15🕷️

24.1K 1.2K 638
                                    

(Medya, DKTT - Filozof)

Bu arada okuyorsanız lütfen vote verip ve yorum yapmaya çalışın, yazıyorum ve okuyorsunuz lakin okuduğunuz şeye bir geri dönüt vermiyorsunuz. 5 bin kişi okuyor sözde, okumayın lan o zaman Allah Allah kksksözözls Neyseee

İyi okumalar ❤️

"Vefa?"

"Hım?" kafamı kaldırıp alttan alttan Çağatay'a baktım.

"Ne görmek istiyorum biliyor musun?"

"Ne görmek istiyorsun?"

İlk önce Korkut'a anlamlı bir bakış attı daha sonra kafasını bana çevirip yüzlerimiz arasında ufak bir mesafe kaldığında kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Korkut'a güzel bir ağız işi verdiğini."

Duyduğum şeyle anında Korkut'a döndüğümde onun sert yüz ifadesi karşıladı beni. Çağatay'ı duymuştu ve az önceki alaylı ifadesinden eser yoktu. Kalbimin sesi kulağımda yankılanırken gözlerimi ondan çekemedim. Çünkü onun yüzünde yoğun bir istek vardı benim ise gözlerimin önünde onun banyodaki hali.

...
Gergin gergin aldığım nefes seslerim kulağıma gelirken yine çok garip hissediyordum. Onlar beni köşeye sıkıştırdığında ya da avuçlarının içindeymişim gibi hissettirdikleri anlardaki gibi. Bununla nasıl başa çıkacağımı tam olarak hala çözememiştim bu yüzden rezil olmayı gram umursamadan balkona gelen garsona seslendim.

"Garson Bey!" drama queen edası ile ince çıkan sesimle seslendiğimde garson anında bana dönmüş ve hızlı adımlarla yanıma gelmişti. Garson kadar yanımda oturan iki adamın da şaşırdığını biliyordum çünkü Çağatay'ın omzumdaki kolu kasılmıştı ve Korkut çatılı kaşları ile bana bakmaya başlamıştı.

"Buyurun efendim?"

"Nerede kaldı bu siparişler?"

Normalde asla yapacağım bir şeyi kendi kurtuluşum için uygun görmüştüm.

Vefa'nın kurtuluşu için garson katli vacipti.

"Bir gecikme olmuş olmalı, hemen ilgileniyorum."

Gitmesini beklediğim garson karışmda durup bana bakmaya devam ettiğinde kaşlarımı kaldırdım. Ulan niye duruyordu hala bu?

"E tamam git." dedim. Orta yaşlardaki adam gözlerini kırpıştırdı ve hafifçe belini büküp gitti. Büyük rezil olmuştum, büyük rezil olmuştum. Nasıl kurtulabilirim diye düşünürken telefonum çaldı.

"Aa, ben bunu açayım."

Omzumdaki kolu pat diye itip telefonum ile masadan kalktım. Aramayı yanıtladığımda o masanın yanıp kül olmasını ve bir daha dönmemeyi diliyordum. Tamam dedikleri şeyin düşüncesi beni aşırı utandırmıştı ama gerçekten bu kadar abartmana gerek var mıydı Vefanur?

"Deniz'im seni Allah mı gönderdi?"

"Ne?"

"Yok bir şey, neye borçluyum bu Hızır gibi yetişen aramanı?"

"Bugünkü sınavları okumuş hoca. Sisteme girmiş notları, onu söylemek için aradım."

Bugün girdiğimiz sınav klasikti ve sınıf mevcudumuz 75 kişi falandı, bu kadın hangi ara okumuştu o kadar kağıdı?

"Ne ara okumuş ki?"

"Valla bilmiyorum ama en yüksek not 34 şu anlık."

"Maşallah. Sizin nasıl?"

Together +18| bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin