•
Her insanın kaçmaya çalıştığı kabusları vardı. Tatlı bir rüyanın koynuna bırakırdı seni önce, hak etmediğini düşündürecek kadar iyi davranırdı ama bazen pençelerini çıkarırdı. Uykusuna yattığın o gerçekleri bir sel gibi önüne yığar. Gözlerini nereye çevirse oradadır kaçmaya çalışırsın ama düşüp durursun. Kaçamazsın.
Herkesin hayatı dışarıdan kusursuz görünürdü. Sadece birkaç saniye yüzüne yansıyan bir gülümseme büyük bir yanılsamayı da beraberinde getirirdi ama bazı insanların hüzünleri gülüşlerinde saklıydı. Ne kadar yakından bakarsanız o kadar iyi görürdünüz o gülüşlerin bir solukla canlandığı dudaklardaki can kırıklarını. Kanatır durur. Her damlayı içine akıtır, kalp yaranı beslerdin.
Böyle insanlar birbirlerini anlayabilirdi. Bazen insan insanın ilacıdır.
Geçmişe baktığımda yetip giden o yıllarda eskiyen anılar artık çok uzakta görünüyordu. Bir daha onlara erişemeyecek olmak bir sızı gibi yayılıyordu içime. Neden burada olduğumu bir kez daha hatırlattım kendime ve sahneye çıkıp son performansımı gerçekleştirirken daha önce hissetmediğim bir isteği de tattım. Bu yarışmayı kazanmak istiyorsam ve kendi grubumu kurmak istiyorsam en yüksek puanı almam gerekiyordu.
Şu ana kadar yapılan puanlamalarda en yüksek sırada ben görünüyordum ama ikinci sırada olan SunMin ile aramızda çok bir fark olmadığı için bu performanstan sonra öne geçme ihtimali vardı. Eğer bu ilk sırayı alırsa kendi takımını ilk kurma hakkı ona verilecekti. Böyle bir şey olduğu takdir de kimleri alacağı ön görülebilirdi. Benim aklımda zaten bir şema oluşmuştu bile. Şu anki derdim ilk sırayı onun elinden büyük bir mutlulukla alıp o suratının nasıl asıldığına ilk sıradan şahitlik etmek istiyordum. Şayet tam tersi bir durumda bir daha dilinden düşmeyeceğimi biliyordum.
Kendi performansımdan sonra arka tarafa geçerek sırası gelenlerin performanslarını izledim. Her bir yarışmacının sahnesini aklıma kazımak ister gibi dikkatle izliyordum. Pratik sırasında kusursuz iş çıkarmış olsalar da bazıları heyecanlarına kapılarak ufak tefek hatalar yapmıştı ama burada önemli olan hata yapmamak değil yaptığın hatayı nasıl toparladığındı.
Yedi senemi YG'de geçirmiştim. Bu yedi senelik süre boyunca pek stajyerlikle aram iyi olmasa da az çok bir şeyler kapmıştım oradan. Üstelik iki sene boyunca katıldığım yer altı rap yarışmasında tek baktıkları şey rap yapma skillerin değil sahnedeki hakimiyetindi. Eh, üst üste kazanmayı başaran tek kişi olduğuma göre bunda da fazlasıyla iyiydim. Her şeyde olduğu gibi.
Bu kendime duyduğum aşırı özgüvenin hastalık olduğunu söyleyenler vardı. Her şeyin bir dozu olduğunu ve insanların hata yapabileceğini söylerlerdi ama benim gibi bir yaşantıya sahip olan birinin hayatında hataya yer yoktu. Kusursuz olmak ve bunu devam ettirmek benim için nefes almak gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancing Under Red Skies
FanficGözlerini kapattığın her an kaçtığın korkular bir bir seni bulur; ellerinden kaçamazsın. Geçmiş bir soluk olur hemen ensende dolaşır. O, onu yok eden bir aşkın kölesiydi. Ben ise ona şarkılar yazmak isteyecek kadar kör. ... "Bir şarkı yazmıştı içi...