Çiftlik evinde toplanan Kutluhan ailesi ,aylardır Baranın içinde tuttuğu tüm öfkenin su yüzüne çıkışına tanıklık ediyordu.Baran öfkeliydi.''Baba bak bir şey biliyorda benden gizliyorsan geçen seferki gibi sineye çekmem, seni bu kez affetmem.''
En az oğlu kadar şaşkın olan Orhan beyde şaşkınlığını kelimelere dökemiyordu;
"Bende senin gibi anlayamıyorum Derinin öyle bir adamla ne işi olur, yanında neden durur hiç mantıklı değil" diyebildi ,sadece.
Tüm aile olanları anlayamadığı için şaşkın ve üzgündü.Derini sevmişlerdi ,güvenmişlerdi ama o düşmanlarının yanındaydı şimdi.
Emel gerçekleri bildiği için konuşmaları dinlemekle yetiniyor diline kilit vuran nedenlere içinden lanet okuyordu.Emel aklı ve kalbi arasında çelişirken Ömer'in sözleri ortamda soğuk duş etkisi yarattı, gerilen sinirler artık tamamen kontrol edilemez bir noktaya geldi .
''Sana çok bağlı bir kızdı baba bir kaç kez Rüzgar denen şerefsizin adamlarını deşifre etmişti. Acaba rededemeyeceği kadar para teklifi.....''
''Sus diye bağırdı Baran Derin bunu yapmaz ölür yine de yapmaz.''
''Ne kadar tanıyorsun ki onu Baran toplasan bir ayı beraber geçirdiniz.''
''Ben Derini yıllardır tanıyorum damat o kız bu niyette,bu fıtratta bir kız değil.''
''Aylardır nerede o zaman ses seda yok ,nereden biliyoruz o herifle olmadığını belki aralarında bir şey başladı ve...
'Lütfen sus .''dedi Sıla kocasına,abisinin kararan bakışları iyi şeylerin habercisi değildi.
Karısının dolu dolu gözlerini gören Ömer sustu.Ama son sözleri Emelin kalbindeki sıkışan sözlerin patlamasına neden oldu.En geride sessizce oturup konuşulanları dinleyen Emel artık titreyen dudaklarına yanan gözlerine direnemedi ve ağlamaya başladı.Dayanamıyordu ;zavallı arkadaşı bu insanlar için onların itibarı için o adama boyun eğiyordu onlarsa hak etmediği şeylerle Derini acımasızca suçluyordu.Derin bir başına bütün yükü omuzlamıştı ,kötü olmayı göze almış,sevdiği adamdan vazgeçmişti ,sırf Güneş için Kutluhanlar için.
"Ya Derin tehlikedeyse söylemelimiyim,susmalımıyım.''diye iç muhakeme yaparken,
"Ne oldu Emel neden ağlıyorsun.'' dedi Dağhan kadife gibi yumuşak sesiyle.
''Şeyy...birşey yok...ben biraz üzüldüm..bu akşam ondan oldu özür dilerim .''derken Emel gözlerini Barandan kaçırıyordu.
''Emin misin? ''dedi Baran sert çıkan sesiyle.
Koruma iç güdüsüyle Emelin önüne geçen Dağhan ona siper olmuştu.
'Sesinin tonuna dikkat et onu endişelendiriyorsun.''
Baran'ın sesi kızgın ve alaycıydı;
''Onu mu endişelendiriyorum ,korkma biraz bağırdım diye ölmez nişanlın ama Derin o katil herifle ,sence hangimiz daha endişeliyiz söylesene HANGİMİZ...''
''Zorla mı tutuyor onu üçümüz de gördük bu akşam gayet rahat ve alımlıydı resmen bizi görmezden geldi.''
Dağhanın bu sözleri Emel için bardağı taşıran son damlaydı hızla Dağhanın yakasına yapışan Baranın öfkeli gözleri bile umrunda değildi şu an.
''YETER.SUSUN ARTIK ''diye bağırdıktan sonra kısılan sesiyle ve göz yaşlarıyla devam etti.
''Hiç bir şey bildiğiniz yok ,hiç bir şey bilmiyorsunuz ,ben onu yıllardır tanıyorum ,yıllardır anlıyormusunuz , o benim ailem ,sizi sevdi hepinizi .....sizin için gitti önce itibarınız dev holdiginiz için Orhan beyin mirası size kalsın diye şimdi ise......bir an duraklasada ok yaydan çıkmıştı artık ;Güneş için o adam ne derse yapmak zorunda yoksa onu alacak o daha küçücük.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
derin sızı
General FictionÖyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. 17eylül 2014-29mayıs 2015