Bölüm 19

110 11 2
                                    

Sabah olmadan kalkmıştım yine. Kabus gördüğüm için yine ter içindeydim bu yüzden gidip bir duş aldım. Dişlerimi de fırçalayıp havlumla saçımı kuruladım. Şu an kurutma makinesi kullanamazdım çünkü Felix de Seungmin de hala uyuyordu. Normal olarak. Saate baktığımda 5 olduğunu gördüm. Hava henüz karanlıktı ve kahvaltı da 9 da olacaktı.

Yeni bir yerde olduğum için biraz gezmeye karar verdim. Önce Seungmine konum attım ki eğer kaybolursam geri dönebileyim. Ceketimi giydim ve saçım hala ıslak olduğu için ceketimin şapkasını kafama geçirip odanın anahtarını ve telefonumu alıp dışarı çıktım.

Bir süre yürüdükten sonra sahile ulaşmıştım. Denizin sesini dinleyebilmek için kulaklığımı sol kulağımdan çıkardım. Yürümeye devam ederken gördüğüm silüet ile durdum. Güzel dövüşürüm ama şu an hiç başıma dert alasım yoktu o yüzden dönüp başka tarafa gitmeye başlamıştım fakat bu sefer de adımı seslenen kişiden dolayı durdum.

Etrafa baktığımda bu sesin sadece az önceki gördüğüm ve sarhoşun biri olduğunu düşündüğüm kişiden geldiğini fark ettim. Önce etrafıma bir kez de acaba başkasına mı sesleniyo diye baktım ama tekrar Minho diye bağırıp bu sefer de elini gel anlamında salladığı için ona doğru yürümeye başladım.

Bu kim yaa sesi de tanıdık? 

Sonunda yanına ulaştığımda bunun Chan olduğunu fark ettim ve derin bşr nefes verdim.

"Ben de seni sarhoş biri sanmıştım. Adımı nerden biliyo diye soruyodum."

Kahkaha attı ve yanına oturmam için yanına eliyle birkaç kez vurdu. Vurduğu yere oturdum.

"Kim olduğumu nerden bildin yüzümü göremeyeceğin kadar uzaktaydım?"

"Bilmiyodum ama bir keresinde geceleri uyuyamadığını söylemiştin. Benden başka insomnia hastası bir tek seni biliyorum bu yüzden şansımı deneyip seslendim ve doğru tahmin. Senmişsin."

Güldüm.

"Belki insomnia hastası olan başkaları da vardır. Nereden biliyosun bir tek ikimiz olduğunu?"

"Minho herkes senin gibi insanlarla konuşmamak için engelli taklidi yapmıyo. Bizim dönemdeki çoğu kişiyi tanırım ve bildiğim kadarıyla bu hastalık bir tek bizde var."

"Öncelikle ben taklit yapmadım. Sadece konuşmadım siz de hiç gelip bana konuşup konuşmadığımı sormadınız."

"Sen engelli birine gerçekten engelli mi diye sorar mısın?"

"Hayır ama sırf bir insanı hiç konuşmadı diye ona engelli demem."

"Pekala öyle olsun. İkinci olarak ne?"

"Ne ikincisi?"

"Öncelikle diyerek başladın. Demek ki söyleyeceğin başka bşr şey daha var."

Önce anlatıp anlatmamam konusunda kararsız kaldım. Ardından da karşımdaki kişinin Chan olduğu aklıma geldi. Benle alay edecek veya kötü davranacak biri değildi. Ayrıca arkadaştık. Hatta yakın arkadaştık.

"İkinci olarak insomniası olan tek kişi sensin." diyip denize döndüm ve dalgaları izledim.

"Nasıl yani?"

"Ben insomnia değilim. Uyumak konusunda falan sorunum yok. Sorun uyuduktan sonra gördüğüm kabuslar."

"Kabuslar mı? Sürekli kabus mu görüyorsun? Ne çeşit kabuslar bunlar?"

"Her seferinde babamı görüyorum."

diye başlayarak geçmişimi anlattım.

"Vay canına. Bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. Yani ailenden ayrı yaşadığını biliyordum ama sebebin bu olmasını beklemiyordum. Çok üzgünüm."

Forget-me-not (hyunho)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin