(Medya, Hozier - Sunlight)
4 bin kelimelik bir bölüm. Yorumlarınızı bekliyorum 💞✨
İyi okumalar ❤️
Lunaparkın tüm ışıkları gecenin karanlığını aydınlatırken ve içinde bulunduğum dönme dolap kabini en yüksekte birkaç dakikalığına durmuşken yüzümde huzurlu bir gülümseme vardı. Hemen yanımda oturan Çağatay elimi tutuyordu ve karşımda oturan Korkut'un bakışları gece manzarasındaydı. Üstümde bugün Çağatay'ın tüm dalga geçmelerini rağmen istediğim için aldığı I ❤️NY yazılı beyaz bir tişört vardı ve ben mutluydum.
"İyi ki beni dinlemişsiniz değil mi? Çok güzel çünkü, değil mi?"
Heyecanlı heyecanlı sorduğumda Çağatay ve Korkut'un bakışları bana dönmüştü. Lunaparkı kuran ve bu manzarayı hazırlayan benmişim gibi konuşuyor olabilirdim ama onlar da bunu gördüğü için mutlu hissediyordum. Burada tek başıma etrafı izleseydim eminim ki şu an ile aynı etkiyi yaratmazdı.
"Evet, gerçekten güzel bir manzara var."
Çağatay etrafa kısaca tekrar baktıktan sonra konuştuğunda Korkut da kısaca kafasını sallayarak onaylamıştı.
"Demek ki neymiş, bazen beni dinlemeniz gerekiyormuş."
Biraz şımararak devam ettiğimde Çağatay'ın gülüşünü işitsem bile Korkut tek kaşını kaldırıp sorgular bir bakış attığında gergince gülümsedim.
"Öneri canım, öneri. Dinlemek zorunda değilsiniz tabi."
Geri vitesime karşın" aferin "der gibi usul usul kafa salladı. Bundan yüz bularak yavaşça ayağa kalktığımda amacım biraz da onun yanına oturmaktı. Ayağa kalktığım anda sallanan kabin ile hemen sırtımda ve belimde eller hissetmiş ve düşmemem için sırtımdan bana destek veren Çağatay ile beni belimden tutan Korkut'u görmüştüm.
"Dikkat et."
Korkut sertçe uyarım belimden beni kendine çektiğinde kendimi kucağında otururken bulmuştum.
"Sallanacağını düşünmemiştim."
Hızlı hızlı atan kalbimi fark ettiğimde bir kolumu onun boynuna attım ve bana sarılmasına fırsat tanıdım. Onlar beni tuttuğu için fark etmesem bile sanırım salladığım için korkmuştum. Yükseklik korkum yoktu ama dönme dolap kabininden düşmek de istemezdim.
Bir anda aklıma gelen saçma rüyam ile korkum kaybolduğunda kısaca sırıttım. Daha önce Korkut'un beni bir dönme dolap kabininde şaplakladığı, altı açılan kalbinden Çağatay'ın kucağına düştüğüme dair garip bir rüya görmüşüm. Medyum falan mıydım ki, sonuçta bir nevi geleceği görmüştüm.
"Niye gülüyorsun?" diyen Çağatay ile sırıtışımı sildim ve omuz silktim.
"Mutluyum çünkü, gülemem mi?"
Tabi Çağatay inanmadı ama uzatmadı da. Bu yüzden belimi okşayan Korkut'a döndüm ve içimden geldiği için yanağına küçük bir öpücük bıraktım.
"Hımm?"
Sorgular tavrına karşın bir şey söylemedim ve etrafa bakmaya devam ettim. Bu sırada dönme dolap tekrar dönmeye başlamıştı. Aşağıda Çağatay dönme dolaptan sorumlu olan çalışana bahşiş adı altında bizi yukarıda daha çok tutması için "rüşvet" verdiğinden diğerlerinden daha fazla yukarıda kalmıştık.
"Yarın dönüyor muyuz?"
Açıkçası dönmek istemiyordum. Onlarla burada sadece bir gün geçirebilmiştim ve bugünü oldukça dolu geçirmiştim ama yine de biraz daha kalmak istiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/256464104-288-k125883.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together +18| bxbxb
Genel KurguSugar Daddies ✨ Daddykink 🍷 "Merak etme, bizim elimizde şekilleneceksin. Her bir noktanı keşfedip, sana kendine ait hiçbir şey bırakmayacağız. Her zerren bizim." 01.21