Yazarın anlatımından
Yaşlı adam polislerle girdi mahalleye. "Eminim diyorum size. Daha geçen gün gördüm onu televizyonda. Kaçak paralı asker diyordu. Bu mahalleye girdi."
İki polis de derin nefesler verdiler. "Amcacım burası güvenli bir mahalle. Üstelik çok zengin yaşıyor burada. O ne yapsın burada?" Yaşlı adam gözlerini devirdi "kontrol edin mahalleyi. Bulacaksınız, uzaklaşmış olamaz. Gördüm diyorum ya."
Mahalleye giren polisler ağır adımlarla ilerlemeye başladılar. Genç olan daha yaşlıcaya döndü. "Şu ünlü girişimci, Baekhyun. Onun da evi burada değil mi Sunbae?"
Başını salladı yaşlı olan "evet, bu mahallenin en lüks evi onunki. Hatta bak tam ileride."
Polisler ilerlerken kapıda duran iki güvenlik görevlisi polisleri görüp garajda olan güvenliklere haber vermişlerdi.
Polislerin gitmesini bekleyeceklerdi.
Arabaya bindirilen Chanyeol ise kelepçeyi zorlamaya başlamıştı. Arka cebine ulaşabilirse her zaman yanında taşıdığı küçük tellerden birini alabilirdi.
Arkaya doğru uzanırken kısık bir inleme sesi çıkardı. "Silahını da kabzasını da."
Tele ulaştığında hızla kilit yerine soktu. Bir kaç saniye içinde açtığında bileklerini okşadı hızla. "Canım bileklerim."
Gömleğini çıkardığına pişman olduğu saniyelerdeydi. Başı çok olmasa da kanıyordu. Kan kaybını sevmezdi.
Kan kaybını kim severdi ki!?
Kendini hazır hissettiği anda açtı kapıyı ve çıktı hızla. Kapının hemen yanında duran güvenlik şaşırırken onun şaşkınlığından faydalandı ve silahını aldı hızla.
Kolunu boynuna dolandığında güvenliği kendisine siper etmişti. Hızla yakın olan bir kaç kişiye ateş etti.
Silaha susturucu takılıydı. Her şey düşünülmüş gibiydi.
Diğerleri onu vurmak isterken kendine siper ettiği arkadaşlarını vururken hızla itti güvenliği ve zırhlı arabanın arkasına saklandı.
Silahsız gelen bir kaç kişiyi gördüğünde mermilerinin bittiğini fark etmişti. Yutkundu ve hızla dövüşmeye başladı.
Yirmi kişiyle başı yaralıyken dövüşmek onu bile zorluyordu.
Ama sadece zorlardı, başta yaptığı hamleler kazanmasını sağlarken son güvenliğin de bayılmasını sağladı. Yerden dolu bir silah alırken derin bir nefes vermişti.
Yeni geçmeye başlayan dudağı yeniden kanamaya başlamıştı. Ve başı gerçekten ağrıyordu.
Umursamadan içeri girdikleri kapıya doğru ilerledi. Adımları seri ve öfkeliydi. Uzun bir uykuya ihtiyacı vardı. Dinlenmek istiyordu.
Ama o iyilik timsali sözde prensi ortadan kaldırmadan uyuyamazdı.
Geniş salona yeniden giriş yaptığında hızla çıkardı terden üzerine yapışmış olan deri ceketi. Yere atarken esmer olan onu görmüştü.
Şaşkınlıkla bakarken tepki bile verememişti. O an duydu Chanyeol merdivenlerden gelen adım seslerini.
"Jongin bu akşam yemeğimizi dışarıda yiye-" Baekhyun salonunun ortasında duran adamı gördüğünde gözleri büyümüştü. Kurtulması imkansızdı.
Her şeyi plana göre yapmıştı. Baekhyun'un planları her zaman kusursuz olurdu.
Hızlı adımlarla ilerledi Chanyeol. Tam karşısında durduğunda ise silahı yüzüne doğru doğrulttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirror/Chanbaek
FanfictionBaekhyun başta ufak bir pürüz olarak gördüğü paralı askerin tüm hayatını değiştireceğini bilemezdi. Onun için her şeyini tehlikeye atacağını tahmin dahi edemezdi. K2'dan uyarlamadır.