'i hate when you scared of me.'
•••
1981, Ağustos
ÖLMEK ABARTILACAK BİR OLAY DEĞİLDİR, arkada bıraktıklarınız acıdan kıvranır ama giden sizseniz dünya artık koca bir boşluktan ibarettir, hissedemezsiniz, konuşamazsınız ve göremezsiniz.
Cordelia gözlerini açtığında yeniden ölmüş gibi hissediyordu, ilki kendi annesinin elindendi ve canını yakmamıştı ama James'in yaptığı bir şekilde daha da çok yakıyordu canını. Hareket etmeye çalıştı ama tek bir uzvunu bile oynatamaması büyünün hala etkisini sürdürdüğü anlamına geldiğinden boşuna çabalamayı kesti.
Duyuları hala iyi çalıştığından hızla atan kalp atışlarını ve kesik kesik nefes alıp veren adamın birkaç metre ötedeki varlığını hissedebiliyordu, duvarın kenarına yaslanmış ve günler süren mahkum hayatının sona erişinin tadını çıkartıyordu. Tabii bulundukları durumda bunu ne kadar yapabilirse artık.
Gözlerini tepelerindeki gökyüzüne ve bulutlara dikti, evden yeterince uzaklaştıklarına emindi, eğer öyle olmasaydı şimdi göğsüne girmiş bir kazıkla bakışıyor olurdu. Ölüm Yiyenlerin çoktan Karanlık Lord'a ona ihanet ettiğinin haberini uçurduklarından emindi, halihazırda kuyusunu kazacak yer arıyorlardı ve bu da onlara gümüş tepside sunulan bir fırsat olmuştu. Frank'i öldürmesi önemli değildi, daha önce de kendisiyle çalışan insanları öldürmüştü, herkes bunun yeni bir şey olmadığının farkındaydı. Yeni olan şey James'e gösterdiği tutumdu, onu diğerlerine davrandığı gibi davranmamasıydı, onu korumasıydı.
James'inkinin aksine eski evin duvarlarının dışında kalmış bedenine bakarken derin bir nefes aldı, hareket edememek boğucuydu ama konuşmak da istemiyordu. Ne var ki yaz yağmuru birkaç dakika içinde başlayacak ve onu sırılsıklam edecekti, bu yüzden James'in dikkatini çekebilmek için homurdanmaya benzer bir ses çıkardı.
Adam duvara yasladığı başını kaldırıp ona göz ucuyla baktı, saatlerdir baygındı ki bu ölümsüz birinden beklediği bir şey değildi, hemen uyanacağını düşünüyordu. Kendisine ait olmayan bir asayla büyü yaptıktan sonra paniklemişti, sonra maskenin altındaki yüzü görmüştü ve artık sesinin neden bu kadar tanıdık geldiği hakkında bir fikri vardı.
Cordelia Valdis. Dürüst olmak gerekirse sesini bile hatırlayamayışı onu şaşırtmıştı, bu kızla aynı yıllarda okuyan herhangi birinin onu unutması gerçek dışıydı, özellikle de James'in. Saçma sapan sebepler yüzünden ettikleri kavgaları, gereksiz çekişmeleri ve aralarında geçen onlarca şeyden sonra sesini duyduğunda zihninde çakan şimşeklerin tüm bedeninin kaskatı kesilmesine sebep oluşuna şaşmaması gerekiyordu. Hatırlayamamıştı ama hissedebilmişti.
"Ne var?" Tüm uzuvları acıdan sızlıyordu ve kafası uzun zamandır olmadığı kadar karışıktı.
Cordelia bir kez daha homurdandığında asayı ona doğrultarak büyüyü çözdü. Genç kadın rahat bir nefes vererek olduğu yerde gerindi ve ellerinden destek alarak doğruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE EVERYTHING ABOUT YOU-JAMES POTTER
FanfictionCordelia Valdis, James Potter'dan tüm kalbiyle nefret ediyordu ve onun için her şeyi yapardı. [james potter x female!oc]