Kendi eşyalarımı ve kedilerimin eşyalarını arabama yerleştirdim ardından da evi son bir kez daha kontrol edip kedilerimi de aldım. Arabaya binip Seungminlerin evine doğru sürmeye başladım.
Eve geldiğimde arabayı park ettim ve eşyaları çıkarmaya başladım.
"Dur ben de yardım ediyim."
Arkamdan gelen sesle ödüm koptu ve elimdeki bavulu ayağıma düşürdüm. Acıyla ayağımı tutup sonra da tek ayakta duramadım ve bu sefer yere düşen ben oldum. Arkamdan sinsice gelip beni korkutan şerefsiz de kahkaha atmaya başladı. Sinirle ona bakıp yerde olduğum ve sadece bacağına yetişebildiğim için yumruğumu bacağına geçirdim. Bu da onun dengesini kaybetmesine ve yanıma düşmesine sebep oldu. Bu sefer kahkaha atma sırası bendeydi.
Değerli poposunun acımasına sebep olduğum için Seungmin bana saldırınca kaldırımda debelenmeye başladık. Bay Kim gelip bizi ayırana kadar biraz daha debelendik sonra da ayağa kalktık ve üzerimizi silkeleyip eşyaları boşaltmaya başladık. Tüm eşyaları içeri götürdüten sonra kedilerimi de aldım ve arabayı da kilitledikten sonra ben de içeri girdim.
Bayan Kim çoktan kedilerle oynamaya başlamıştı. Hazırladığı kahvaltıyı yedikten sonra gitmek için hazırlanmaya başladık. Bizi okula Bay Kim bırakıcaktı ve orada geçireceğimiz 1 hafta süresince kedilerim ve arabam onlarda kalacaktı. Bayan Kim zaten kedileri çok seviyordu bu yüzden bu durumdan çok memnundu.
Ona veda edip evden çıktık. Öne kim oturacak diye biraz kavga ettikten sonra taş kağıt makas ile belirlemeye karar verdik. İlk başta ikimiz de kağıt yapmıştık sonra ise benim kağıt onun taş yapması sebebiyle ben kazanmış oldum ve baş parmağım ve işaret parmağımla L harfi yapıp alnıma koyarak Seungmine dil çıkardım. Söylenerek arkaya geçti ben de zaferimin verdiği mutlulukla öndeki koltuğuma oturup kemerimi taktım.
Yolda Jisungu da aldık. Felixi annesi bırakıcaktı ve bu durum işimize gelmişti çünkü o da olsaydı büyük ihtimalle sığmazdık malum bavullar da var.
Okula ulaştığımızda neredeyse herkes gelmişti. Biz yolda durup Jisungu da aldığımız ve onun bavullarını da sığdırmaya çalıştığımız için biraz vakit kaybetmiştik. Bavullarımızı arabadan indirip Bay Kime veda ettik ve diğerlerinin yanına gittik.
Görevli öğretmene izin belgelerimizi verip eşyalarımızı otobüse yerleştirdik. Kalabalığın arasında kollarını abartılı bir şekilde sallayan Felix sayesinde bizimkilerin yerini bulmak zor olmadı. Yanlarında Jeongin de vardı ve somurtuyordu.
"Senin burada ne işin var?"
"Sizi yolcu etmeye geldim. Bensiz çok eğlenmeyin tamam mı!"
"Ay canım sen gelemiyodun değşl mii! Yazıık!"
"Seungmin hyung çok kötüsün!"
Seungmin pis pis gülerken öğretmenin sesiyle o yöne döndük.
"Evet arkadaşlar otobüslere binip yerlerinizi alın birazdan yola çıkıcaz!"
Jeongine veda edip otobüse bindik. Hyunjinle ben beraber oturmuştuk ve önümüzde Changbin ve Felix oturuyordu. Arkamızda Chan ve kendi sınıflarından tanımadığım biri oturuyordu, onların arkasında da Jisung ve Seungmin oturuyordu.
Yolculuk sakin geçmişti. Hyunjin dün geceki randevumuzdan dolayı geç yattığı için uykusu olduğunu söylemiş ve omzumda uyumaya başlamıştı ben de uyanmaması için heykel gibi hareketsiz kalıp kalbimin ne kadar hızlı attığını duymasın diye dua etmiştim.
Sonunda hava limanına ulaştığımızda her yerim uyuşmuştu. Eşyalarımızı alıp Jejuya gitmek için uçağımıza bindik ve çok uzun sürmeden Jejuya ulamış olduk. Hava alanında bizi biri karşılamıştı. Otele giderken bize Jeju hakkında bilgiler vermeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forget-me-not (hyunho)
FanfictionMinho uykularından her seferinde kabuslarla kalkan ve bundan bıkmış biridir. Hyunjin ise Minho'nun rüya görebilmesini sağlayabilen tek kişi. Hikaye genel olarak Minhonun bakış açısınından yazılacaktır.