'i hate carrying this soul that no one loves'
merhabalar!!! ufak bir duyurum var, kitabın finalini kurguladım ve çok fazla etkileşim almasa da hızlı hızlı yayımlayıp bitirmek istiyorum. ufak tefek kısımları atlayabilirim ama tadında bırakıp uzatmamayı düşünüyorum, cordelia hak ettiği değil, olması gereken sonu alacak.umarım bölümü keyifle okursunuz, iyi okumalar!
℘
CORDELIA, KOLLARINI SIKICA tutan kelepçeleri çekiştirdiğinde acıyla inledi, ona özel hazırlanmış bu ceza hatalarının bedelini misliyle ödeyeceğini haber veriyordu, acımasızdı ama sadece başlangıçtı.
Öne doğru hareket etmeye çalıştığında ölüm yiyenlerden biri asasını kaldırarak sessizce bir büyü mırıldandı ve asadan çıkan renkli ışık göğsüne vurarak onu arkasındaki duvara sertçe çarptı, bacakları çözülüp yere düştüğünde düzensizleşen nefesleri duyabildiği tek şeydi.
"Kendini çok önemli görmemeliydin, Cordelia. Büyük hata."
Cordelia olduğu yerde başını kaldırarak içinde hiçbir duygu barındırmayan gözlerini ona dikti, yorgundu, neredeyse iki haftadır beslenmemişti ve iki gündür de işkenceye maruz bırakılıyordu; tepki verecek gücü dâhi kalmamıştı.
Yine de, "Bana ismimle seslenme." demeyi başarabildi, bundan nefret ediyordu.
"Öleceksin ve dert ettiğin şey bu mu?" Cümlesinin sonunda dudaklarından dökülen alaycı ses onu küçük gördüğünü gösteriyordu, normal şartlarda hiçbir şansı olmazdı ama o an bu bir seçenek değildi. Konuşan her kimse haklıydı, kafasına göre hareket etmesinin sonuçlarını öngörebilmeliydi.
"Hiçbir şeyi dert etmiyorum."
"İsmini söyletme bana." dediğinde gözü seğirdi, onun güvende olduğunu bilmese çıkmak için elinden geleni yapardı. Bu lanetli eve ilk düştüklerinde ellerinde olan kısıtlı vakti onu saklamak için değerlendirmişti ve kendisi yüzünden tekrar acı çekmeyeceğini bilmek biraz olsun rahatlatıyordu.
"Nasıl olsa öleceğim, benimle uğraşma." Başını arkasına yaslarken gözlerini yavaşça kapadı, ölmesine ramak kalan onlarca anın ardından bir vampire asla yakışmayacak bir şekilde, yirmi bir yaşındayken ölecek olması ironikti. Annesinin yaptığı her şey boşunaydı, bir yalancıyı, bir haini ve bir asiyi ne kadar el üstünde tutarsanız tutun sonunda kuyruğunuza basardı.
Odada yanan şömineden gelen çıtırtıları ve kısık sesle oynayan müziği dinlerken başka bir ortamda olduğunu hayal etmeye çalıştı ama her an tenine batan zehirli çiçek huzurunu engelliyordu.
Ölüm Yiyen odanın köşesindeki hücrenin demir parmaklıklarına doğru ilerleyerek tam önünde durdu ve zavallı görüntüsünü incelemek için bir an harcadı. "Lordum sana bir şans daha vermeye hazır, nerede olduğunu söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE EVERYTHING ABOUT YOU-JAMES POTTER
FanficCordelia Valdis, James Potter'dan tüm kalbiyle nefret ediyordu ve onun için her şeyi yapardı. [james potter x female!oc]