Together +18| bxbxb

12🕷️

(Medya, Nicholas Bonnin - Shut up and listen)

İyi okumalar ❤️

Bir kolumu kafamın altına alıp tavan ile bakışmaya devam ettim. Lambanın tüm detaylarını ve tavanın küçük pürüzlerini ezberlemiştim. Çünkü son zamanlarda tavana çok sık bakıyor, uyuyamıyor ve beni uyutmayan düşüncelerimi yakın arkadaşım olan tavana anlatıyordum. Yanıt falan verdiği yoktu, tavsiye de vermiyordu ya da beni teselli ettiği de yoktu sadece içimi döküyordum işte.

Küçük bir döngü içindeydim akşamları. Yatağıma yatıyor, uyumaya çalışıyor, uyuyamayacağımı anladığımda arkadaşıma derdimi döküyordum. Tüm bunlar son bulduğunda tam da şu anda olduğu gibi yataktan çıkıyor ve odamın kapısına ilerliyordum. Koridora çıktığımda ilk önce üzerime baktım. Altıma basketbol şortu vardı üstümde ise oldukça bol, oversize bir tişört. Bazen çok basit göründüğümü düşündüğüm oluyordu ama genelde bu tarz şeyleri umursamazdım. Umursamaya başlamıştım.

Çağatay'ın odasına değdi bakışlarım, dudağımı bükerek çektim bakışlarımı. Her seferinde ona sığınamazdım ama şu an sığınacak birisine ihtiyacım vardı. Korkut'un odasına döndüm, kalbim güm güm atarken ayaklarımı sürükleyerek hareket ettim. Tam kapısının önüne geldiğimde saatin çok geç olduğunun bilincinde olarak kapıyı çalmadım ve hayalet misali kapıdan süzülerek içeriye girdim. Karanlık sayılırdı, sadece boydan boya cam olan duvarın hafif aralık duran penceresinden yansıyan bir ışık vardı, sanırım havuzun ışığıdı.

Küçük, bebek adımlarına benzer adımlar attım yatağa doğru. Korkut sırt üstü yatıyordu, üstünde yine hiçbir şey yoktu ve bir kolunu gözlerinin üzerine kapatmıştı. Üzerindeki örtü sıcak olan odadan dolayı belinde dururken çıplak göğsünde hafifçe parlayan piercingini görmüştüm. Yaptığım şeyi ilk defa yapmıyordum yani onunla ilk kez uyumayacaktım ama ondan habersiz yanına gelip yatışım ilk kez olacaktı.

Yatağa ilerledim, saten örtüyü kaldırdım ve usulca bedenimi yatağa bıraktım. Uyandı, ben örtüyü kaldırdığım anda kolunu gözlerinin üzerinden çekti ve direkt olarak bana baktı. Ona bir şey söylemeden örtünün altına girdim, yatağa uzandım ve ondan tarafa döndüm.

"Uyuyamıyorum, seninle uyuyabilir miyim?

Derin bir nefes alıp verdiğinde verdiği nefes yüzüme çarpmıştı. Yatmadan önce dişlerini fırçaladığını belli eden yoğun bir nane kokusu yüzüme vurduğunda beni öpsün istedim. Ama camın ardından yemeğe bakan bir dilenci misali sadece dudaklarına bakabildim. Cezalıydım...

"Kendi odanda uyuyamıyor musun?"

Uyuyabilirdim, yani gerçekten zorlasam büyük ihtimalle uyuyakalır ve sabaha kendi odamda gözlerimi açardım ama yapmak istemiyordum. Onlarla uyumak istiyordum, zaten onlardan ayrı geçirdiğim, onlardan kaçtığım aylar varken sanırım artık ayrı kalmak istemiyordum.

Bu yüzden bir şey söylemedim ve bana cevap vermesi için beklemeye başladım.

"Sana soru sorduğumda cevap ver. O güzel ağzın ne işe yarıyor?"

Sert sesi ile gözlerimi kaçırdım, onu kızdırmak istemiyordum.

"Seninle uyumak istiyorum babacığım. Odamda uyumak istemiyorum."

Saten kumaşı parmaklarım arasında sıktığımda o bir şey söylemedi. Kolunu bana doğru uzattığında ondan uzak kalan bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Kirli sakalları ve uykulu gözleri ile çok çekiciydi. Korkut hayatımda gördüğüm en karizmatik erkekti.

Kafamı koluna yaslayıp kedi yavrusu misali ona sokulduğumda kollarımı beline sarmıştım. Kafamı boynuna yaslandığmda derin bir nefes aldım. Çok güzel kokuyordu.