3 hafta sonra
Baran yine kızın odasında,yattığı yatağın yanındaki tekli koltukta oturmuş Derini izliyordu.
"Uyan artık "dedi çaresizliğini saklayan sesi güçlü ve umutluydu
"uyan artık,yapabilirsin,bana dön geri dön,aç o gözlerini."
Aralık kapıdan oğlunun üzgün halini izleyen İnci hanım çaresizdi.Baran doğru dürüst uyumuyor,yemek yemiyordu Derinin baş ucunda bazen de onun yanında sabahlıyordu.Üç hafta geçmişti en iyi doktorları ilaçları denemişler ama hala bir gelişme elde edememişlerdi.Yatakta uyuyan kıza kaydı ,gözleri kolundaki serum iğnesi ,kalp atışlarını ve tansiyonunu izleyen monitör olmasa huzurlu bir uykuda olduğunu düşünürdü onu gören.Bir çeşit komadaydı Derin ,geçirdiği psikolojik şok onu bu duruma getirmişti.Ayrıntıları tam bilmese de beyin kendini korumak için kapatmış demişti doktor.Sonuçları ve süresi belli olmayan bir koma.Ne zaman uyanacağı belli değil ,belki günler belki aylar demişti doktor ,üç hafta geçmesine rağmen en küçük bir uyanma belirtisi göstermiyordu.Derinin hemşiresi Hülyanın sesi onu daldığı düşüncelerden o ana getirdi.
"Baran bey müsaade ederseniz Derin hanımı temizlemem gerekiyor."
"Tamam "dedi Baran
"onu incitme sana emanet ,bir gelişme olursa ve işin bitince hemen haber ver."
"Tamam efendim." Eğildi ve Derinin alnına dudaklarını nazikçe bastırdı.Odadan çıkarken sevdiği kadına baktı ve kapıyı kapattı uyuyor da olsa Derinin mahremiyetine saygılıydı.
Annesini kapının önünde beklerken bulmayı beklemiyordu.
"Burada ne yapıyorsun anne,yine dinlenmelisin,yemek yemelisin,yorgun görünüyorsunları duymak istemiyorum."
"Sadece merak ettim oğlum ,Derini de seni de.Semih aradı senin telefonun kapalı olunca .....Amerikadan yazıştığın doktor gelmiş havaalanından alıp gelecekmiş Semih."
"Sağol anne ben seni kırmak istemedim biliyorsun sadece o orada öyle yatarken ben kendimi kontrol edemiyorum,çaresizlik beni deli edecek bu adam son umudum."
"Uyanacak oğlum inancını kaybetme ,bahçede masa hazırladık doktorda gelmek üzeredir ,hadi aşağı inelim bir şeyler yersin hem de."
Baran bahçeye çıkarken umutluydu .Amerikalı bu doktor bu tip vakalarda uzman bir nörolog aynı zamanda da psikoloji mastırına da sahipti.Derinin durumu anlaşılır anlaşılmaz en iyiyi aramıştı Baran ve Martini bulmuştu ,dolu programına rağmen bu kadar ısrara kayıtsız kalamamıştı Martin.
Ma aile masada oturmuş hüküm süren sessizliğe boyun eğmişti ,sessizliği onlara doğru yaklaşan Baranın Amerikadaki şirketinin ortağı ve can arkadaşı Semih bozmuştu.
"Baran bak sana kimi getirdim."
Kırklı yaşlarının başlarında genç bir adamdı Martin.Ona doğru yaklaşan Barana elini samimi bir şekilde uzattı.
"Hoşgeldiniz bay Wilson." Aksanlı ama iyi Türkçesiyle cevapladı doktor Wilson.
"Hoşbuldum bay Kutluhan."
"Lütfen Baran deyin"
"Eşimin türk olmasına seviniyorum ,adetlerinize yabancı değilim bizim aksimize siz sıcak bir milletsiniz lütfen sen de Martin de bana."
"Tamam Martin buyrun lütfen."
Masaya oturulduğunda yemek faslı bitince gelen kahvelerle artık asıl konuya geçiş yapılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
derin sızı
General FictionÖyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. 17eylül 2014-29mayıs 2015