0.1

193 19 21
                                    

All Might

Her zamanki gibi geç bir saatte uyandım, bir kedi olarak zaten uykuyu fazlasıyla seviyordum, hafta sonu olduğu için de rahattım. Yataktan yavaşça kalkıp esnedim ve gardırobumu açtım, hava güneşliydi bu yüzden ince bir şeyler giymeye karar verip kıyafeti dolaptan aldım ve giyindim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Simsiyah bir Bombay kedim var, gözleri açık yeşil, adı da Asil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Simsiyah bir Bombay kedim var, gözleri açık yeşil, adı da Asil. Bir de Doberman köpeğim, adı Willow. Ikisinin de mamasını koyup mutfağa indim. Babam kahvaltısını bitirmiş gazete okuyordu, muhtemelen birazdan da şirkete gidecekti, günlük rutiniydi bu. Karşısına oturdum ve masadaki yemeklerden yemeye başladım.

"Tünaydın Sarah." Normalde Sarah ismimin kullanılmasını sevmem, benim için özel bir yeri vardır ve özel kişiler kullanabilir, yani babam ve büyükannem, bazen abim sinir etmek için kullanır.

"Tünaydın babacığım." Gülümsedim ve yemeye devam ettim.

"Arkadaşın seni soruyordu." Babam söyleyince aklıma gelmişti ve birden yemek boğazıma kaçtı, öksürdüm. "Yavaş ol Sarah." Öksürükten kurtulduktan sonra hemen koşarak çıktım, babam arkamdan yemeğimi bitirmem için bağırsa da Rachelle beni saatlerdir muhtemelen bekliyordu.

Rachelle'ın attığı konumu ararken kaybolmuştum, Japonya'nın hiç bilmediğim sokaklarında geziyordum. Birden kulağıma bir ses geldi ve o tarafa döndüm, zayıf bir adam ve marula benzeyen saçlı bir çocuk vardı. Saklanarak dinlemeye başladım.

"Sen gücümü devralmayı hakediyorsun." Ben de çocuk da adamın dedikleri karşısında şaşırmıştık, ne demek istiyordu?

"Gücünü devralmak mı?"

Adam güldü. "Neden öyle bakıyorsun? Bu sadece bir öneri. Asıl cümbüş bundan sonra başlayacak." Çocuğa doğru ilerledi. "Dinle delikanlı. Gücümü kabul edip etmeyeceğine dair bir karar vermek zorundasın."

Çocuk sadece bakıyordu. "Gücümden bahsediyorum delikanlı. Magazin haberleri "insan üstü bir güç" ve "kuvvet artışı" adını verdi. Bense söyleyişlerimde soruları daima şakayla karşılık vererek savuşturdum."

Biraz geri çekilip duraksadım, şuan aklımda birisi vardı ama hayır olması imkansızdı, değil mi? Tekrar dönüp dinlemeye devam ettim, düşüncelerimden dolayı birkaç konuşmayı kaçırmıştım.

"Sana mı devredildi?" Hâlâ özgünlükten bahsediyorlardı, çok bir şey kaçırmamıştım sanırım.

"Aynen öyle ve sıradaki sensin."

"Dur bir dakika. Özgünlüğün dünyanın en büyük gizemlerinden birisi kabul edildiği ve hakkında ateşli tartışmaların yapıldığı doğru. O kadar çok konuşuluyor ki internette bu konuyla ilgili bir tartışmanın olmadığı bir gün bile geçmiyor." Bundan sonra çocuk anlamadığım şekilde söylenmeye başladı, ağzında bir şeyler geveliyordu. Ben de biraz düşündüm, dedikleri düşündüğümle doğruydu ama o nasıl All Might olabilirdi?

"Ne kadar da şüphecisin! Saçmalık!"

"Ya..."

"Benim sakladığım şeyler çok olabilir ama yalan söylemem! Özgünlüğü transfer edebilme gücü, bu benim devraldığım özgünlük! Ismi de ONE FOR ALL!"

"One for all..."

"Biri gücü yetiştirip iyileştirir sonra bu gücü bir başkasına verir, o kişi de yetiştirip iyileştirdikten sonra bir başkasına sonra yardım isteyen sesler ve kahramanların kalpleri bir olup gücün kristal ağını oluştururlar!" Çocuk biraz tedirgin duruyordu. "Zaten kendime bir varis arıyorum, bu kişi sen olursan iyi olacağını düşündüm! Özgünlüksüz, sadece kahramanlara hayran biri olarak o anda herkesten daha çok kahramanın! Ama tabii bu sadece sana bağlı! Ne diyorsun?"

Çocuğa baktığımda biraz ağlıyordu. "Evet isterim. Reddetmek için bir sebebim yok!"

Sezon 1 Bölüm 3 (çevirinin yarısı bir siteden yarısı mangadan)

Telefonum birden çalmaya başlayınca ikisi de olduğum tarafa döndü ve hemen geri çekildim, telefonu susturmaya çalışırken elim ayağıma dolaştı ve telefonu düşürdüm, daha da beter etmiştim. Telefonu almak için eğildim ve kafamı kaldırdığımda All Might'ı görünce yutkundum. Yavaşça kalktım ama bacaklarım aşırı derecede titriyordu, ayakta duramayacak gibiydim.

"Sanırım burda bunu konuşmamamız gerekiyordu, seni suçlayamam." Bundan sonra All Might bana her şeyi anlattı, tek yapabileceği şey güvenmekti o da bunu biliyordu, sonuçta çoğu şeyi duymuştum.

En sonunda All Might gittikten sonra Rachelle'ı aradım. "Üzgünüm Rache-kun."

"Lui-chan?! Saatlerdir bekliyorum baban da meşgul, bir şey oldu sandım! Iyi misin?"

"Evet evet sadece yolu kaybettim ve hat kesildi bu yüzden açamadım."

"Peki ben her zamanki parkta bekliyorum o hâlde, daha fazla kaybolma da gel."

"Birazdan orada olacağım Rache-kun"

"Bekliyorum Lui-chan." Kapattım ve yanımdaki oğlana döndüm. "Merhaba." Elimi uzattım.

Biraz titriyordu, elimi sıktı. "Merhaba..."

"Ben Louisa Sarah Martin ama bana Lui-chan de."

"Ben Izuku Midoriya."

"Tanıştığımıza memnun oldum." Gülümsedim ve ellerimiz ayrıldı.

"Kimseye söylemeyeceksin değil mi?"

"Elbette hayır! Ben böyle bir şey yaparsam All Might'tan önce büyükannem beni mahveder!"

"Büyükannen?"

"Invincible invisible. Kendisi benim annem gibidir, küçüklüğümden beri beni yetiştiriyor, 6 numaralı kahraman." Çocuğun birden gözleri parladı ve defterini çantasından çıkarıp bir şeyler yazmaya başladı.

"6 numaralı kahraman, gücü All Might'ınki gibi bilinmiyor, genelde Hawks ile çalışıyor..." Yine bir şeyler gevelemeye başlamıştı, biraz güldüm.

"Sonra görüşürüz o hâlde marul kafa." Bana tip tip baktı ve kanatlarımı açıp parka doğru uçtum. Hâlâ ben giderken bana bakarak bir şeyler not ediyordu.

Parka geldiğimde Rachelle hemen yanıma geldi. "Iyisin değil mi Lui-chan?"

"Evet sorun yok Rache-kun, beklettim kusura bakma."

"Önemli değil ben de biraz geç gelmiştim zaten."

Rachelle ile biraz takıldıktan sonra eve döndüm, hava çoktan kararmıştı bile. Akşam yemeği için sofraya geldiğimde tüm aile oradaydı, hep birlikte yemek yedikten sonra film izledik, ben de babamın omzunda uyuya kaldım.

Sarah. {Oc x Tokoyami}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin