Okumaya başlamadan önce oy verip isteklerinlize ilgili yorum yaparsanız sevinirim.(Gerçekleştirmeye çalışacağım.)
Keyifli okumalar dilerim.
Başlıyoruzzz.
Esma'nın odadan çıkmasının ardından çalışmaya devam etmiş ve o kadar dalmıştım ki havanın ne zaman karardığının farkına varmamıştım bile. Bunu önemsemeyip çalışmaya devam edecektim ki odamın kapısı tıklatıldı ve içeriye telaşlı bir Kardelen girdi.
"N'oldu?" diye sorunca bana tip tip bakmaya başladı. "Ne oldu yine acaba?" diye bu sefer kelimelerin üstüne basa basa konuştuğumda sinirlendiğimi anlamış olacak ki birbirine mühürlemiş olduğu çenesini açtı ve söyledikleri benim köpürmeme ve şaşırıp kalmama neden oldu.
"N'olacak be! Sevgili yapmışsın, bir de bana haber vermemişsin. Ne olabilir ki!" Bağırarak söyledikleri karşısında hem sinirlenmiş hem de söylediklerini kafamda tartmaya çalışıyordum. "Bir de gidip Ömerimle sevgili olmuşsun!" dediğinde artık anlamıştım sevgilim rolüne konulmuş kişinin kim olduğunu. Ömer ile beni nereden görüp bir de üstüne fotoğrafımızı çekmişlerdi ki? Dahası ben neden hiç fark etmemiştim? Sanırım o sırada biraz fazla dalgındım ama benim dalgınlığımla da alakası olmaya bilirdi. Yani hastane magazinciler tarafından gözetleniyor olabilirdi.
Her şeyi kafamda tarttıktan sonra dayanamayıp "Şu fotoğrafı bana da göstersene." deyince Kardelen bana gözlerini belerterek bakmaya başladı. "Kızım bakma bana şöyle. Altı üstü ne çektiklerini merak ettim."
"Sen ve magazincilerin sizi nasıl çektiklerini merak etmek. Cık. Ölsem inanmam ben buna." dedi itiraz dolu bir sesle. "Ya kızım, uzatma da göster şu fotoğrafı."
"Ay tamam, tamam. Dur, gösteriyorum." diye kelimeleri hızlı hızlı döktü önüme. Ben onun nasıl bu kadar enerjik olduğunu merak ederken o telefonunu eline almış, ekranı aşağıya kaydırarak bir şeyler bulmaya çalışıyordu. Sonunda da "Hıh, buldum." gibi bir ses çıkardı ağzının içinden ve telefonu bana çevirdi. Fotoğrafta neredeyse hiç kimsenin yüzü görünmüyordu ve kimse herhangi bir temas da kurmamıştı. Gerçekten bunu mu çekip yayınlamışlardı? Üstüne insanlar buna inanıyor muydu?
Ekranı biraz aşağıya kaydırıp başka fotoğraflar gösterdi. Bunlar ilk gördüğümden çok çok daha netti ama o ilk fotoğrafı neden yayınlamışlardı anlamamıştım. Ayrıca fotoğrafların hiçbirinde temas etmiyorduk. Bu fotoğrafları bir haber sayfası nasıl kanıt niteliğinde yayınlardı aklım almıyordu.
"Ee, ne var yani burda?" diyerek umursamaz bir tavır sergilediğimde kafama bir tane vuracaktı ki geri çekildim. "Nasıl 'ne var' kızım? Görmüyor musun?"
"Neyi?"
"Ciddi misin?"
"Evet, ciddiyim. Söyle, ben neyi göremiyorum?"
O bana sanki suç işlemişim gibi bakmaya devam ederken ben sadece fotoğraflara odaklanmış, neyi göremediğimi bulmaya çalışıyordum ve hâlâ ne olduğunu görememiştim.
"Ya kızım bu fotoğraf sizin sevgili olduğunuzun resmî belgesi. Anladın mı şimdi? Bir de sen kesin hamile falansında benden saklıyorsun değil mi?"
"İyi de biz sevgili değiliz ki. Bunlar da resmî belge sayılmaz. Ayrıca hamile de değilim. Bunu da nereden çıkardın?"
"Nasıl değilsiniz?"
"Bildiğin değiliz işte."
"E o zaman-"
"Hadi gel çıkalım, yolda anlatırım herşeyi."
Şirketten çıkmış, arabaya binmiştik ve ben bugün olan biten her şeyi Kardelen'e anlatıyordum.
Kardelen, bizim küçüklüğümüzde kurduğumuz zamanla üyeleri sürekli azalıp çoğalsa da asla dağılmasına izin vermediğimiz gruptaki en önemli kişilerden biriydi. En başından beri bizimleydi ve ben asla bundan pişman değildim. Her ne kadar aile sevgisi görmesem de arkadaş sevgisini bana en iyi tattıranlardan biriydi o.
"Anlayacağın her şey bir deli saçması şeklinde ilerliyor." diye bitirdim konuşmamı. Kardelen, "Vay anasını!" diyerek şaşkınlığını fazlasıyla belli etmişti. Aramızda bir sessizlik oluşunca ve ben bu sessizlikten hoşlanmayınca bozmuştum çünkü sessizlik beynimi oyalayacak bir şeyin olmaması demekti ve beynimi oyalayacak bir şeyin olmaması düşüncelerle cebelleşmem demekti.
"Ee sende ne var, ne yok?"
"Valaha ben tüm gün 'seni nasıl azarlarım' diye düşünerek geçirdim."
Bu söylediklerine kıkırdamıştım ama doğruyu söylediğine emindim. Yolun geri kalanında ikimiz de sessiz kaldık ve bu sefer hiçbirimiz sessizliği bozmaya yeltenmedi.
Eve geldiğimizde kapıyı Simge açtı ve bana hastaneden bir zarf gönderdiklerini söyledi. Ben de zarfı çalışma odama getirmesini söylemiştim ve Kardelen ile beraber çalışma odama çıkmıştık. Simge zarfı getirmiş, masamın üzerine koymuş ve gitmişti.Elim korka korka zarfın üzerine gittiğinde içimden testin pozitif çıkmaması için bildiğim tüm duaları okumuştum. Zarfı elime aldım ve yırtarak açtım. İçinden test sonucunun bulunduğu kağıdı çıkardım ve kat yerlerinden açtım. Gözlerim kağıdın başından başlayarak satırların arasında gezinmeye başladı. Sonuna geldiğimde gözlerimin uzun süre sonra ilk defa dolduğunu hissetmiştim.
Yapılan testler ve bulgular sonucu Ömer Taştan ile %99.9 uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Evet ben geldim. Biraz kısa oldu ama olsun umarım beğenirsiniz. Bu arada ben hala bu karakterlere kimi koyacağımı bulamadım. Rica etsem (mavi gözlü olmak şartıyla) erkek ve kız ünlü önerir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim. Sonraki bölümde görüşürüzzz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmezin İçindeki Avukat (Askıda)
ChickLitHer şey genç avukatın bir sosyal medya platformunda doğum lekesini göstermesiyle başladı. Genç avukat bunların nasıl ve ne zaman olduğuna bir anlam verememişti. Öyle ani olmuştu ki... Sanki her şey gerçekleşmek için o anı bekliyordu. Ani bir biçimde...