Sabah yurttaki ilk kahvaltımızı yaptıktan sonra hep birlikte sınıfa gittik.
Geçici lisans sınavı yaklaşıyordu, bu bizim için önemliydi. Aizawa-sensei bunun hakkında biraz bilgi verdikten sonra içeriye 3 öğretmen daha girdi. En güçlü hamlemizi bulup geliştirmemiz için de özel yapılan salona kahraman kıyafetlerimizi giyerek gittik.
Ectoplasm-sensei hepimizin önüne bir klon ışınlayarak hem onlarla çalışma yaptırıyor hem de bize fikir veriyordu. Ben kendimi bir süre düşünmeye adamıştım. Büyükannemin dediklerini düşünerek neyi en güçlü hamlem yapabilirdim?
"Hâlâ karar veremedin mi Louisa?"
"Hayır sensei. Henüz en güçlü hangisi olduğuna karar veremedim."
"Illa en güçlüsü olmak zorunda değil. Sen onu güçlü hâle getirebilirsin." Aslında dedikleri büyükanneminkilere benziyordu. Yarı yarıya olan özgünlüklerimi birleştirerek daha güçlü hâle getirebilirdim.
Bir süre sonra aklıma I-Adası'nda kullandığım ateş geldi. Eğer bu ateşi kanatlarımı kullanarak harlandırabilirsem işe yarayabilirdi. Hemen işe koyulup denemeye başladım. Ectoplasm-sensei ve All Might da yardımcı olmuştu.
Ders bittikten sonra Aizawa-sensei kıyafet değişimi için geliştirme stüdyosuna gidebileceğimizi söylemişti. Rachelle ile atölyeye gitmiştik, ikimizin de değiştirmeyi düşündüğü şeyler vardı.
Rachelle özel bir maske istedi, ben ise kanatlarımı ve belimi koruyacak bir şey. Belimden tutulduğu an dona kalmak gibi bir zayıflığım var. Kanatlarım da en güçlü hamle için yanabiliyorlar.
Geliştirme stüdyosu ile konuştuk ve kemerimi bıraktım, yarın gelip alacaktım.
Ertesi gün tekrar derste çalışırken Ectoplasm-sensei soru sormuştu. "Bu hamleye ne ad vereceksin?" Çalışırken sürekli bunu düşünüyordum ve en sonunda karar vermiştim.
"Sıcak rüzgarla beraber gelen fırtına: ateş fırtınası!"
"Bu güzel. Bu şekilde devam et." Gururum okşanmış bir şekilde devam ettim ve çıkışta da bıraktığım kemeri aldım. Kemere eklenen yeni özellikle fazladan ateşe dayanıklı kalkanlarım olmuştu.
Sağ taraftaki düğmeye basınca belimde dikenli bir kalkan oluşuyor ve dokunulmasını engelliyordu. Sol taraftaki düğmeye basınca da kanatlarımı ateşten koruyan şeffaf bir kalkan oluşuyordu. Bu kalkan kanatlarımı çırpmama engel olmayacak şekilde tasarlanmıştı.
Sonraki gün de çalışırken içeriye B sınıfı girmişti. Monoma'nın dediğine göre sınavda girenlerin yarısı kalıyormuş. Aizawa-sensei sınav hakkında biraz daha bilgi verdi ve derslerden sonra yorgun bir şekilde yurda döndük.
Birlikte oturup konuşan kızları görünce yanlarına gelip oturdum. Odamdan getirdiğim sütlerden hepsine birer tane verdim, sınav hakkında konuşuyorlardı, bir yandan da onları dinliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
