0.4

117 15 8
                                    

Ertesi gün ilk dersler sıkıcı geçmişti, en sonunda öğle arası yemekhaneye inip yemeklerimizi alıp oturmuştuk. Ramen her zaman ilk tercihimdir.

Rachelle ile sohbet ederken Mina yanında iki kızla birlikte geldi, onlar da bizim sınıftandı.

"Yanınıza oturmamızda sakınca var mı?" Rachelle ile sorun olmadığını söyledik, yanımızda oturan Shoto da kafa sallayınca oturdular.

"Bu Tsuyu, bu da Hagakure."

"Ben Louisa, yakın arkadaşlarım Rachelle ve Todoroki." Tanıştıktan sonra uzun bir sohbetle beraber yemek yedik ve temel kahramanlık dersi için sınıfa gittik.

Derse All Might geldi, herkes çok heyecanlıydı, ben de öyle. Silver Age kıyafeti de üstündeydi, hayal ettiğimden daha havalıydı!

Kahraman kıyafetlerimizi giyinip çağırdığı yere gittik, herkes çok güzel giyinmişti, hayranlıkla izliyordum. Benim üstümde koyu yeşil bir t-shirt, altımda da aynı renkten bol ve ince bir pantolon, kırmızı bot, yin-yang işareti olan bir kemer, gri kravat, siyah parmakları açık kolluklarım vardı.

All Might nasıl olacağını anlattıktan sonra takımlara ayrıldık, şansıma Rachelle gelmişti ve mutluydum, anlatılacak bir şey yoktu, sadece karşı takımı öğrendikten sonra plan yapmak düşüyordu bize. Sonuçta birbirimizi yıllardır tanıyorduk.

En son bizim sıramız gelince karşımıza tekrar bir takım gelecekti çünkü karşıya geçecek başka bir takım kalmamıştı. Kura çekildiğinde I takımı çıktı, Ojiro ve Hagakure.

Dezavantajlıydık, onları Shoto'dan dolayı dövüşürken görememiştik. Rachelle ile binanın önüne gidince plan yapmaya başladık.

Savaş başladığında Rachelle'la yaptığımız plana göre hareket ettik, önce Rachelle'ın kükremesini kullanarak yerlerini tespit ettik, sonrasında da ben onları oyalarken Rachelle bombayı ele geçirdi. Ancak yine de yaptığımız hatayı All Might söyledi, kükremesi eğer bomba yakınlarda olsaydı da kullansaydık sorun olabilirdi. Bu uyarıyı dikkate alarak yapacağımızı söyledik.

Soyunma odasından çıktığımda çıkışa doğru ilerliyordum, birden omzuma birisi çarptı ve oraya döndüm. "Hey!" Hiçbir şey demeden yoluna devam etti. Bu bizim sınıftaki Bakugou'ydu. "Ne kadar da kaba!" Tek kelime etmeden ilerlemeye devam etti.

Gelen arabaya doğru gittim ve arabaya bindim.

Ertesi gün okula geldiğimde başkanlık seçimi olacaktı, pek böyle şeylere istekli değildim. Evet, kahramanlık sınıfı ve başkanı olmak ayrıcalık ancak yapabileceğim bir iş değildi. Bu yüzden başkasına oy verdim.

Çoğu kişi kendine oy vermişti. Iida bir an şaşırdı. "Ben kendime oy vermemiştim. Birisi gerçekten başkan olabileceğimi düşünüyor!" Yüzündeki gururu görünce biraz güldüm. Uzun zamandır gözlemlerime göre kesinlikle başkan olmak için adaydı gözümde, yine de Midoriya seçilmişti.

Öğle arasında yine kızlarla yemekhanede yemek yerken bir alarm çalmaya başladı ve herkes acil çıkışa doğru koşmaya başladı. "Neler oluyor?" Hepimiz ayaklandık. Okula gizlice birisi giriş yapmıştı.

Acil çıkışın önü o kadar kalabalıktı ki, neredeyse nefessiz kalacaktım, üst sınıflar aşırı uzundu ve arada beni pastırma yapıyorlardı. En son herkes Iida'nin uyarısı ile sakinleşip dağılınca derin bir nefes aldım. "Öleceğimi sandım!"

Midoriya Iida'nın başkan olmasını söylediğinde Kirishima ve Kaminari onu onaylamıştı, ben de onlar gibi onayladım. "Evet kesinlikle! Orada beni boğulmaktan kurtardın Iida-kun."

Sarah. {Oc x Tokoyami}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin