Pazar günündeydik ve ben hem kendi valizimi hem de kedilerimin eşyalarını hazırlıyordum. Orada 1 hafta kalacağımızdan dolayı kedilere Bayan Kim bakacaktı. Gerçi kedilerimin çok bir eşyası yoktu çünkü zaten bazen orada kaldığımda genelde kedilerimi de götürürdüm. Bayan Kim kedileri çok severdi ve 3 tane kediyi getirmek sıkıntı olacağından ama kedileri de götürmemi istediğinden beni almaya Bay Kim gelirdi ve bu günler için onlarda da yedek mama kabı ve mama vardı.
Kendim için ise hem kalın hem ince kıyafetler almıştım. Bilgisayarımı zaten götüremezdim çünkü diz üstü değil masa üstüydü. Şarj aletim kulaklığım ve yedek kulaklığımı da kolay erişebilmek için sırt çantama koydum ve gerekli eşyaları da yerleştirip başka bşr şeye ihtiyacım var mı diye düşündüm.
Kalacağımız yeri bilmiyordum ama ne olur ne olmaz diye kendim için havlu ve şampuan gibi şeyleri de yanıma almaya karar verdim. Valizim de çantam da hazır olunca kapının girişine koydum ki yarın unutmayayım.
Telefonumdan gelen bildirimler üzerine ekran kilidini açıp gruba girdim. Jeongin alt dönemimiz olduğu için geziye gelemiyordu ve bu yüzden yakınıyordu Jisung ise onunla uğraşıp daha da sinirlenmesine sebep oluyordu. Jeongin dışında hepimiz gidiyorduk ve bu onu daha da sinirlendiriyordu.
Biraz sosyal medyada dolaştıktan sonra yarıp uyumaya karar verdim. Yatağıma geçip rahat bir pozisyona geçtim ve uyumak için gözlerimi kapattım. Bir saat sonra işe yaramayacağına karar verip vazgeçtim.
Zerre uykum varmış gibi hissetmiyordum bu yüzden biraz yürüyüş yapmaya karar verdim. Ceketimi giydim. Yanıma biraz para, arabamın anahtarı ve evin anahtarını alıp çıktım ve arabama binip sürekli gittiğim 2 yerden ,özel yerlerim, birine gitmeye karar verdim.
Bu yerlerden biri Hyunjinle ilk tanıştığım ve ona aşık olduğum yerdi. Diğeri ise kullanılmayan ve terk edilmiş bir parktı. Bu park şehir pek etkin olmayan bir yerinin gözlerden en uzak köşesinde yer alıyordu ve bu yüzden genelde bomboş oluyordu.
Tam arabamı çalıştıracakken yan koltuktaki telefonumdan gelen melodi yüzünden dikkatim o yöne çevrildi. Telefonu elime aldığımda arayanın Hyunjin olduğunu görmek beni daha da heyecanlandırdı. Hemen heyecanla telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Ah şey merhaba nasılsın?"
"İyiyim. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Şimdi büyük ihtimalle bu saatte neden aradığımı merak ediyorsundur. Şey ben Chanla konuşuyordum ve Berrynin onu özleyeceğini düşündüğünü söylemişti, sonra bana senin kedilerine kimin bakacağını sordu ve bunu ben de merak ettim ve en iyisi sana sorayım dedim."
"Ah kedilere Bayan Kim bakacak. Zaten kedileri çok seviyo bu da bahanesi oldu."
"Ha iyi o zaman. Ee sen genelde bu saatlerde uyumuyor muydun? Yani saat geç sayılmaz ama bu saatlerde yattığını söylemiştin?"
Hatırlıyo
"Yatmayı denedim ama bir türlü uykum gelmedi ben de çıkıp biraz dolaşma kararı aldım."
"Hmm ne güzel. Benim erken yatmam lazım çünkü yarın erken kalkıp boya malzemeleri alıcam. Benimkiler bitmiş ve boyaları aldığım yer de biraz uzakta."
"İstersen ben alabilirim."
"Çok iyisin ama benim için bunu yapmana gerek yok. Yol senin eve uzak ve zaten hangi boyalar olduğunu bilemezsin bşr sürü var."
"Gelip seni alabilirim. Yani senin için de uygun olursa seni alırım ve gidip dükkandan ne istiyorsan alırsın. Hem sabahın köründe kalkıp oraya gitmekten iyidir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forget-me-not (hyunho)
FanfictionMinho uykularından her seferinde kabuslarla kalkan ve bundan bıkmış biridir. Hyunjin ise Minho'nun rüya görebilmesini sağlayabilen tek kişi. Hikaye genel olarak Minhonun bakış açısınından yazılacaktır.