2

1.7K 137 99
                                    

Gözlerimi açtığımda bir denizin kıyısındaydım.  Nerede olduğumu anlamaya çalışırken uzaktan gelen gürültüler duydum. Belki tanıdık bir şeyler görebilirim umuduyla etrafa bakınmaya başladım. Ancak hiçbir şey tanıdık değildi. Tam karşımda kocaman bir yer vardı. Latin alfabesiyle ' Jeon's ' yazıyordu.

Buralar hiç bizim krallığımıza  benzemiyordu.

Ayağa kalkmaya çalıştım belki orada yardım eden olur diye. Yavaş yavaş oranın önüne gidiyordum ki sağ tarafımda parlak bir ışık belirdi. Daha ne olduğunu anlayamadan sert bir şekilde yere düştüm ve kafamı vurdum. Gözlerim kararırken son hatırladığım şeyler bir sürü ses ve bana doğru gelen iri bir adamdı.

*****

Gözlerimi yavaş yavaş açarken sol tarafımda bir uğultu vardı. Bir erkek sesi. Biriyle konuşuyordu büyük ihtimalle. Son anda 'size haber veririm efendim' diyip elindeki şeyde-artık her neyse- bir kaç şeye bastı ve cebine koydu. Ardından bana döndü ve "Bir yeriniz ağrıyor mu ?" dedi. Ben o yorgunlukla sadece başımı iki yana salladım. Adam hemen geleceğini söyleyip dışarı çıktı.

O sırada bende etrafı incelemeye başladım. Parlak ışıklar, kendiliğinden açılan kapılar, baş ağrıtan gürültüler... her şey çok farklıydı. Nereye gelmiştim ben böyle?

Bir kaç dakika sonra elinde poşetle geri geldi. Bana uzattı ve "Lütfen bunları yiyin. Bir ihtiyacınız olunca bana seslenmeniz yeterli , hemen geleceğim." Adam tam gidecekken kolunu tuttum ve "Ne oldu bana ?" dedim. "Kaza yaptınız." dedi ve dışarı çıktı. Yanıma bıraktığı poşettekileri aldım ve yedim. O kadar halsiz hissediyordum ki adamın dediği 'Kaza yaptınız.' Lafına bile takılamamıştım. Hatta öyle ki nerede olduğumu bile sorgulamadan verdiği poşetteki yiyecekleri yemiştim. Yorgunluğumla tam uykuya dalacaktım ki , az önceki adam içeri girdi. "Taburcu oldunuz , şimdi lütfen benimle gelin." dedi ve arkasına döndü. Tam çıkacakken tekrar döndü ve "Adınız ?" dedi. "Taehyung" dedim ve peşine takıldım.

Bu bilmediğim garip yerde gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm insana güvenmekten başka çarem yoktu. Tek başıma dolaşsam kim bilir sokak haydutları neler yaparlardı.

Bizim zamanımızdaki şifahane ancak şu an adı hastane olan yerden çıktıktan sonra adını bilmediğim bir şeye bindik. Nereye gelmiştim hiçbir fikrim yoktu. Sanki geleceğe gelmiş gibiydim. Bizim krallığımızın bulunduğu yerde bu şekilde yüksek evler, içerisinden renkli ışıklar çıkan dükkanlar, ve garip, kutu gibi şeyler yoktu. Ne olduğunu bilmiyordum çünkü biz at arabasıyla giderdik istediğimiz yere. Ancak şimdi kutu gibi bir şeyin içinde -ki sayılarıda oldukça fazlaydı- bir yere gidiyorduk ve ben bu bilmediğim garip yerden fazlasıyla korkuyordum.

Yaklaşık yarım saat sonra ilk gözümü açtığım yere , Jeon's yazan yerin önüne geldik. Adam, içinde olduğumuz şeyden inince bende peşinden indim ve onu takip ettim. Geldiğimiz yer çok kalabalıktı. Bir sürü kadın , erkek vardı. Bazı insanlar direklerde dans ediyorlar , bazıları elindeki kadehlerle bir şeyler içiyorlardı. O insanların yanından geçip iki kat yukarı çıktık. Tabii çıkarken bir sürü insanın bana olan garip bakışlarını da görmezden gelmemek gerekiyordu.

Beni nereye götürüyordu hiçbir fikrim yoktu ancak bayıldıktan sonra beni iyileştiren kişi olduğu için ve bilmediğim bu yerde gördüğüm ilk insan olduğu için ona güvenmekten başka çarem yoktu.

En sonunda bir yerde durduk, ardından önümdeki adam kapıyı çalıp kenara çekildi. Tam kapıyla bakışıyordum ki içeriden başka bir adam kapıyı açtı. Şaşkın şaşkın adama bakarken "Buyurun." dedi.

Cidden neye bulaştım bilmiyordum ama aşırı korkuyordum. Bulunduğum yer ve içinde olduğum durum o kadar saçmaydı ki olduğum yerde oturup ağlamak istiyordum. Ne krallıktaki kitaplarda böyle bir şey okumuştum, ne de efsane olarak yaşlı teyzelerden böyle bir şey duymuştum. Bir de yeterince korkmamışım gibi etrafımda bulunan adamlarda zaten zirvede olan korkumu ve endişemi daha da yukarı çıkarıyorlardı.

Prince | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin