Ne kadar zamandır orada durup Derini izlediğinin farkında değildi Baran.Gitmesi gerektiğini biliyordu ama gidemiyordu.Bu güzellik aylardır yanıbaşındaydı.Bir anda aklına geldi acaba sevgilisi,nişanlısı varmıydı.Ya da kalbi bir erkeğe aitmiydi.Sanmıyordu, Derin eğer onun olsaydı yanından ayırmazdı onu ,bu akşam telefonu da hiç çalmamıştı.Aptal bir adama aşık olmamışsa eğer yalnızdı.Baran daha hiç aşık olmamıştı ama önünde uyuyan saçları kanapeye dağılmış melek yüzlü bu kız ilk kez aile olmayı çocuklarının olmasının(tabii ki Derinden)nasıl olacağını Barana düşündürttü.
Ve ilk kez bu kızdan kaçmak istedi onun büyüsüne kapılmamalıydı.Oysa ki kaçacak hiç bir yeri yoktu,çoktan büyülenmişti.....
Sabaha karşı uyandı Derin.
''Yine mi burada uyudum olamaz.Hem de Baran beni görebilecekken.''diye düşündü.
Neden bu adamı sürekli düşünüyordu ki sadece iki gündür tanıdığı birinin düşüncelerini önemsiyordu.Yalnız kalmayı kimsesiz olmayı öğrenmişti.Köklerinden kurtulmuştu birini özelliklede sürekli hesap vermek zorunda kalacağı birini istemiyordu.
Eş,koca,sevgili istemiyordu.Birisine bir erkeğe bağlanmak istemiyordu o kızı hatırladı, on sekiz yaşındaki Derin'i ;cebinde bir kaç yüz lirayla İstanbul'a gelen kızı.Ona ihanet etmeyecekti,bu adamdan kurtulacaktı o büyüleyici gülümsemesinden de.
''Ben aşık olmayacağım..... asla''dedi tıpkı altı yıl önce olduğu gibi tek farkla
'' neden hep aklımdasın çık kafamdan!''
***********
Saat 5:30 olmuştu Derin'in sinirden uykusu da kaçmıştı.Tekrar dosyaya bakmaya karar verdi, aklını dağıtmalıydı ne yani yakışıklı akıllı etkileyici bir adam işte.İş hayatında bir çok üst düzey yöneticiyle, meslektaşıyla tanışmıştı,içlerinde yakışıklı karizmatik etkileyici adamlar da vardı. Derin bazılarına saygı duymuştu ama hiçbirinden etkilenmemişti ,dahası patronlarından Dağhan bey de tıpkı Baran'ın özelliklerine sahipti artı olarak Baran'ın aksine kibardı ama ona sadece saygı duyardı.
Derin;"Bu adam nereden çıktı ki dönsün geldiği yere'' dönerdi herhalde aylardır ilk kez görüyordu onu.Baranı düşünmeye bir son verip işine döndü.
Dosyayı ezberlemişti neredeyse.Son bir kaç aydır bazı ihaleleri kaybetmişlerdi.Bulut Holding bu ihaleleri çok az fiyat farkıyla kazanmıştı.Şirketi araştırmış en büyük hissedarının Rüzgar Saraçoğlu olduğunu öğrenmişti.Yönetimi yeni aldığını genç yaşına rağmen hırslı kural tanımaz biraz da tehlikeli bir adam olduğu konusunda Orhan beyi bilgilendirmişti.
Patronunu bu adam ve şirketiyle ilgili her işten Derini çekmişti fakat son zamanlarda hangi işe el atsalar altından Bulut Holding çıkar olmuştu, ister istemez Derin de bu işe bulaşmıştı.İçeriden birilerinin bilgi sızdırdığı kesindi ki Derin artık kim olduğunu biliyordu.
Bugün bu konuyu Orhan beyle konuşacaktı. Artık sabah olmuştu duşa girmeli ve hazırlanmalıydı.Bu sabah erken çıktı evden yürümek istiyordu.Sonbahar olmasına rağmen hava sıcaktı ve güneş pırıl pırıldı.İstanbul yavaş yavaş hareketleniyordu.Bu gün pantolon ve bluz giymiş trençkotunu da almıştı yürümeyi planladığı için dolgu topuk ayakkabılar giymişti.İşe gidecek Mete hakkındaki durumu Orhan beyle görüşecek kafasını dosyalardan kaldırmayacaktı; plan buydu Baranla karşılaşmamak için balkonuna da çıkmayacaktı tabii ki o gidene kadar...
Kafasında bu düşüncelerle yürürken sitenin yeşil alanından ana kapıya varmak üzereydi ki karşıdan gelen adamı görünce dondu kaldı.(Üzerindeki spor kıyafetleriyle koşudan geldiği anlaşılan )Barandı bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
derin sızı
General FictionÖyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. 17eylül 2014-29mayıs 2015