ESKİZ DEFTERİ (bxb) +18

18 (!)

!Bölümün sonlarına doğru bir smut bulunmakta!

"Teşekkür ederiz her şey için. Çok güzel bir gündü. Annene teşekkürlerimizi iletirsin Günay. İyi geceler."

"İyi geceler."

Berfin ve Beren el sallayarak arabadan indiler. Partiden sonra Mert herkesi annemin arabasıyla evlerine bırakmıştı. Azize'nin ailesi onu almaya geldiği için o erkenden gitmişti. Beren ile Berfin site kapısından içeri girdiklerinde Mert de arabayı çalıştırıp Nur'un evine sürmeye başladı.

Dikiz aynasından arkadakilere baktım. Nehir başını Nur'un omzuna koymuş uyuyordu. Nur da uykulu gözlerle yolu izliyordu. Herkes yorulmuştu besbelli.

Kısa bir süre sonra Nur'un evinin önüne geldiğimizde bahçede oturan annesi ayağa kalkarak kapıya geldi. Nur arabadan inmeden önce elini omzuma koyarak, "Teşekkür ederim. Yarın yine kararlaştırılan saatte okulda buluşuruz. İyi geceler," dedi. Ben de kafamı sallayıp gülümsedim. Nur yavaşça Nehir'in başını koltuğa yasladı. Annesi dikkatlice baktığı için bir şey demeden arabadan indi ve elini sallayarak annesine bile bakmadan eve girdi. Annesi ise kollarını bağlayarak olduğu yerden bir adım kıpırdamıyor, gözlerini bir saniye olsun bizden ayırmıyordu. Mert arabayı tekrar yola sürerken, "Manyak kadın," diyerek fısıldadım.

Aradan çok fazla zaman geçmedi ki Nehir'in evine geldik. Arkaya dönüp onu hafifçe sarstım.

"Nehir, Nehir uyan. Evine geldik, hadi uyan."

Kaşlarını çatıp, "Mhm beş dakika daha," diye mırıldandı. Biraz daha sarstım, yine uyanmadı. Mert'e bir bakış atarak arabadan indim ve arka kapıyı açtım.

"Kalk kız! Sabahtan beridir deli deli dans edip durdun! Git evinde uyu!"

Ani sarsmama ve hafifçe yükselmiş sesimle bir göz kapağını açtı ve bana kızgın kızgın bakmaya başladı. Birkaç saniye boyunca sessiz kaldı. Ardından ilk sözü şu oldu:

"Nur nerede?"

Mert, "Kendine yeni sevgili bulmuş onun yanına gitti," dedi kıkırdayarak.

Nehir yüzünü buruşturup, "Şakacı, yine günlük rutin şakanı yaptın," dedi. Uzattığım elimden tutarak arabadan çıktı ve kollarını havaya kaldırıp esnedi. Sonra bıkkın bir halde konuştu.

"Bir öpücük bile vermeden mi gitti?"

"Annesi bahçedeydi."

"Kadın biraz daha baksaydı Zehra Teyze'nin arabasında delik açacaktı," dedi Mert kolunu camdan çıkararak.

Nehir uyku sersemliği ile ofladı.
"Yobaz şırfıntı."

Mert ve ben birbirimize bakışarak kahkahalarımızı tutmaya çalıştık.

"Neyse, yarın öper o da beni. Hem buramdan hem buramdan hem de buramdan," eliyle boynunu, yanağını, dudaklarını gösterip duruyordu. Kostümü ve şu çocuksu haliyle çok şirin görünüyordu.

Tekrar esnedi ve elini sallayarak iyi geceler dileklerini sundu. Ardından eve girdi. Ben de tekrar arabaya oturdum ve sessizce yolu izlemeye başladım. Eve gelene kadar hiç konuşmadık. Mert arabayı park ettiğinde üzerinde ince bir şal ve elinde kupasıyla bahçe kapısında bekleyen annem görüş alanıma girdi. Arabadan inip bahçeye girdim. Masada oturan babamı görünce hızla yanına ilerledim ve sarıldım.

"Hoş geldin paşam," dedi. Ardından üzerime bakıp güldü. "Kostümleriniz ne güzelmiş öyle ."

Dizlerime gelen elbiseye bir bakış atıp gülümsedim. "Hoş bulduk babacığım. Annem özenerek hazırladı. Bak okum da burada," dedim ve minik okumu kaldırıp gösterdim.