Bu bölüm kurgunun gidişatı için önemli bir bölüm. Nedenini anlarsınız 👀 bu yüzden destek beklerim oy ve yorumsuz geçmeyin🌚
•
Gözlerini kapatıp hayaline yattıkların senden bir parça değildir çoğu zaman. O hayaller ulaşılmazdır bir kere. Sana ait olduğunu düşündüğün an bir yanılgıdır, seni sarıp sarmalar soluksuz bırakır. Kesilen soluklarının arasında bir kalp çarpıntısı canlanır tüm kalp kırıklığının arasında. Hayal kırıklığı denir buna sonra.
Jaemin'i öpmek her şey olabilirdi ama bana ait hissettirmiyordu bir şekilde. Uzun zamandır dikkatimi çelen bu dudaklar kendi dudaklarımın üstünde şekillenirken kendi tadını bana katıyor, dönüp dolaşıp onun hakkında düşünmemi sağlıyordu.
Ellerimi omuzlarına koyarak ondan destek alırken parmak uçlarımda yükselip yüzlerimizi eşitlerken aklımda hiçbir tereddüt yoktu. Onun öfke, suçlama ve onaylamayan sözlerle birbirine sıkı sıkıya bastırdığı dudaklarına dudaklarımı yaslarken gözlerinin kocaman açıldığını ben gözlerimi kapatmadan önce görmüştüm.
O kısacık anda tüm dünyam yerle bir olurken onun bedeninden bana geçen bu sıcaklığı ne kadar istediğimi bir kez daha anladım. Göğsüm ona yaslıyken ve tek bir beden haline gelmek isterken onun tüm kaslarının gerginliğini alabiliyordum üstündeki kıyafetlere rağmen.
Bir göz açıp kapayışa sığan bu öpücük benim geri çekilmemle sonlandığında asansörün kapıları ufak bir ses ile iki yana açıldı. Ondan ellerimi çekerek iki yanımda sıkı sıkıya yumruk yaparken karşılıklı durmuş ve tüm sözleri yitirmişiz gibi birbirimizin gözlerine bakarken Jaemin'in şaşkın ifadesi yavaş yavaş nötr bir hal aldı.
"Beni öptün?" Diye mırıldandı kısık bir sesle. Kaşları çatık bu anın gerçekliğini sorguluyor gibiydi.
"Öyle oldu." Diye karşılık verdim ifadesiz bir sesle.
Yutkunurken ondan en uzağa kaçmak ister gibi hemen asansörden çıktım. Jaemin bir süre daha orada durduğunda benim dairenin kapısını açmamla yavaş adımlarla arkamdan geldi. Hâlâ kaçıp gitmemiş olmasına hayret ettim ama o da kendi çapında bir şeyleri aşabilmişti.
Bu iyiydi. Ben de bu utanmasızlık olduğu sürece kaçıp gitmenin bir işe yaramadığını da anlamıştı en azından.
İçeri girdiğimizde ışıkları açtım hemen. Jaemin kararsız gözlerle hâlâ beni inceliyordu uzaktan. Ona hiçbir şey olmamış gibi dönerek "Siparişleri hemen veriyorum. Burada bekleme geç otur istersen. Rahatına bak." Dedim. Koridorun diğer tarafına adımlamak üzere harekete edeceğim esnada Jaemin,s çevik bir hareket ile beni kendine çektiğinde az sonra onunla duvar arasındaydım.
"Ne sanıyorsun ki..." diye konuştu üstüme eğilirken yüzünde ciddi bir ifade vardı. "Muhtemelen korktuğun şekilde seni tanımaya başlamamın üstünü kapatmak için beni o an öptün. Konu böyle kapandı mı sanıyorsun? İstediğin ahlaksızca lafı söyle istersen beni tekrar öp ama şunu da bil seni numaralarına karşı artık panzehir oluşturdum." Gözlerini bir an bile gözlerimden çekmeden sarf ettiği sözler ile bozguna uğradım. Sanki can evimden vuruldum. Bir kış günü acımasızca ayazın ortasında evsiz kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancing Under Red Skies
FanfictionGözlerini kapattığın her an kaçtığın korkular bir bir seni bulur; ellerinden kaçamazsın. Geçmiş bir soluk olur hemen ensende dolaşır. O, onu yok eden bir aşkın kölesiydi. Ben ise ona şarkılar yazmak isteyecek kadar kör. ... "Bir şarkı yazmıştı içi...