*Bölümdeki +18 sahnenin başına ve sonuna belirli bir işaret koydum okumak istemezseniz geçebilirsiniz ve #kabk tagiyle twitterdayııız!
can temiz: Hayvan Yaralı
18.08.2018
Peggy Sue'nun ölümünden üç gün sonra.
Delifişek yayını, 610.4
"Flaubert'in binbir zorlukla okuma yazma öğrenebildiğini, Einstein'ın düşe kalka öğrenimini tamamlayabildiğini, Wittgenstein'nın Cambridge'deki salaklara dayanamayıp bir köy ilkokulunda öğretmenlik yapmayı yeğlediğini okulda öğrenmedim, bu tür şeyler müfredatta yer almaz.
Her ülke geçmişine ait karanlığı saklamak ister, kabullenmez, biri bu konuda ses edince o dili koparmak ister. Bu yüzden tarih kitaplarına pek güvenmem.
Sınıfta dimdik durma kuralının aslında kışla yönetmeliğinden geldiğini, yemekhanede veya yatakhanelerde tek sıra girme zorunluluğunun on sekizinci yüzyıl sonu hapishane reformlarından doğduğu da müfredatta yer almaz. Geriye dönüp baktığımda okulun bana bir avuç kuraldan başka bir bok katmadığını görmek canımı sıkıyor doğrusu. Sesini çıkarma, karşılık verme, sana söyleneni yap, çalış, çok çalış ve iyi bir üniversiteye gir. Birinin bu beyaz yakalı, gıcır takım elbiseli yetişkinlere iyi bir üniversitenin her haltı çözemeyeceğini söylemesi gerek. Çok iyi bir üniversiteyi birincilikle bitiren insan da intihar edebiliyor. Çok iyi bir üniversitede herkesin gözdesi olan o kız da mutsuz olabiliyor ve her uyandığında ölmek istiyor. Çünkü bazı şeyler iyi puanlarla ya da iyi üniversitelerle çözülmüyor.
Biraz dikkatli bakarsanız hayatta başarılı olmuş insanların mutlaka başarılı öğrenciler olduklarına dair bir kural olmadığını görürsünüz. Hatta biraz zorlarsak, derine, kimsenin görmemesi gereken o derin çukura inersek hayatta başarıyı yakalamış bazı insanların okul hayatlarının bombok geçtiğini, durmadan birilerinin bu serserilerin karşısına dikilip senden bir bok olmaz oğlum konuşması dizdiğini de görebiliriz.
Benim lise hayatım da aşağı yukarı buna benziyor. Ancak beni karşısına alıp işaret parmağını yüzüme sallayarak, "Senden bir bok olmaz, oğlum," diyen kişi hocam değil. Babam.
Beni kaç defa karşısına çekip yakalarımdan tutup sarstığını, nefesinde taşıdığı sigara ve alkol kokusunun yüzüme çarptığını hatırlamıyorum. Doğrusu saymadım. Senden bir bok olmaz ile başlayan konuşmaları net hatırlıyorum ama. O zamana kadar kimse, okulda çıkardığım kavgaların geçmişime dikileceğinden ve beni bir ömür boyu bırakmayacağından bahseden kel müdür bile bana bunu söylememişti. Kel müdür baya agresif bir adamdır, ağzından türlü türlü küfürler çıkar. Babamdan girer, amcamın oğlunun karşı komşusundan çıkar, ağzı işte öyle fena. Benden de nefret eder. Yine de bir kere bile yüzüme nefret saçarak, "Senden bir bok olmaz," demedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kapıyı açık bırakanlar kulübü
Fanfic"eve dönüyorsan, eve dönüş yolunu unuttuysan, çıkmaz sokaktaysan veya çıkmaz sokaklardan kurtulduysan, her neredeysen ve her nereye gidiyorsan"