Bahçede bunlar konuşulurken Derin sıkıştığı bilinçaltında gerçeklik mi rüya mı olduğunu bilmeden ışığını arıyordu.
"Yine nereye gittin sen olmayınca sessiz karanlık oluyor korkuyorum burayı tanımıyorum.Küçükken gittiğimiz yaylalar gibi oluyor sen gelince çiçek kokuları yerine senin kokunu duyuyorum sen benimle konuşunca günlük güneşlik oluyor her yer sonra sıcağını hissediyorum kolların sarıyor beni güvende hissediyorum.Saçlarımı okşuyorsun gel diyorsun hep gelmek istiyorum ama yolu bilmiyorum ,karanlık oluyor burası sensiz zindan gibi ben gelmek istiyorum ama sensiz yolu bulamam hey... neredesin gel artık çıkar beni buradan neden beni duymuyorsun, sensiz kımıldayamıyorum ,ışıksın sen bana burada....."
Sonra karanlıkta ışığı görüyor Derin uzakta olsa;
" hey sen misin bekle geliyorum bu karanlık beni öldürüyor zorda olsa ışığa yöneliyor Derin bu sefer onu yakalayacak bu karanlıktan kurtulacak."
Hemşiresi yanında,saçlarını yıkamış,vücudunu temizlemiş kremlemişti. Değerlerini ateşini not etmiş çöpleri atıp yine kızın yanına gelmişti.Yatağın ayak ucunda durmuş kızı izliyordu.Kırklı yaşlarının başlarında sarışın,sevecen yüzlü Hülya hemşire.
"Ne güzel kızsın sen, melek gibi bir şeysin gözlerini merak ediyorum biliyormusun eminim çok güzellerdir.Ben senin gibi çok hastaya baktım tabi onlar kaza sonucu veya yaralanma sonucu komaya girmişlerdi.Çok hasta yakını tanıdım eşler,sevgililer,çocuklar,arkadaşlar.O sana çok aşık ben iki üç güne pes eder sonra diğerleri gibi arada sırada uğrar dedim çünkü hep öyle olur günler geçtikçe umut azalır acı azalır ziyaretler azalır ama o her gece yanında sabahlıyor.Sana sarılmış buluyorum onu hep.Yalnızken hep konuşuyor seninle kitap okuyor müzik dinliyor seninle ,seninle bu odada yaşıyor şu kapıdan çıkınca ölüyor sanki gülmüyor,gerekmedikçe konuşmuyor oda seninle uyuyor hadi uyan güzel kız beni böyle seven bir adam olsa onsuz bir dakika bile geçirmem gel art....."cümlesini tamamlayamadan kızın sessiz iniltilerini duydu aynı anda monitörde kalp atışları hızlanmıştı uyanıyordu uyanıyordu.
Sonra aniden bir kabustan uyanır gibi uyandı kız.Ne yapacağını bir an şaşırsa da tecrübeleriyle hareket edip hemen baş ucuna koştu Hülya hemşire.
"S...u.. "diye inledi çatallaşmış sesiyle.
Islattığı pamuğu dudaklarına sürdü önce,sonra da yudum yudum içirdi.Onbeş dakika olmuştu uyanalı herhangi bir olumsuzluk gözükmüyordu yardımla diklenmiş yastıklara yaslanmıştı ayaklarını oynatabiliyordu.
"Siz bekleyin Derin hanım ben haber vermeliyim."
"Dur "dedi Derin artık daha iyi çıkan sesiyle;
"neredeyim ben bana ne oldu,anlat lütfen bana ne oldu".Kıyamadı kızın ürkek haline yaklaşık yarım saat onu sakinleştirdi doktorun anlattığı gibi ayrıntıya inmeden olanları açıkladı.
"Bir kaza geçirdiniz.Kutluhan çiftliğindesiniz.Güvendesiniz."
"Giyinmeme yardım edermisiniz.Pek güçlü hissetmiyorum."
"Ama haber versem...."
"Lütfen ben onlara gitmek istiyorum ben çok zahmet vermiş olmalıyım ne zamandır buradayım."
"Bir hafta hastahanede iki haftadır da buradayız." Bana yardım edin benim için üzülmüş olmalılar sürpriz yapmak istiyorum."
Uyanmasının üstünden bir saat geçmiş artık giyinmişti. Bütün giysilerini getirmişti Baran bey, uyanacak diyordu geri dönecek ,dönmüştü de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
derin sızı
General FictionÖyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. 17eylül 2014-29mayıs 2015