Sarah. {Oc x Tokoyami}

bonus 2

Louisa ve Tokoyami evlendikten sonra bu bölümdeki zamanımız

Louisa'nın ağzından

"Fumi poşetlerimi taşımana gerek yok. Bak hamile gibi bile görünmüyorum!" Ne kadar şikayet edip poşetleri ondan almaya çalışsam da almama izin vermeden koruyucu duruşunu korudu.

"Sarah, stres düşüklerin ana nedenidir." Dedi Fumikage bir süre bana dönüp.

"Market poşetleri taşımak düşüğe neden olmaz. Sakinleş biraz." Yanında ilerlerken homurdandım. Hamile kaldığımı öğrendiğinden beri üstüme normalden çok titriyordu.

Bebeğimiz için yeni bir şeyler de almıştık; giysiler, şapkalar, oyuncaklar ve battaniyeler gibi. Fumikage bebek eşyalarına bakarken çok küçük olmalarına şaşırmış, uzun süre kıyafetlere bakmıştı. O şaşkın kuş çok şirindi. Bebeğimiz doğduğu zaman onun mükemmel bir baba olacağından emindim.

Tam arabaya doğru giderken birisi artık yanlışlıkla mı bilerek mi omzuma sertçe çarpıp neredeyse düşmeme neden olacaktı, hemen Dark Shadow da Fumikage de beni tuttu. "Teşekkür ederim çocuklar." Gülümseyip ikisinin de kafasını pat patladım. Tabii ikisi de sinirle adama bakıyordu. "Çocuklar sorun yok iyiyim. Hadi gidelim ayaklarım ağrıdı artık." Hamile olduğum için çok çabuk sakinleşiyorlardı strese girmemem için, sanırım en büyük etkisi buydu.

Dark Shadow'a minnettardım. Daima bana yardımcı oluyor, düşecek olsam tutuyor, bir şeye ihtiyacım olsa yetiştiriyordu. Tabii ki Fumikage'm de öyleydi. Dark Shadow bazen aşırıya kaçıp savaşın ortasında Fumikage'yi bırakıp benim yanıma geldiği bile olmuştu.

Dark Shadow yine de beni dinlemeyip adamın üstüne gidecekken zar zor durdurdum ve geri döndü. "Dark Shadow bana her çarpana böyle yapacaksa işimiz zor. Onu uyarman gerekiyor. Ikinizin de korumaya çalıştığınızı anlıyorum ama işler çığırından çıkmasın."

"Üzgünüm." Fumikage yere baktı biraz. Kontrol eksikliği hâlâ devam ediyordu ve bu onu üzüyordu. "Yine de bu durumlarda seni dinliyor biliyorsun."

"Biliyorum." Elini sıkıca tuttum ve ikimiz de birbirimize gülümsedik.

Eve geldiğimizde Dark Shadow poşetleri kenara koydu, o sırada Fumikage ayakkabımın bağcıklarını ben çözecekken engel olup kendisi çözdü. Ikimiz de salona geçip oturduk.

Ikimiz birlikte kahramanlık yapıyorduk ama hamileliğimden dolayı benim bir süre ayrılmam gerekti, o da izin günlerinde hep benim yanımda oluyordu. "Izin gününde benimle bebeğimiz için alışverişe çıktığın için teşekürler Fumi-kun." Kanepeye otururken konuştum gülümseyerek.

Karnımın içinden bir şeyler bana yumruk atıyordu, güzel bir his olsa da bazen uyutmuyordu bile. Hamile gibi görünmediğimi söylesem de karnım yavaş yavaş büyüyordu, bunun ben de farkındaydım.

Fumikage yanıma oturdu. "Çocuğumuz için her şey." Bir süre karnıma baktı. "Dokunmamda sakınca var mı?" Tereddütle sordu.

Bu hali çok şirindi. Bu kadar kibar olmasını o kadar seviyordum ki, onu yiyesim geliyordu. Gömleğimi yukarıya sıyırdım ve elini karnıma koydum. "Muhtemelen henüz bir şey hissetmiyorsun."

Tokoyami'nin ağzından

Karnına dokunduğunda gözlerimi kırpıştırdım bir an. Içinde bir insan yavrusunun, bizim yavrumuzun büyüdüğü gerçeği beni hâlâ büyülüyordu. Ben karnını okşarken Dark Shadow da çıktı ve Sarah'ın belini sardı, o da bu anın bir parçası olmak istiyordu.

Parmaklarını tüylerimde gezdirmeye başladı Sarah. "Umarım senin yüzün vardır." Gülümsedi.

"Niye ya? Dışarı çıkması acı verici olur. Hem insanlar sürekli benim suratıma bakıyor." Biraz şikayet ettim. "Vücudumun insan olmasına rağmen kafamın kuş olması garip."

"Yüzünü seviyorum." Yaklaşıp beni öptü. Sarah'ı bu yüzden seviyordum, görünüşümü her şekilde beğeniyordu. "Ve sana benzeyen çocukla mutlu olurum." Gülümsedim ve kucağına kafamı koyup uzandım.

Sarah benim tüylerimi okşarken Dark Shadow'u ne kadar itsem de gitmedi. Onun yerine belini sarmayı bırakıp yanımıza kıvrıldı.

"Ikiniz de çok korumacısınız ama bazen Dark Shadow aşırıya kaçabiliyor." Biraz kıkırdadı, gülüşünü çok seviyordum, gülerken gözleri kısılıyor ve gamzeleri çıkıyordu. "Ikinize de minnettarım. Seni çok seviyorum Fumi-kun."

"Ben de seni seviyorum Sarah." Diye mırıldandım ve o tüylerimi okşarken uykuya daldım.

Yine çerezlik bir bölümün sonu. Tokoyami'nin babalığını da yazmayı düşünüyorum. Ayrıca aklıma bir şey daha geldi yaz kampında Tokoyami ve Bakugou yakalandığı zaman Louisa da villain olsaydı ve Shoji yakalamadan Tokoyami'yi yakalasaydı ne olurdu diye düşündüm. Bununla alakalı bir şey de yazmak istiyorum.

Neyse umarım beğenmişsinizdir <3