Together +18| bxbxb

7🕷️

(Meday, Billie Eilish - Copycat)

İyi okumalar ❤️

Nemli saçlarıma dokunup evden çıkana kadar kuruyacağına kanaat getirdiğimde telefonuma uzandım. Deniz aramış ama açmayınca mesaj atmıştı.

Deniz: Kanka biz kampüsün orda *** kafede kahvaltılık bir şeyler atıştıracağız. Sen oraya gel.

Vefa: 👌🏻

Ona cevap yazıp çantamı da alarak odamdan çıktım. Çıktığım gibi karşılaştığım odanın kapısı ile derin bir nefes aldım. Korkut ile olanların ve beni Çağatay'ın olduğu banyoya bırakmasını üzerinden 1 hafta geçmişti. Geçen bu kadar zamana rağmen o gün olanların etkisinden bir türlü çıkamamıştım. Bilmiyorum belki sadece Korkut ile sınırlı kalsaydı yaşanılanlar o zaman koşup Çağatay'a sığınabilirdim ama böyle olmamıştı. Korkut beni Çağatay'ın olduğu banyoya bırakmış ve bana kendime gelme fırsatı dahi tanımamıştı.

"Bensiz mi eğlendiniz bebeğim, hım?"

Bedenimi kollarına alan Çağatay'ın söylediği ilk şey bu olmuş ve beni kucağına çekmeden önce gülümsemişti.

"Eğlenmedik."

Burnumu çekerek bunu söylemiştim. Eğlenmemiştim ki çünkü, olan biten birden ağır gelmişti. Korkut içinde biriken o kadar şeyin yükünü benim üzerime bırakmış, beni de Çağatay'a bırakmış ve gitmişti. Söylediğim şey üzerine tekrar gülen Çağatay "Ne yaptınız o zaman? "diye sorduğunda farkına varmıştım. Çağatay altında sadece bir havlu ile duruyordu, sanırım duştan tam olarak biz geldiğimiz an çıkmıştı. Üst vücudu çıplak olan adamın kasları dikkat dağıtıcı olsa da ve evet, iddia ettiği gibi benden daha yapılı olsa da vücuduna bakmamış sorusuna yanıt vermiştim.

" Bilmiyorum, geleceğe dair karamsar konuşamalar, daha çok benim adıma karamsar ama. Sizin için apaydınlık. "

Kaşlarını kaldırıp baktığında omuz silkmiştim. Olanların tribini pekala ona atabilirdim. Korkut garip şeylerden bahsetmişti, aynı anda içime girmek falan. Hem mümkün müydü ki böyle bir şey?

" Neyse yıkayalım seni. "

Kucağındaki bedenimi banyo lavabosuna bırakıp duşakabine ilerlemiş ama aklına gelenlerle duraksayarak bana bakmıştı.

"Ayakta durabilir misin?"

"Evet."

Göz devirmiştim, alt tarafı orgazm olmuştum, götüm hala sağlamdı. Suyu açıp ayarladıktan sonra yanıma gelmiş üstümdeki askılı tişörtü de çıkarmış ve beni tamamen çıplak bırakmıştı.

"Güzelsin."

Bedenimi süzerek söylediği şey üzerine utanmıştım. Bir şey bir kere olursa gerçekten mutlaka ikinci kez de oluyordu. Beni bir kez çıplak görmeleri ikinci ve üçüncüye zemin hazırlamıştı resmen.

O gün beni güzelce yıkamıştı, herhalde en son böyle özenli bebekken annem tarafından falan yıkanmıştım. Saçlarımı özenle köpüklüyor, gözüme köpük gelmemesi için dikkat ediyor ve bedenimi sanki okşar gibi yıkıyordu. Bunun etkisiyle sertleşmiştim... Evet sertleşmiş. Alışmış kudurmuştan beterdir tam olarak bu durumlar için kullanılan bir sözdü galiba. Halimi gören Çağatay asla yadırgamamış beni güzelce yıkadıktan sonra elini pensime atmış benim bir şey demediğimi görünce çekmeye başlamıştı. Bunun üzerine alnımı omzuna yaslamış ve günün ikinci utanç dolu ama bir o kadar da zevkli anını yaşamıştım. Kendi kendine yapmaktan daha farklıydı, aynı şeyi bir başkası yapıyor olsa da uyandırdığı hisler ve kurdurduğu düşler bambaşkaydı. Sanırım tam da bu yüzden Çağatay beni rahatlatırken şöyle bir soru sormuştum.