16🕷️

27.3K 1.2K 512
                                    

(Medya, skz - taste)

Diğer iki bölümü 600 vote yaparsak sevinirim.

Yorum yapmasanız küserim 🥺

İyi okumalar ❤️

Gözüm bir avcı misali arkadaşlarımın üstünde gidip geliyorken ne olur ne olmaz diye onlardan biraz uzakta payıma düşen konuyu araştırıyordum. Aslında belki de av olan bendim de avcı olanlar onlardı. Ama şey gibiydi, ben küçük bir tavşan, onlar minik tilki ya da çakallardı, anca çakal olabilirlerdi çünkü asıl avcılar gözü üstümüzde olan ve pusuya yatmış bir kurt ile kaplandı.

"Kanka sen niye oraya tünedin?"

Tekli koltukta tabiri caizse Erdem'in dediği gibi tünemiş, laptopu da kucağıma çekmiştim. Az önceki uyarıyı çok net almıştım ve onların değil bana dokunması, yanlışlıkla temas etmelerine bile izin vermeye niyetim yoktu. Şu ana kadar Korkut tarzı bir ceza almadan, en azından şaplak yemeli bir tane almadan bugüne kadar güzel güzel gelmiştim. Temennim de bu şekilde devam etmesi yönündeydi.

"Böyle daha iyi çalışıyorum ben ya, daha çok kan gidiyor beynime."

Tarık da önündeki kitaptan kafasını kaldırıp bana 'ne saçmalıyorsun?' bakışı attığında en iyi olduğum şeylerden birini yaptım, salağa yattım ve gülümsedim.

"Ne gülüyorsun lan salak salak?"

Tabi titanic misali buz dağına çarptığımda yüzümdeki gülümsemeyi silip Deniz'e baktım. İyiydi hoştu da sinirli, gergin ya da meşgul olduğunda hiç çekilmiyordu.

"Beni bu kadar sevdiğini her an göstermesen mi acaba ya?"

"Sen elindekini bitirme, o zaman göstereceğim ben sevgimi."

"Yes sir."

Tüm dikkatimi aldığım tehdit içerikli motivasyonun ardından aldığım konuya yönelttiğimde bir saat kadar araştırmış, işime yarayan makaleleri ayıklamış, gözüme çarpan kısımları kopyalayıp okumuştum. Tam aklımdakilerden oluşan genel portfolyoyu kendi cümlelerime çevireceğim sırada Hakan yanıma gelmiş ve hiç yapmayacağı bir şey yaparak kolunu omzuma atmaya kalkışmıştı.

"Lan!" diyerek koltuğun üstünde ayakta durduğumda herkesin bakışı bana döndü.
Bu sırada yanlışlıkla elimdeki laptop Hakan'ın çenesine çarpmıştı.

"Hay senin yapacağın işe."diyen Hakan elini çenesine attığında "Ne oldu?" diye soran Şahin'e boş boş baktım bir süre.

Hakan bana dokunmak istedi, namusuma göz dikti, harama el uzattı, beni suça sürükledi, darağacına götürdü beni... diyemezdim tabi.

"Korktum sinsi sinsi gelince."

Bu yüzden saçmaladım ben de.

"Vefa..." dedi Hakan, suratında ise aşırı saçma bir ifade vardı. Hem canı yanmıştı hem de durumu anlayamamıştı."... Üçlü koltuktan kalkıp da yanına gelene kadar bakıştık amına koyayım. Ne sinsi sinsi gelmesi."

"Dalmışım demek ki. Pardon bu arada."

Olur, sıkıntı değil, ilk defa bu kadar saçmalıyor değilsin ya oğlum. Geçti Vefanur, alıştık.

"Hakan bırak abi, yoksa ben bir dalacağım, herkesi boğacağım."

Deniz önündeki Laptopa bir şeyler yazmaya devam ettiği sırada kafasını bile çevirmeden oldukça sakin bir ses tonu ile söylemişti bunu. Lakin bizi izleyen Tarık ve Erdem hemen kitaplarına dönmüş, büyük ihtimalle tuvalete gitmek için ayağa kalkmış olan Şahin geri oturmuştu. Hakan bile artık yanıma ne için geldiyse söylemeden, eli çenesine geri döndüğünde ben de koltuğa geri oturdum.

Together +18| bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin