0.8

89 14 8
                                    

Arkadaş?

Yarıştan sonra bir sonraki etap için Midnight'ın yanında toplandık tekrardan. Midnight çarkı çevirdi ve süvari yarışı çıktı. Midnight yarışma hakkında bilgi verdikten sonra 15 dakika takım kurmak için zaman verdi.

İlk önce Todoroki'nin yanına gittim ancak beni reddetti, bu çok sinirlerimi bozmuştu. Tamam sınıftakileri arkadaş olarak kabul etmiyor olabilirdi ancak ben onun çocukluk arkadaşıydım. Rachelle da onun takımındaydı, takımındakileri görünce yaptığı stratejinin çok iyi olduğunu düşündüm.

Midoriya'nın takım kurmaya çalıştığını ancak herkesin ondan uzak durduğunu gördüm, evet herkesin gözü üstündeydi bu hem dezavantaj hem de avantajdı. Eğer gözler üstümüzde olursa daha çok ilgi çekerdik, ayrıca puanı kaybetme olasılığımız olduğu gibi o yüksek puanla devam etme olasılığımız da vardı. Midoriya'nın yanına gittim.

"Midoriya-kun! Benimle takım olabilirsin!" Midoriya şaşkınlıkla bana döndü. "Kanatlarım hızlı hareket etmene yardımcı olur ve yaklaşık 3 katım ağırlığı uçurabildiğim için uçurabilirim de bizi! Ayrıca savunma için kalkan kullanabilirim, saldırı için de ateşlerimi!" Midoriya'nın hoşuna gitmiş gibiydi.

"Gerçekten kanatlarını kullanırken 3 katın ağırlığı mı taşıyabiliyorsun? Vay be!"

"Evet! Benim için çok hafif geliyor, belki daha fazlasını bile taşırım ancak kanatlarım çok yorulursa taşıyacak duruma gelemem. Yarıştan sonra sağlıkçı kız beni iyileştirdi şuan kullanabilirim."

"Bir kişi daha lazım." Midoriya yanımızdan ayrıldı ardından da Tokoyami ile geldi.

"Tokoyami-kun binici olacak, Louisa-san sen sağ tarafta Uraraka-san sen de sol tarafta olacaksın."

Tokoyami Midoriya'ya özgünlüğünden bahsediyordu ancak ben bunu zaten biliyordum. Tokoyami ile gece yine sahilde karşılaşmış ve birlikte biraz sohbet etmiştik, konu özgünlüklere gelince bahsetmişti.

15 Dakika dolduğunda hepimiz yerlerimize geçtik, muhtemelen başlar başlamaz ilk hedef olacaktık.

Başla komutu geldiğinde tahmin ettiğim olmuştu. Midoriya kaçmamızı söylediğinde ayaklarımızın battığını hissettik, yer resmen bataklık olmuştu. Muhtemelen B sınıfından birisinin özgünlüğüydü, bizim sınıftan kimsede böyle bir şeyle karşılaşmamıştım.

"Louisa!" Midoriya bana seslendiğinde hemen kanatlarımı açıp en hızlı şekilde çırpmaya başladım.

"Dark shadow! Destek ol!" Belime sarılan bir şey hissettim, Tokoyami özgünlüğü ile bana yardım ediyordu. Onun da yardımıyla beraber çıktığımda onları çıkarmam daha kolay olmuştu. Uraraka da hepimizin ağırlığını yok ettiği için daha rahat olmuştu.

"Sıkı tutunun!" Ben onları uzak bir yere uçururken dark shadow belimden ayrılıp gelen saldırıya karşı savundu.

"Iniyoruz!" Yavaşça yere inip kanatlarımı kapattım.

"Harikasın Louisa!"

"Teşekkür ederim Midoriya-kun."

Shouji bize tek başına saldırmak için koşuyordu. "Shouji neden tek başınasın? Süvari yarışı bu!"

Tam geri çekilecekken ayağıma bir şeyin yapıştığını fark ettim. "Mineta'nın bu! Nereden geldi?"

Birden Shouji'nin kapalı kolları arasından Mineta ve Tsuyu göründü. Uraraka hemen özgünlüğünü kullanıp bizi hafifleştirdi ve ben de kanatlarımı çırparak toptan kurtuldum, ayakkabım yırtılmıştı ama önemli değildi. "Louisa-san iyi misin?"

"Iyiyim Midoriya, şuan bana bakma, devam et!"

Tam ben kanatlarımla uzaklaşırken yanımıza gelen Bakugou'yu fark ettim, takımından ayrılmış üstümüze doğru uçuyordu, birden ciyakladım. "Louisa!" Komutla kendime geldim ve kalkan oluşturup gelen patlamaya doğru tuttum, Uraraka özgünlüğünü deaktif ettiği için çok geriye savrulmamıştık. Bakugou'yu ise Sero, bandıyla geri çekmişti, ayakları yere basmadığı için diskalifiye olmamıştı.

B sınıfından birisi Bakugou'nun bandajını aldığı için Bakugou'nun şuan hedefi biz değildik, onun yerine şimdi karşımıza Shoto gelmişti ama etrafa baktığımızda sadece Shoto değildi, neredeyse tüm takımlar bize doğru koşuyordu. "Uraraka-san! Ağırlık!" Uraraka özgünlüğünü tekrar kullandığında kanatlarımı hızlıca çırparak diğeriyle beraber havaya uçtum.

Momo bize yarattığı şeylerle saldırmaya çalışıyordu, Dark shadow da bize karşı bu konuda savunma yapıyordu. "Bir süre enerji toplamam gerek Midoriya-kun! Aklımda bir plan var." Shoto diğer takımları dondurmuştu, bu sayede sadece onlarla uğraşacaktık.

"Olmaz, eğer inersek Rachelle'ın özgünlüğü bana sorun çıkartacak." Bu Tokoyami için büyük bir sıkıntıydı.

"Pekâlâ Tokoyami-kun o hâlde yardımına ihtiyacım var." Sessizce planımı ona anlatırken Dark shadow hâlâ savunma yapıyordu, bir süre sonra yorulduğumu belli ederek indim ve kanatlarımı kapattım. Muhtemelen bu durumda Iida'yi kullanacaklardı, Iida kendini hazırlıyordu. Hızlıca kalkanımı oluşturdum, enerjiden faydalanarak olabildiğince büyütmüştüm, Iida tam koşarken kalkanı geldiği yöne tuttum, Dark shadow da açıkta kalan yerleri kolluyordu.

Iida hızla geldiği için kalkana çarpmıştı, biraz başını döndürecekti çünkü fazla sert çarpmıştı. "Süre bitmek üzere bir süre böyle dayanmamız gerek Tokoyami-kun! Dark shadow iyi durumda mı?"

"Dayanmaya çalışıyor, yukarıdayken çok fazla saldırı savundu."

Konuşmalarının bir kısmını duyuyordum, güçlü kulaklara sahiptim, sonuçta kedi ailesindenim. "Rachelle-san, Lui-san'ın zayıflıklarını biliyorsun."

"Eğer kalkanı bileğinden çıkarabilirsek bileğini uzun süre kullanamaz ve bu da kalkan yaratmasına engel olur ancak muhtemelen Tokoyami'nin özgünlüğü bizi engelleyecek."

Bir süre sessizlik oluştu, kalkandan bir şey göremiyordum. "Louisa-san senin üstüne oynayacaklar."

"Farkındayım Uraraka-san, elimden geleni yapmaya çalışacağım. Hem Tokoyami-kun bana yardım ediyor! Teşekkür ederim!"

"Elimden geleni yapıyorum, takım çalışması sonuçta."

Birden konuşurken kalkanın sert bir şekilde çekilmeye başlandığını hissettim, o kadar acı veriyordu ki gözümden yaş geliyordu, Dark shadow beni savunmaya çalışıyordu muhtemelen ancak Rachelle ateşi ile onu engelliyordu.

Kalkanın bileğimde ayrıldığını hissettiğimde geri sayım başlamıştı, bileğimden oluk oluk kan akıyordu, acıyı hissetmemem gerekiyordu, devam etmem lazımdı!

"Louisa-san!"

"Tekrar uçacağız hadi Uraraka-san!"

"Bileğin iyi değil ve enerjin hiç yok, kanatlarını nasıl kullanacaksın?"

Biz konuşurken çoktan gelmişlerdi, Midoriya Shoto'ya karşı gelmek için özgünlüğünü kullanıyordu, tam o sırada bandajı almaya çalıştıklarını farkettiğimde hemen başka bir bandajla yerini değiştirdim. Geri sayım da başlamıştı, çok az vakit vardı ama rahatlamamamız gerekiyordu. Shoto da tam o sırada ateşini kullanacakken vazgeçtiği için süre bitene kadar kendimizi savunabilmiştik, birinci olarak tamamlamıştık!

Hemen tüm takım süvari pozisyonundan çıktığında koluma baktı. "Önemli değil çocuklar şimdi sağlıkçı kıza giderim."

"Lui-chan!!!" Sese döndüğümde Rachelle yanıma koşup sarıldı. "Üzgünüm Lui-chan! Çok güçlü bir savunmanız vardı ve bunu yenmemiz için kalkanı yok etmemiz gerekiyordu! Başka bir çaremiz yoktu!"

Biraz güldüm. "Sarılma istersen üstüne kan bulaşacak." Uzaklaştım üstünün kirlenmemesi için. "Zaten böyle şeylerden arkadaşlık kavramı siliniyor, Shoto bunu bana öğretti." Rachelle'ın arkasında duran Shoto'ya baktım.

"Sert davrandığım için üzgünüm Lui-san."

"Önemli değil Shoto-kun." Gülümsedim ve ardından revire gittim. Bir süre dinlendikten sonra da yemekhaneye bir şeyler atıştırmaya gittim, özgünlüğüm Momo'ya benziyordu, kalori aldıkça enerji topluyordum, bu kalorileri de çabuk yaktığım için kilo problemim olmuyordu.

Sarah. {Oc x Tokoyami}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin