12

119 9 188
                                    

Öğle tatilinden sonra okula geldik. Son sınav günü olduğu için ders işlememiştik. Mert takım ile meşgul olduğu için kızlarla boş boş oturup dedikodu yaparak vaktimizi doldurduk.

Nehir öne eğilip, "Yarın sınıfa iki kişi geliyormuş," dedi.

"Nasıl yani? Nakil olarak mı?"

"Yok yok. Diğer sınıflardan geleceklermiş bizim sınıfa."

"Niye?"

Nehir oflayarak geriye yaslandı.
"Ay nereden bileyim ben. Onu yarın öğreniriz artık."

"Tamam canım bana ne kızıyorsun."
Küsmüş gibi yaparak önüme döndüm. Nehir anında boynuma sarılarak, "Yaa öçüy dileyim aşkımmm. Ben şana kışmadım," dedi yine bebek taklidi yaparak. Sonra kendi sırasından kalkıp yanıma geldi.

"Sanki sınıf mevcudu çok azmış gibi daha da öğrenci getirmelerine sinir oldum sadece."

Ona hak vererek başımı salladım.

Nur öne eğilerek, "Pişt, ne konuşuyorsunuz aranızda öyle," diye sordu. Nehir de arkasına dönüp onunla konuşmaya başladı. Ben de etrafa bir göz attım. Asya ile arkadaşları bize dik dik bakıyordu. Kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Böyle gözlere alışkındım zaten.

Zil çalınca herkes eşyalarını toplayıp dışarı çıktı. Ben de yavaş hareketlerle kalemlerimi topladım. Nehir sabırsız hareketlerle kalem kutumu elimden kapıp kendi toplamaya başladı.

"Ay Günay ne uyuşuksun yahu! İki saattir bir kalemi toplayamadın aaa!"

Sırıtarak Nur'a bakınca kulağıma eğilerek fısıldadı.

"Yine cinleri tepesine geldi. Boşver onu."

Bahçeye çıkınca Mert'in duvara yaslanmış, sigara içtiğini gördüm. Burnumu kırıştırıp ona doğru yürüdüm. Sigaranın kendisini de kokusunu da sevmiyordum. Mert'e bu konuyu açmam gerektiğini aklıma yazdım.

Onun yanına ilerlemeye başladığımda beni görüp bitirdiği sigarasını küllüğe bastırdı. Kalan dumanını üfleyerek bana en güzel gülüşünü gönderdi. Adımlarımı hızlandırarak ona ulaştım ve kollarımı boynuna atıp sıkı sıkı sarıldım. O da bana anında karşılık verdi. Boynumdan öpünce istemsizce titreyip güldüm. Arkada kızların gülüşlerini duyabiliyordum.

Mert dudaklarını boynumdan çekmeden konuştu. Sesi boğuk çıkıyordu.

"Nasıl da özlemişim..."

Mayışmış sesimle cevap verdim.

"Ben de seni özledim."

Bir süre sonra ayrılınca ne yaptığımız kafama dank etti. Okulun orta yerinde birbirimize sarılmıştık. Elbette başka bir yerde olsak bunu umursamazdım ama okulda olunca işler değişiyordu.

Kızlara döndüğümüzde birbirlerine sarılarak bize baktıklarını gördük. Mert onlara dönerek, "İsterseniz eve giderken sizi de bırakalım," dedi.

Nur kararsız bir ifadeyle, "Sizin için sorun olmazsa-" diye söylenirken Nehir hızla onun sözünü kesti.

"Ay madem çok ısrar ediyorsunuz bize de kabul etmek düşer."

Nur gülerek Nehir'in yüzünü sıkıştırmaya başladı. Nehir de onun elinden kurtulmaya çalışıyordu ve çıkardığı sesler yavru bir kedininkine benziyordu.

Mert'in koluna yapıştım ve hep beraber arabanın olduğu yere doğru yürüdük.

Hâlâ yürürken Nehir birkaç adımda koşarak yanıma geldi ve kolumu çekiştirdi. Çoktan arabaya ulaştığımız için Mert arabanın diğer tarafına geçti. Ben de Nehir'e baktım. Yanıma iyice sokularak, "Neden şu kızlar bize bakıp duruyor?" diye sordu.

ESKİZ DEFTERİ (bxb) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin