Prince | Taekook

14

Jungkook ile geçirdiğimiz geceden sonra beni Yoongilere bırakmıştı. O gece birlikte biraz içki içmiş , daha sonra yere koyduğu minderlerin üzerinde yatıp gökyüzünü izlemiştik. Ben de bir günlük ona olan küslüğümü unutmuştum ama bu demek değildi ki affettim. Yoongi'den öğrendiğim taktikleri kullanacaktım. Neydi o gösterip verme mi ? Öyle bir şeydi. Pek bana göre olmasa da aynı taktiği farklı şekilde uygulayacaktım. Bugün için yaptığım plan gibi.

"Yoongi geliyorsun değil mi bara ? Unutma planımızı sakın. Bana yardımcı olacaktın , bir de arkadaşın geliyor mu gece ?"

"Geliyor merak etme , ve tabiki yardımcı olacağım sana. Jungkook'un yaptıklarına ben bile sinir krizleri geçirirken seni düşünemiyorum bile. Gece nasıl giyeceğini biliyorsun değil mi ?" Başımı sallayarak onu onaylamış daha sonra aklıma gelenlerle yine ona dönmüştüm. "Bu arada arkadaşının plandan haberi var öyle değil mi ? Yanlış bir şey olmasın sonra. Bir de alışverişe çıkmamız lazım gece giyeceğim şeyler için."

"Öncelikle Taemin'e planı anlattım haberi var. Gereğini yapacağından emin olabilirsin Taetae. Alışveriş için çıkarız birazdan , Hoseok'u da çağıralım bence. Jungkook onu kıskanıyor."

"Olabilir aslında onunla da uzun zamandır konuşmamıştım. Yoongi , bende telefon istiyorum artık bana da alabilir miyiz ?" Yoongi bana sinsi bir gülüş atıp "Sevgilin olacak çocuk zengin , ondan istesene sana asla hayır diyemez nasıl olsa." Üstüne atlayıp "Dalga geçme Yoongi , Jungkook çok... nasıl desem salak biri gibi. Yada saf mı demeliydim. Ahh bilmiyorum ama gerçekten garip. Yakın davranıp daha sonra uzak davranabiliyor. Neyse yine günlük moral bozma rutinimi gerçekleştirmeden hazırlanalım artık."

•••

Yoongi kapıma vurup "Hazır mısın Tae içeri giriyorum." Demişti. Makyaj masamdan kalkıp kapıyı açmıştım. Yoongi şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Kötü oldunu düşünmüştüm. "Çirkin mi olmuşum kedim." Evet ona alışverişten sonra kedi demeye başlamıştım , çünkü nerede kedi görse durup seviyor , gözlerinden kalpler fışkırıyordu. "Saçmalama Tae çok güzel olmuşsun. Bugün Jungkook'un işi zor olacak desene sen." Gülmüş , zıplayarak kapıya gitmiştim.

Kalın taban siyah converse lerimi ve şeffaf hologramlı ceketimi giyip çıkmıştım. Üzerimde kolu kısa koldan biraz daha kısa ve belimin biraz yukarısında biten bir siyah crop , kot bir şort vardı , belimin boş durmasını istemediğim için de ince bir zincir takmıştım. Cropun boyun kısmı köprücük kemiklerimi açık bıraktığı için ince bir ucunda kaplan gözü taşı olan kolye takmıştım. Gözlerimde açık kahve lens vardı , saçlarımı ise hafif dalgalandırıp öyle bırakmıştım. Makyaj olarak pek bir şey yapmamış sadece dudağıma çilekli parlatıcı ve gözlerimi ortaya çıkaracak far sürmüştüm. Jungkook bugün gerçekten zorlanacaktı.

Bu kısa bir bölüm oldu çünkü olayları diğer bölümde bir anlatmak istedim.