Sınıfa girdiğimde henüz kızların gelmemiş olduğunu gördüm. Saatime baktığımda yarım saat erken geldiğimi fark ettim. Oflayarak sırama doğru ilerledim. Alarmı yarım saat erkene kurmuş olmalıydım.
Bugün sınıfa Mert gelecekti. Telefonumu elime alarak onu aradım. İkinci çalışta açtı.
"Günaydın. Nasılsın bebeğim?"
İçim gereksizce kıpır kıpır oldu.
"İyiyim canım. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Antrenmandan geldim, duş aldım. Birazdan okula gideceğim. Birlikte gidelim mi?"
"Ah ben okula yarım saat erken gelmişim."
"Gelmişim? Hahahaha o nasıl oluyor öyle."
"Ya uf gece alarmı yanlış kurmuşum. Çabuk gel buraya. Yalnız kalmak istemiyorum. Kızlar dersten 5 dakika önce gelirler kesin."
"Hmm beni çok mu özledin de bu kadar acele ettiriyorsun."
Gözlerimi devirerek gülümsedim.
"Evet, özledim. Bir dudak güzel giderdi."
"Mm sadece dudak mı?"
"Ya," yüzümü kapatıp güldüm.
"Hemen evden çıkıyorum şu an."
"Haha tamam o zaman dikkatli gel. Öptüm."
"Neremden?"
"Meeert!"
"Haha."
Telefonu kapattığımda yüzümdeki gülümseme hâlâ gitmemişti. Bir düşününce daha önce neden Mert'e ilgi göstermediğimi düşündüm. Sanırım göstermiştim ama fark etmemiştim.
Sonunda kafamı kaldırıp sınıfa bir göz gezdirdim. Henüz birkaç kişi gelmişti. Arka sırada oturan Berfin, Azize ve Beren'i fark ettim.
Kendi aralarında hararetli hararetli konuşuyor, gülüşüyorlardı. Sınıftaki diğer gruplar gibi bizleri çekiştirmezlerdi. Hoş insanlardı. Tabii buna aynı kişilerden nefret etmemiz de katkı sağlıyordu.
Onlara uzunca bir süre bakmış olacağım ki Berfin arkasını dönüp direkt yüzüme baktı. Hemen kafamı önüme çevirerek çantamdan kitaplarımı ve eskiz defterimi çıkarttım.
"Günay. Bir gelir misin buraya?"
Bana seslendiklerini duyunca başımı kaldırıp onlara baktım. Güler yüzleriyle bana bakıyorlar, yanlarına gelmem için beni çağırıyorlardı. Kalkıp yanlarına gittim.
Berfin, "Nasılsın?" diye sordu. Bu soru karşısında kaşlarım çatıldı.
"İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Şey okulda Koşu Günü yapılacakmış."
"Aaa ne zaman?"
"Önümüzdeki hafta sanıyorum ki. Daha açıklama yapmadılar ama önceki yıllarda da hep bu zamanda yapıldı."
Her yıl sadece bir gün okulda Koşu Günü yapılırdı. Tek sorun bu koşu günlerinde koşmamamızdı.
12. Sınıflar olarak herkes kostüm giyinir ve alt sınıflara şaka amaçlı eziyet edilirdi. O gün genelde birçok kişi okuldan yumurta ve sirke kokarak ayrılırdı. Okuldaki ilk yılımda merak edip Koşu Günü'nde gelmiştim... Gelmez olaydım. Birkaç gün boyunca saçımdaki sirke kokusunu gidermek için neler çekmiştim.
Beren telefonunu kapatıp konuştu.
"9. sınıftayken şu günden hep nefret etmiştim.""Sirke kokusu değil mi?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİZ DEFTERİ (bxb) +18
Romansa"Mutlu olduğun her anı resmetmen gerek bu deftere. Yoksa amacı kalmaz," dedi. "O zaman her resimde sen de olacaksın demek oluyor bu."