✃XXI

200 28 12
                                        

Paragraf arası yorumlar yaparak düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Paragraf arası yorumlar yaparak düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Çekinmenize gerek yok. Fikirlerinize her zaman açığım.
Oylarınızla sıralamalarda yükselmemize sebep olabilirsiniz.
Şimdiden teşekkürler.
İyi okumalar.

Pişmanlıklarla dolu bir hayatım vardı. Yaptıklarım ve yapamadıklarım yüzünden çoğu defa geceleri girdiğim o buz gibi yatak, bir kabire dönüşür üstüme toprak atılır boğulur gibi olurdum. İki dudağımdan dökülen her söz için bir bedel ödemek gerektiğinde benden geriye bir şey kalmazdı. Bir hiç belki. Olması gerektiği gibi.

Bir de tüm emeklerinin bir hiç olduğunu görmek en çok da yaralardı.

Yaralar aldıkça yıkılmadan ayakta kalmaya çalışmak bir sonraki darbenin daha sert olmasından başka bir işe yaramıyordu. Bunu zamanla deneyerek öğrenmiştim. Ne kadar karşılarında güçlü bir şekilde durdukça daha çok üstüne gelmenin bir yolunu bulurlardı.

"Bir sonraki performans için sıra sizde." Dedi personellerden biri bizi uyardığında. "Son hazırlıklarınızı yapın."

Çekim günlerinden birindeydik. Benim hazırladığım bir şarkı için performans sergileyecektik. Her şeyin mükemmel olması gerekiyordu çünkü bir şekilde üçüncü sırada kendi yerimizi korumayı başarmıştık. Bu başarının altında yatan bazı hainlikler ve numaralar olsa da işte buradaydık.

"Birazdan gidiyorum ben." Diye konuştuğumda kimsenin duyduğunu sanmıyordum. Herkes bir koşuşturmaca içindeydi ve vaktinde yetişmek için çabalıyordu.

Telefonumu yanıma alıp koridora çıktım. Birçok kulis bu koridorda uzandığı için sesler boğuk bir şekilde dışarı taşıyordu. Adımlarımı dışarı tarafa çevirip biraz olsun nefes almak istiyordum. Ya da sigara içmek. Çok sık içen biri değildim ama bu aralar çantamdan paketin eksik olduğunu görmemiştim.

Hava güzel bir öğleden sonra için fazla açıktı. Güneş bulutsuz gökte parlıyordu ama sıcaklığı bir şekilde içime kadar işlemiyordu. Ne olursa olsun kalbimin çevresini hiçbir zaman erimeyecek buz dağları ile sarılmıştı.

Seul işlek bir şehirdi. Tüm kanal akışları buradan sağlandığı için de birçok stüdyo bu civarda oluyordu. Bizim çekim yaptığımız stüdyo şimdilik bize uygun bir şekilde dekore edilerek kullanıma sunulmuştu. Bizim işimiz bittikten sonra da başka bir çekim için hazırlanacaktı.

Büyük bir arazide olduğu için de yan taraflarda da başka kanalların stüdyoları vardı. Benim geldiğim yer açık otopark tarafına baktığı için büyük taşıma araçları ve karavanlar bulunuyordu. Bir yerlere yetişmeye çalışan insanların koşuşturmacalarını izleyip sigaramı kayıtsızca içerken telefonuma baktım artık sayısız defa.

Dancing Under Red SkiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin