3🕷️

30.3K 1.1K 626
                                    

(Medya, Cry for me)

İyi okumalar ❤️
Yorumlarınızı bekliyorum

"Diğer ödevin dosyasını, maket için gerekli malzemeleri ve başka ne alıyorum gelirken?"

Kulağımdaki telefonla odamın ortasında gergin gergin dururken Deniz'in hayattan bıkmış ses tonu ile sorduğu soru üzerine bir dakikalığına etrafa hızlıca göz attım. Ödev için gerekli malzemeleri yatağımın üzerine dağıtmış ve saydığı malzemeler harici eksik var mı diye bakmıştım.

"Kanka bunlar harici tek eksik sizsiniz. Gelirken bir şey almanıza gerek yok, yük yapmayın."

"Tamam,kapattım."

Anında kapanan telefonun ardından kendimi üçlü koltuğa bırakıp gözlerimi kapattım. Bugün Şahin ve Deniz ilk kez buraya gelecekti. Final notumuzu belirleyecek olan ödevi yapmaya başlama zamanımız gelmişti ve nerede yapsak mevzusu gündeme geldiğinde bu sefer ortaya atılmıştım. "Neden bana gelmiyorsunuz?" sorum ikisini de şaşırtsa bile yalanlarım kaf dağını aşmış, olmayan 'eski ev arkadaşlarım' sorunlar çıkarmış ben olmayan 'yeni ev arkadaşları' falan bulmuştum. Bunlar yetmemiş Çağatay kuzenim, Korkut kuzenimin kankisi olmuştu.

Bu kuzen ve eve arkadaş getirme mevzusunu Çağatay'ın yönlendirmesi üzerine Korkut'a açtığımda "Eve arkadaşlarını getirebilirsin ama beni kuzenin olarak tanıtamazsın." demişti. 'Babacığım' olmak isteyen adamı da kuzenim diye tanıtmak istemek tam benlik hareketti. Bravo Vefa.

Yattığım yerden kalkıp arkadaşlarımın geleceğini evdekilere haber vermek için odamdan çıktım. İşkolik olan iki koca adam da bugün arkadaşlarımı görmek için evdeydi. Çağatay tüm gün evde kalacakken Korkut, Şahin ve Deniz'e bir göz atıp işe gidecekti... Galiba. Kendimi anaokulunda arkadaş edinebildim mi acaba diye beni yoklayan annemin okula geldiği andaki gibi hissediyordum. Şöyle bir histi "Baak anne ben arkadaş edindim." ama biraz da şöyledi " Ya arkadaşlarımı annem sevmezse?"

Odandan çıkıp ilk önce Çağatay'ın odasına girdiğimde boş oda ile karşılaşmış ve tam geri çıkacakken giyinme odasından gelen sesler ile oraya ilerlemiştim.

"Çağatay? "

Yavaş adımlarla ona ilerlediğimde güzel bir manzara vardı önümde. Elle oyulmuş gibi duran karın kasları, kaslı bacaklar ve üstüne tam oturan boxer ile heybetli bir adam. Onu baştan aşağı süzüp yüzüne çıktığımda gülen yüzü ile karşılaşmış beğeni ile başımı sallamıştım.

"Sen de az değilsin. Yakında benim kadar kaslı olabilirsin."

Söylediğim cümleyi ciddiye bile almadan güldüğünde burun kıvırdım. Tamam en kaslı oydu.

"Birazdan gelecekler haber vereyim dedim."

"Tamam. Yemek yer misiniz önce?"

"Olur ama şey... Gerilirim biraz, biz onlarla ayrı yesek."

Çağatay falan değil de ben kesin pot kırardım. Şahin zaten dedikodu dedektörü gibiydi bir olayın kokusunu aldığı an peşini bırakmazdı.

"Olur nasıl rahatsan."

Yüzüne bakıp söylediğinin aksini yansıtan herhangi bir ifade arayıp bulamadığımda güldüm. Harbiden aşırı rahat adamdı.

"Korkut'a da haber vereyim."

Kafasını sallayıp giyinmeye devam ettiğinde ona ve çıplak vücuduna son kez göz artıp arkamı döndüm. Elini sallasa ellisiydi ama o beni istiyordu. Ben de neymişim iki koca adamı kapıma köpek etmiştim.

Together +18| bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin