42. Bölüm

356 30 168
                                    

Galiba fice olan ilginiz azaldı, yorum gelmemesinin sebebi bu diye düşünüyoruz.

Asla sınır dolmuyor. Dün bir okuyucumuz tek başına sınırı doldurdu. Ona çok teşekkür ediyoruz.

Sınırı bu sefer az koyacağız belki dolar diye.

Sınır: +20 oy ve +70 yorum.

...

Başıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum ve yavaş yavaş gözlerimi açtım. Gözlerim acıyordu, karanlık bir ortamdaydım.

Ağzımın bağlı olduğunu farkedince neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. En son marketten eve gidiyordum, sonra biri beni bayıltmıştı.

Telaşla ayağa kalkmaya çalıştığımda ellerimin ve ayaklarımın da bağlı olduğunu gördüm.

Kim beni kaçırmıştı? Kim benden ne istiyordu?

Ya bebeğime bir şey olursa burada? Ya ona zarar verirlerse?

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladığında ağzımda bezde olsa bağırmaya başladım. Her kimse beni kaçıran bir an önce ne istediğini öğrenmeliydim.

Hareket edip sandalyenin yere vurmasını sağlıyor bir yandan da bağırmaya çalışıyordum.

Birkaç saniye sonra kapı açıldığında bağırmayı kesip gelene baktım. Gördüğüm kişiyle nefes alış verişlerim hızlanırken karnım korkuyla kasılmıştı.

"Merhaba güzelim."

Pisçe sırıtıp bana doğru yaklaşmasıyla kaşlarımı çattım.

Önümde durup yere çömeldi ve gülümseyerek bana baktı.

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Özledin mi beni?"

Hiçbir şey yapmadan gözlerine bakmaya devam edince güldü ve "Ah! Ağzındaki yüzünden konuşamıyorsun değil mi?" dedi.

Dudaklarını büzüp ayağa kalktı ve yüzümde olan saçları çekmek için elini uzattı.

Başımı yana çevirip bana dokunmasını engelledim.

"Tch, tch, tch! Hiç yakışıyor mu böyle hareketler senin gibi birine?"

Derin bir nefes aldı ve yan tarafta duran sandalyeyi alıp karşıma koydu. Bacak bacak üstüne atıp oturduğunda gözlerini karnıma dikti.

"Büyümüş. Kaç aylık oldu? Ah! Dur bir hesaplayayım. Sen onların yanında üç ay kaldın. Hamile olduğunu ise işe başladıktan iki ay sonra öğrendin. Bir aydır da buradasın. Son zamanlarda hamile kaldığını düşünsek üç aylık?"

Bebeğimden bahsetmesi beni daha da geriyordu. Ona bir şey yapmazdı değil mi? Ona zarar vermezdi?

"Görmeyeli daha mı güzelleşmişsin sen? İyi bakmışlar sana galiba, kilo da almışsın biraz. Tabii hamileliğin de etkisi vardır bunda."

Korkutuğumu ona belli etmemeye çalışıyordum. Eğer anlarsa üzerime gelecekti. Bunu bilmemeliydi.

"Cinsiyetini öğrendin mi? Kız mı erkek mi? Senin için farketmez gerçi. Çocukları hep çok sevdin zaten. Birde kendi çocuğun, onun için her şeyi yaparsın."

Yutkunmamla burnundan güldü. Böyle konuşması beni daha da geriyordu.

"Merak etme Hyejin... bebeğe bir şey yapmayacağım. O kadar cani değilim. Ne kadar benim bebeğim olmasını istesemde o şerefsizlerden birinin bebeği. Hangisinin olduğunu söylersin artık bence. Sonuçta burada baş başayız. Bunlardan bahsedebiliriz değil mi?"

Believe - Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin