SAKAR PERİ DEĞİL, GÜMÜŞ KANATLAR (DÜZENLENDİ)

8 4 0
                                    

SAKAR PERİ DEĞİL, GÜMÜŞ KANATLAR

İçindeki çaçaronu ortaya çıkartırdı da daha ilk günden bir meslektaşı ile kavga ederek işten atılmak istemiyordu!

İçindeki hanımefendi Melek oturduğu tahttan kalktı "Haklısınız, sizi görünce bende ikna oldum ancak aşkın da bir zamanı vardır. Ama şimdi iş zamanı!" diyerek omuz silkti.

Ama bir yandan da asil bir üstten bakış ile karşısındaki taşa beğeniyle baktı! Salyalarını topla Melek! İçindeki çaçaron yine devreye girmişti! Neyse ki asil bir kişiliği vardı da çaçaron tarafı fazla su yüzüne çıkamıyordu!

Yusuf bu edepsiz kadına tam ağzının payını verecekti ki arkasından gelen "Yusuf senin yerine park eden sarı tosbağaya bayıldım İnşallah Sema görmez! Yoksa sahibi ile epey pazarlık ederiz." Tahir neşe ile konuşarak içeri girdi.

Koridora iyice yaklaşınca da "A günaydın Melek hanım, demek ortağımla tanışıyordunuz. Yusuf sana bahsettiğim yeni boşanma avukatımız Melek Aydan hanım." Tahir'in sözleri ile iki tarafta birbirine baktı.

Yusuf yeni avukat sözlerinden sonra karşısındaki kadına dehşetli bir ifade ile baktı. Bu kadının yuva yıkan bir avukat olmasına şaşmamalı! Zaten geçen hafta onunla olan karşılaşması bu fikre kapılması için yeterde artardı bile! O günü herhalde asla unutamazdı.

Dudaklarında küçümseyici bir ifade oluştu ve "Tam size göre bir alan seçmişsiniz! Eminim oldukça başarılısınızdır." Sözleri ile genç adam hem Melek'e hem de Tahir'e şok yaşatmıştı.

Melek bu sözlerden sonra iyice zıvanadan çıkmıştı. Hem bir meslektaşı olarak hem de bir erkek olarak onu resmen aşağılamaya çalışmıştı! İşte bu asla affedilemezdi! Genç kadının içindeki hanımefendi kişiliği bile sinir krizinin eşiğine geldi.

Daha fazla dayanamadı ve genç kadın derin bir nefes aldı ve kendini göstermek isteyen çaçaron Melek'e yol verdi! "Yani haklısınız Yusuf bey, sonuçta başarılı olmasam burada ne işim var değil mi? Ayrıca mesleki alanımın bana göre olup olmadığına nasıl karar verdiniz merak ettim doğrusu? Bildiğim kadarıyla sizde ağır ceza avukatısınız! O halde siz de alanınızı tam size göre seçmişsiniz! Sonuçta mafyalar, katiller, tecavüzcüler ortada cirit atıyor!" genç kadın öyle bir konuşmuştu ki 'hepsini sen savunuyorsun' der gibiydi! Genç kadın bu sözler ile genç adama adeta savaş ilan etti.

Yusuf da doğal olarak bu sözleri duyduğunda gözlerinde şimşekler çaktı. Karşısındakinin bir kadın olduğunu unutarak genç kadına doğru bir adım attı. Tam o esnada Tahir sanki aralarındaki bu gerilimin dozunu hissetmiş gibi araya girdi ve konuşmaya başladı.

Tahir olayın büyümesinden korkarak "Bende borç-alacak avukatlığı yapıyorum. Bak bu da tam benlik sonuçta parayı seviyorum azizim!" sözleri ortalığı yumuşatmak için söylense de sanki aksi bir etki yarattı ve daha da bir soğuttu! Şimdi söylenecek söz müydü bu?

Tahir yaptığı gafı anlamıştı anlamasına da neye yarar? Bu ikisi zaten konumlarını sırf 'para için ve güç için kullanıyor' imaları havada uçuşurken birde kendisi araya girdi ve parayı sevdiğini ima etti! Aslında para delisi değildi. Ama işte onları sakinleştirmek için kullandığı bu sözlerle kaş yapayım derken göz çıkarmıştı!

Tahir ben ne yaptım düşünceleri ile kendini yerken Yusuf ve Melek gözlerini kısmış bir halde birbirine bakarak hayali savaş baltalarını çıkarttı.

Her an saldırıya geçecek gibi duran çiftin dengesini bozan şey ise "Allah'ım o gördüğüm bir tospikti, tospik! Nasıl şirin sevimli sarı ve güzel bir şey! Kimin acaba?" diyen sesle herkes arkasını döndü.

Karşılarında diz altı bir ceket ve bol bir pantolon giyen kapalı ve oldukça hoş duran bir kadın vardı ve gözlerinde kalpler çıkarak yanındaki adamın koluna yapışmıştı.

Adam ise koluna yapışmış kadına gülümseyen bir yüzle bakıp "Tamam hayatım bende gördüm. Ama ne yazık ki oldukça eski model tamirhaneden çıkmaz hem sana da benzerini aldık ya işte!" diyerek karısının gönlünü yapmaya çalıştı.

Ama genç kadın "Ama canım çakması ve benzeri bir mi? Hem onun rengi bile bir efsaneydi! Ayrıca tamirhaneden çıkmadığını nerden biliyorsun? Çıkıyormuş ki bizim otoparkta hem de Yusuf beyin aracının yerinde!" diyerek genç kadın kıkırdadı. Belli ki çok hoşuna gitmişti bu durum.

İkili boğaz temizleme sesi ile kendilerine gelmişlerdi. Yusuf'un "Keyfinizin yerinde olması ne güzel Cemre hanım valla sahibini bir bulsam görecek o! Nasıl bir körse artık koskoca tabelayı bile görmemiş! Neyse çektireyim de arasın bakalım!" sözleri ile Melek hemen araya girdi.

Ardından da sert bir sesle "Neden çektiriyormuşsunuz efendim? Ayrıca görmemiş olabilir! Hem başka yere park etseniz arabanız size küsmez ya!" diyerek tepkisini dile getirdi.

Genç kadının bu sözlerine Cemre ve Atilla çifti güldü, Tahir ve Yusuf ise kaşlarını kaldırarak genç kadına baktı.

Arkadan gelen sesler ile herkesin geldiğini anlayan Tahir biraz köşede genç kadına ortaya gelmesini işaret ederek "Arkadaşlar sizi yeni çalışma arkadaşımız ile tanıştırayım. Melek Aydan boşanma avukatımız. Melek hanım, Cemre ve Atilla Korkmaz çifti tazminat ve miras avukatları. Miras işleriniz varsa Atilla beye gelebilirsiniz. Soner Yağcılar bey işçi-işveren sendika gibi davalara bakıyor. Ahmet Sargın bey sigorta avukatıdır. Ve son olarak da bilişim ve teknoloji avukatımız Emre Tekin. Hepsi mesleklerinde uzman ve ehil kişilerdir." Sözleri ile herkesi hem tanıştırdı hem de kavga edenlerin ilgisini dağıtmaya çalıştı.

Ama aynı anda iki kişinin birbirinden farklı olarak söylediği sözler ile ortalık bir anda garipleşti.

Cemre'nin dediği "Yoksa o harika sarı tosbağa sizin mi Melek hanım?" sözleri ile,

Emre beyin "Sakar Peri dün akşam yine faaliyete geçmiş. Ama bu sefer yaralı ya da mağdur yok. Ama kurtardığı kızı bir güzel azarlaması var ki gülmekten karnım ağrıdı." Sözleri birbirine karışmıştı.

Ve ne yazık ki her ikisi de Melek'i işaret ediyordu. Ama Allah'tan çoğu kişi Peri kimliğini bilmiyordu! Ayrıca o sakar değil Gümüş Kanatlar olacak diye içinden düzeltmeden de edemedi!

Melek hem bu Sakar Peri ki asla böyle bir şeyi kabul etmiyordu o Gümüş Kanatlardı. Hem de konuyu değiştirmek için ve mümkün olduğunca kızgınlığını belli etmemek adına gülümseyerek Cemre'ye döndü.

Mütebbessim bir yüz ifadesi ile "Evet benim tospiğim ve kolay kolay da yolda kalmaz, aylık bakımlarını yaptırıyorum. Ve ayrıca o tabelayı Görmedim ne kadar küçükse artık!" diyerek yan tarafta duran Yusuf'a laf sokmaktan da geri kalmadı.

Melek açıklamasını öyle bir özgüven ile yapmıştı ki herkes nerdeyse dönüp Yusuf beyi suçlayacaktı! Emre ve Tahir bile genç kadına şaşkınca baktı ve bıyık altı gülerek kafasını yan tarafa çevirdi.

Cemre Sakar Peri sözlerini duyunca heyecanla dönmüş ve "Gerçekten mi? Hangi sitede bende görmek istiyorum! Allah'ım kadına bayılıyorum ya. Müthiş yetenekli birde üstüne komik!" Melek duyduğu bu sözlerle gülse mi ağlasa mı bilemedi!

GÜMÜŞ KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin