Loki kahvaltıdan sonra yanında bir kaç saray görevlisi ile çarşıya gitmişti. Tanrı sergileri tekrardan tek tek gezmeye başlamıştı. Tezgehların tekrardan yapılacağını ve çarşının bütün eksiklerini giderileceğini duyan halk ve çarşı hep bir ağızdan "Prens Loki size minnettarız" diye bağırmıştı. Halk Loki'nin bir nebze değiştiğine inanmaya başlamıştı. Kısmen ona tuhaf bakışlar yollanmıyordu.
Bu tanrının hoşuna gitmişti. Asgard'ın hepsi olmasa da halkın birçoğu ona minnettardı. Üstelik iyi bir yönden.
Saray görevlileri tezgahları sayısını ve boyutlarını yazıyor. Loki ise tezgehtarların eksiklerini dinliyor aklının bir köşesine not ediyordu. Tanrı burda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu. İlk defa insanların arasında olmaktan mutluluk duyuyordu. Onlara yardım etmek ona iyi gelmişti. Bu tür şeyleri dünyada savaşarak yapsada Asgard da yaptığı daha farklı hissetmişti.
Loki dün cep saati almak istediği ama o kızla çarpıştığı için alamadığı saatçinin tezgahına geldi. Onu gören adam tezgahın arkasında oturduğu sandelyesinden hemen kalktı.
Loki eline gümüş kaplamalı kapaklı küçük bir saat aldı. Loki dün çarpıştığı kızı çok merak ediyordu. Nedenin bilmese de merak ediyordu."Saatlerin çok iyi çalışıyor"
"Teşekkür ederim Prensim"
Loki elindeki saatin parasını ödemek için elini cebine attı.
"Dün tam burda bana elinde bir sepet dolusu papatya ile çarpan kız kim tanıyor musun?"Adam kızı tanıyordu. Hatta kızı çarsıdaki herkes tanırdı. Biran Loki'nin kıza birşey yapabilmesinden korktuğu için tanıyıp tanımadığını söylememek arasında gidip geldi. Fakat Prensin ona birsey yapmak istese dün yapabileceğini düşündü.
"E-evet efendim"
"Hm... Peki onun tezgahı nerde veya şehirde mi bir dükkanı var"
"Hayır prensim şehirde bir dükkanı yok. Ama çarşıda var"
Loki biraz şaşırmıştı. Burda pek dükkan olmazdı. Özellikle de bir çiçek dükkanı.
Tanrı kızın elindeki papatyalardan onun bir çiçekçi olabileceğini düşünmüştü. Doğru da düşünmüştü."Peki nerde?"
"Burdan tam sekiz tezgah sonra biraz içeride kalan küçük bir çiçek dükkanı prensim"
Loki sorularının cevaplarını almıştı. Elindeki Asgard altınlarını fazlasıyla adama vermişti.
Loki arkasında ki saray görevlilerini geriye kalan tezgahlarında ölçülerini almalarını söylemişti.Tanrı ise içindeki merakla birlikte tam sekiz tezgah ileride olan çiçekçiye gitmek için hızlı adımlarla yürüyordu.
Loki gördüğü çiçekçi dükkanının önünde durdu. Dışı camlarla kaplı içerisi bir sürü çiçekle doluydu. Dükkanının önündeki küçük tezgahta da bir sürü çiçek vardı. Tanrı derin bir nefes verdi. Ve dükkana girmek için yürüdü.Loki cam kapının girişine geldiğinde dün ona çarpan kızı gördü. Bir sağ bir sola gidip geliyordu. Elinde ki beyaz ve sarı papatyaları demet şeklini verip güzelce sarıyordu. Loki onu izlerken kalbi tekrardan hızlıca atmaya başlamış vücudu olduğundan daha çok ısınmaya başlamıştı. Kız onun geldiğini hala anlamamıştı.
Loki geldiğini beli edercesine hafif bir öksürme sesi çıkartı. Kız işine o kadar çok dalmıştıki duyduğu ses ile bir an irkilmişti. Önüne dönerken;
"Mehraba efen...dim"
Kızın canlı sesi ve güler yüzü Loki'yi görünce solmuş. Yerine korku gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God in Love: Loki
Science FictionFesatlık tanrısı yaşanan bütün olaylardan sonra avengers'a katılır. . . . Hikayede olaylar tamamen yazara aittir.