
                                    

Kim Lavin

Rüzgar tenimi okşayıp giderken yüzümde bir tebessüm oluştu. Hafif serin havaları her zaman sevmiştim.

Üstümdeki battaniyeyi biraz daha yukarı çektim. Böyle havaları seviyordum ama tam iyileşmemiştim. Soğukta çok kalırsam iyice hasta olurdum.

Belimde hissettiğim ellerle gözlerimi açıp başımı çevirdim.

"Neden buradasın?"

"Sadece biraz hava almak istemiştim."

"Üşümüyor musun?"

"Çok değil."

Yanıma oturdu ve battaniyenin altına girdi. Başımı omzuna yaslayıp elini yavaşça saçlarımda gezdirmeye başladı.

Burnuma dolan kokusuyla gözlerim kapanırken elimi göğsüne koydum.

"Ağrın var mı?"

"Hayır. İyiyim."

"O zaman gidelim." deyip geri çekilmesiyle kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

"Nereye?"

"Gidince görürsün. Hadi kalk."

Elimi tutup ayağa kalkmasıyla bende kalktım ve peşinden ilerlemeye başladım.

...

"Buraya neden geldik Taehyung?"

Belimi nazikçe tutup beni kendine yaklaştırdı ve ilerlemeye başladı.

İlerledikçe gördüğüm masayla yüzümde bir tebessüm oluştu. Yavaşça ilerlemeye devam ettik.

Sandalyeyi çekip oturmamı beklediğinde gülümseyerek oturdum. O da karşıma geçti ve gülümseyerek bana bakmaya başladı.

"Ne alırdınız hanımefendi?" deyip koluna bir bez koyunca ufak bir kahkaha attım.

"Şefin tavsiyesi neler?"

Yüzünü tatlı bir hale soktu ve "Şefimiz bugün sizin için balık öneriyor. Hem sağlıklı hem besleyici." dedi.

"Sadece balık var değil mi?" dedim yüzüm düşerken.

"Şefimiz doktorunuzu dinliyor efendim. Sağlığınız için önemli."

Bir haftadır Taehyung bana sürekli tuzsuz yemek yediriyordu. Bir süre böyle olması gerekiyormuş.

"Peki... şa-"

"Lavin tabii ki şarap içemezsin." dedi kaşlarını çatıp.

"Şansımı deneyeyim dedim." dedim dudaklarımı büzüp.

Yaklaşıp hızla dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.

İlerideki küçük masadan tabakları alıp geldi ve önüme koydu. Kendisi de kolundaki bezi sandalyeye asıp karşıma oturdu.

"Afiyet olsun güzelim."

...

"Suyum bitti, uzatır mısın?" dememle ayağa kalktı ve örtüyü koluna asıp hızla su doldurdu.

"Taehyung bunu yapmak zorunda mısın?" deyip gülmemle o da güldü.

"Evet bebeğim, zorundayım."

"Peki..., güzel servis yap o zaman."

"Emriniz olur Matmazel."

Birden bir rüzgar esince ürperdim. O da bunu farkedip üstündeki ceketi çıkardı ve omuzlarıma bıraktı.

"Taehyung sen üşüyeceksin."

"Bir şey olmaz güzelim. Önemli olan sensin. Hasta olmanı istemiyorum."

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin