Joseon dönemi prensi Taehyung , yaşadığı zorluklara karşı gelemez ve çözümü intihar etmekte bulur. Ancak intihar girişiminin onu hiç beklemediği şeylere sürükleyeceğini tahmin etmemiştir.
Önceki bölüme yazmayı unutmuşum. Evet biliyorum tae biraz hızlı affetti ama aşk vakit kaybetmez ;)
Lunaparktaki olaylardan sonra iki gün geçmişti ve sürekli bir araya gelmiştik. Sabah bir araya gelip öğlen dağılıp akşam tekrardan bir araya geliyorduk. Birde hepimizin müsait olduğu gecede Yoongi ve Jimin'in evinde ,yani benimde kaldığım ev, kalıyorduk. Aslında işime geldiği için katlanıyordum yoksa bıkmıştım yani. Azıcık evinize gidin yani , sessizliğe ihtiyacımız var belki burada ? İşime geliyor derken Jungkook'tan bahsetmiştim. İki gün boyunca sürekli benimle iletişim kurmaya çalışmıştı. Ama ben Kim mükemmel Taehyung olarak ona hiç pas vermemiş , sürekli görmezden gelmiştim.
Ne yapayım yani bende çok üzülmüştüm. Tamam belki sevgili değildik ancak sonuç olarak ikimizde birbirimizi seviyorduk. Ne kadar lunaparkta beni öpmesine izin versem de bu içimde olan kırgınlığın geçtiği anlamına gelmiyordu. Şu an ise Jungkook iki gündür olduğu gibi pes etmemiş , sürekli olduğu gibi bana bakıyordu. Fark etmişti baktığını anladığımı ama aynı zamanda çabalamasını istediğimi de farketmişti. Zaten farketmemesi komik olurdu çünkü uzaktan izleyen biri bile anlardı durumumuzu.
"Hadi gelin oyun oynayalım." Yoongi mutfaktan elinde bir şişeyle gelirken söylemişti. Açıkçası şişe ile ne oynayabileceğimizi anlamamıştım. "Doğruluk mu ? Cesaretlik mi ? Oynayalım."
"O nasıl bir oyun ben bilmiyorum. Anlatabilir misiniz ?" Jin hyung'ta beni onaylarken Yoongi hemen anlatmıştı.
"Bak şimdi , ilk önce yerde daire şeklinde oturuyoruz sonra ortaya şişeyi koyup çeviriyoruz. Kapak tarafına gelen soruyu soruyor , alt tarafa gelen sorulan soruyu cevaplıyor anladın mı?"
"Anladım ama bu Doğruluk - Cesaretlik ne ?"
"O da şöyle, soran kişi ilk önce doğruluk mu cesaretlik mi diye soruyor , aldığı cevaba göre başka bir soru soruyor. Mesela doğruluk dediyse hoşlandığın birisi var mı ? Veya cesaretlik dediyse bir tane zile bas kaç. Bunun gibi anladın mı ?" Hızla başımı salladım. Aslında bana saçma bir oyun gibi gelmişti yani , gereksiz gibi ? Ama ortama ayak uydurmam gerektiği için bir şey demedim. "Hadi o zaman başlayalım neyi bekliyoruz ?"
Hepimiz yerde daire şeklinde oturmuştuk. Şişe Yoongi'de olduğu için ilk o çevirdi. Jin hyung ve Jimin' de durdu. Kapak tarafı Jimin'e denk gelmişti. "Doğruluk mu ? Cesaretlik mi ?"
"Doğruluk." Jimin sanki diyeceği şeyi kafasında tartmak istermiş gibi gözlerini kısıp Jin hyung'a baktı. Ardından dudaklarını aralayıp "Hyung buraya geldiğin için hiç pişman oldun mu ? Keşke gelmedeydim dediğin bir an falan oldu mu hiç ?" Jin hyung ilk önce yere bakıp gülümsedi daha sonra bakışlarını Namjoon hyung'un gözlerine çıkardı.
"Belki de hayatımda aldığım en iyi karar olabilir. Buraya geldiğim için hiç pişman değilim , büyük ihtimalle hiçbir zamanda olmayacağım. Çünkü beni burda mutlu edecek çok güzel şeyler var." Hepimiz kimden bahsettiğini anladığımız için hafifçe gülümsedik. Bende Jungkook ile onlar gibi olmak istiyordum. Ama tabiki benim trip sürecim bittikten sonra. "Neyse çok fazla duygu var şu an burada , çevirin şişeyi hadi."
Bu sefer ben elimi uzattım ve şişeyi çevirdim. Ben ve Yoongi'de durmuştu. Kapak tarafı ona gelmişti , ve anlayamadığım bir şekilde sinsice gülüyordu. "Doğruluk mu ? Cesaretlik mi ?" Hiç düşünmeden "Cesaretlik." Demiştim. Yoongi ise Jimin'le el çakmıştı. Bu ikisi kesin yine akıllarından bir şey geçiriyorlardı ama kim bilir ne ? "Hoseok'u yanağından öp." Daha Yoongi cümlesini yeni bitirmişti ki Jungkook ayaklandı. "Hoseok ne alaka ya. Seni öpsün , beni öpsün , Jin hyung'u öpsün. Onu niye öpüyor ?
"Neden Jungkook öpemez mi ? Hem ikiside rahatsız olmamışlar gibi duruyor , öyle değil mi ?" Dedi Yoongi , ardından bana dönüp göz kırptı. Sanırım Jungkook'u kıskandırmaya çalışıyorlardı. Benimde amacım zaten bu olduğu için onlara ayak uydurmuştum. Jungkook'ta pes etmişlikle yerine geri oturmuş , bizi yiyecek gibi bakmaya başlamıştı. Onu umursamadan Hoseok'un önüne geçmiş , ellerimi omzuna koymuştum. Yavaşça yanağına bir öpücük kondurup geri çekilmiştim. Jungkook tabiki gözlerinden ateş püskürtüyordu. Sanırım bayağı bir sinirlendirmiştim onu.
Ben yerime tekrar geçince o tekrar ayağa kalkmış sıcakladığıyla iligili bir şeyler geveleyip balkona çıkmıştı. Bende kıskandırmanın verdiği zevkle gülümsemiş , beş dakika kadar bekleyip arkasından balkona çıkmıştım. Kollarını demir korkuluğa dayamış , başını gökyüzüne kaldırmıştı. Benim geldiğimi anlaması için yalandan boğazımı temizleyip yanına geçmiştim. "Tanrı aşkına Taehyung sorun ne ?"
"Sorun yok Jeon , sadece oyun oynuyorduk. Ne var ki bunda ?" Dedim başımı hafifçe ona çevirirken. Bıkkınlıkla bir nefes vermiş tekrar konuşmuştu. "Onu öpmeyebilirdin Taehyung , biz birbirimizden hoşlanıyoruz , biliyorsun değil mi ? Kıskanacağımı düşünmüş olman gerekirdi."
"Birbirimizden hoşlanıyor olmamız senin yaptığın şeyleri yok sayacağım anlamına gelmiyor , öyle değil mi ? Daha seni süründüreceğim göreceksin." Tamam şu an bir tek gülüşüm eksikti kötü cadı olmamam için. Bunu da Jungkook benim yerime tamamlamıştı zaten. Bana kalmadan o kahkaha atmıştı. "Hmm anladım ben seni." Dedi ve bana yaklaşmaya başladı. "Sen şimdi beni kıskandıracaksın , naz yapacaksın öyle mi?" Dedi gözüme gelen saçımı kulağımın arkasına atarken. Heyecanla iki adım geri gitmiş sırtımı yan taraftaki demire yaslamıştım.
"B-bana çok yaklaşmasan iyi edersin Jeon. Yoksa saçını çekerim." Hem kekelememe hemde kurduğum saçma cümleye lanet ederken , daha da üstüme gelip ellerini belimin yanlarına koymuştu. "Saçımı başka zaman çekmeni tercih ederim Kim. Bu arada şöyle bir söz var bilir misin , fazla naz aşık usandırır. Bil istedim." Dedi ve yaklaşıp burnumu öptü. Sonra geri çekilip göz kırpıp salona geri döndü. Hadi ama burada havalı olması gereken bendim. Pis adam havalı olmadan duramıyor ya.
"Taehyung dışarısı soğuk gel hadi!" Bir de içeri çağırıyor. Utanmaz küçük velet. Ama sen görürsün Jeon Jungkook , bende Kim Taehyung'sam yaparım bir şeyler. Aklıma gelmedi şimdi ama görürsün.
Evet bu bölüm biraz saçmalamış olabilirim Bu arada
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok sevindim gerçekten 500 olmuuş🎉🥳 Umarım daha fazla olur
Düzenleme (Vay be ilk bu bölümü yazdığımda 500 okunmada hemencecik mutlu olmuşum🧚🏼♀️)
